İsmail Müftüoğlu, Ağabey Diyor Ki "BOP Eş Güdüm Başkanlığı Neye Yaradı?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

·“Müminler ancak kardeştir.” (Hucûrât/10)

·“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, düşmana teslim etmez.” (Buhari/ Mezalim:3, Müslim/Birr:58)                                                                                        

Büyük Ortadoğu Projesi eşgüdüm başkanı olduk, bize ne kazandırdı? Önce Irak’ı vurdurduk, sonra Libya’yı, ondan sonra Afganistan’ı. Sonra da Suriye ile boğaz boğaza geldik. Sonunda İsrail ile komşu olduk.

Şimdi de, eşgüdüm başkanı olarak Filistin ve bilhassa Gazze’nin vurulmasına sadece seyirci kaldık, fiili bir müdahalemiz olmadı. Bütün bunlara rağmen stratejik ortağımız ABD ile dostluğumuzu teminat altına alamadık. Bir nevi kendisi ile düşman hale geldik.

Rusya’nın iştahını artırdık, onu da Ortadoğu’da söz sahibi yaptık. PYD/YPG terör örgütünü başımıza bela yaptık. Böylece güney sınırımızı tehlikeli alan haline getirdik, her gün şehitlerimizin sayısını artırdık. Analarını, babalarını, eşlerini ve evlatlarını ağlattık.

Etrafımızda dost ülke bırakmadık. Önce sert ve apolitik konuştuk, sonra da kapı kapı dolaşarak özür diler hale geldik. Artık dış politikada itibarımız da zedelendi. Sözümüzü geçiremiyoruz. Nitekim ABD bir taraftan, Rusya diğer taraftan, Avrupa ülkeleri de koro halinde karşımızda. Bunların önce ülkemizi parçalamanın, sonra da yutmanın hazırlıkları içinde olduğunu görüyoruz.

Bir nevi Sevr dayatması ile karşı karşıyayız. Bize bedel ödetmeye ve Sevr haritasındaki yerleri bizden geri almaya çalışıyorlar. Ama Ortadoğu Projesinin eşgüdüm başkanı, hâlâ ve sadece konuşmaya devam ediyor. Ciddi tedbirlerin alınıp, alınmadığından bihaberiz. Oysa bu emperyalistler ve sermaye çeteleri, bizi çarmıha germek için zemin bekliyorlar.  

Artık etrafımızda oynanan oyunları görüp, aklımızı başımıza devşirmemiz gerekir. Onun için, önce iç siyasetimizde barışı sağlamalıyız. Ötekileştirici konuşma yapanlardan, tahrik edici açıklamalarda bulunanlardan milletimizi kurtarmalıyız. Dıştaki düşmanlarımız yetmiyormuş gibi, bir de iç düşman oluşturmak için nutuk atıp, durmayalım. İnsanlarımızın sinir uçlarıyla oynamaktan vazgeçelim.

Siyasi rant anlayışından vazgeçip, milli meselelerimizi kucaklaşarak halle çalışalım. Böylece bir nebze olsa da soluklanalım. İslam düşmanı devletler, anlaşmazlık içinde olan bu halimizden sevinmektedirler. Bu güçler, hava ve deniz kuvvetleriyle hazırlıklarını yapmış, düğmeye basmak için kritik zamanı beklemektedirler. Yeniden yedi devlet bize iştiha ile bakmaktadır.

Irak, Lübnan, Suriye ve Filistin perişan, onların emperyalist devletlere karşı duracak güçleri yoktur. Bu sebeple onlar ve Ortadoğu avlanılacak durumda, bunun halli için ayakta duran ülkemizin sendelenmesine bakmaktadırlar. Yeniden yedi koldan bize saldıracaklar. Siyasilerimiz ise hâlâ bu işin farkında olmadığından ve tehlike mühimsenmiş durumda değil ki, birliktelik için hiçbir fedakârlıkta bulunmuyor, sadece itişip duruyorlar.

Demek oluyor ki, fantezi nutuklar atmak fayda sağlamıyor. Sadece insanların enaniyetini şımartıyor. ‘Ben biliyorum’, ‘en iyisini ben düşünüyorum’ enaniyet taşkınlığı içinde, ülkenin batmasına zemin hazırlanıyor. Yukarıdaki ayet ve hadiste belirtildiği gibi, kardeşlik hukukuna riayet edelim ve Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmamaya ve Müslüman’ı gayrımüslime teslim etmemeye çalışalım.

Ülkemizin dış itibarını ve iç siyasetimizi uzun zamandan beri tedirgin eden ve hâlâ vazgeçmediğimiz Büyük Ortadoğu Projesi eşgüdüm başkanlığı Müslümanlara zarar vermekten öte ne işimize yaradı, cai sualdir.                   

Rahman ve Rahim,          

Kadir ve Muktedir,

Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.

“Ya Rabbi bu haftayı bize hayırlı ve bereketli kıl. Hayırlara yakın, şerlere uzak eyle.”                                  

Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). Cağaloğlu – 22.01.2024