İnsanı değerli kılan vicdanıdır. Nitekim Ali Ulvi Kurucu der ki:

                                   Hayra teşvik eyleyüb şerden tevekkîz ettirir

                                   Var mıdır insana vicdanından a’lâ nîk-hâh

Yani, bir insana vicdanından daha üstün hayırlı bir dost bulunur mu? O vicdan ki, insanı tüm kötülüklerden uzaklaştırır ve iyiliklere teşvik eder. Zira vicdan, hak terazisini emin bir şekilde tutar.

                                   Ahmet Rifâî de der ki; “Vicdan, Allah tarafından kullarına ihsan buyrulmuş nurlu bir duygu ve kalp terazisidir. O terazi şaşarsa, zulüm baş göstermeye başlar. Çünkü vicdan insana hakikati gösteren bir aynadır. Nitekim vicdan yalan söylemez, sağlam basar.

                                   Dolayısıyla vicdan, işin en kuvvetli şahididir. Zira vicdan hiçbir şeyi gizleyemez. Olanı, olduğu gibi dillendirir. İnsan, kanunlardan korkmadan önce, kendi vicdanından korkmalı, insanlardan utanmadan önce, kendi vicdanından utanmalıdır. Çünkü insanda yıkılmayarak, dik duracak tek şey vicdandır. Nitekim suçlu mahkemede beraat etse de vicdanında beraat etmesi çok zordur.

                                   Munise Hanım der ki:

                                   Sahib-i iz’ân için bir başka mîzan istemez

                                   Gösterir mâhiyet-i vicdânı insanın işi

                                   Vicdanın hâkim olmadığı yerde, her türlü zulüm baş gösterir, tarafgirane bir yola girilir. O zaman da vicdan rehber olmaktan çıkar, suç ortağı olur. Jon Pierre der ki: “Vicdanınız sizi suçlamıyorsa, başkalarının suçlaması manasızdır”, önem taşımaz.

                                   Vicdanı olgunlaşmamış insan her türlü kötülüğü yapmakta beis görmez. Emanete ihanet eder, ülkesini, milletini soyar, saltanatını geliştirir, şatoların, köşklerin, villaların, konakların sahibi olur ve israf içinde yaşar. Hiç ölmeyecekmiş gibi her türlü icraatı gerçekleştirir.

                                   Konuşurken hilafı hakikat konuşur, ammenin malına haksızca sahip olur. Kendini kanunlarla koruma altına aldırır ama vicdanını susturamaz. Çünkü vicdan haksızlıklara karşı asla susmaz, hakkı haykırır. Onun için siyaset bataklığına yuvarlananlarda vicdan buharlaşır, kötülük işlemek ziyadeleşir.

                                   Adam kayırmacılığı başlar, tarafsızlık ilkesi zedelenir, haksızlıklar ziyadeleşir, iştiha artar, nefis şımarır, toplum dalgalanır, kaos oluşur. Vicdanın sesi duyulmaz hale gelir. Ama unutmamak gerekir ki, vicdansızlık, vicdanın sesini kısamaz. Çünkü vicdan, hakkın fısıltısıdır.                

                                   Denir ki: “Kapanmayan tek yara, vicdan yarasıdır.” Vicdan nasırlaşırsa toplumda ifsat yaygınlaşır, huzursuzluk alkışlanır hale gelir. Unutmamak gerekir ki, iyi bir vicdan, en rahat yastıktır. Uykuda bile huzura vesiledir. Vicdanlı bir insan yaptığı her işten huzur bulur, söylediklerinden haz duyar.

                                   Vicdanın buharlaştığı her yerde zulüm, yılanın çöreklendiği gibi, topluma çöreklenir. Dokunulduğunda da yılan gibi öldüresiye ısırır.

                                   Unutmayalım ki; “Hiçbir suçlu kendi vicdan mahkemesinde beraat edemez.” Çünkü vicdan doğruya açık, batıla kapalıdır. Vicdan hür kaldıkça, dünyevi nimetlerin önünde eğilmez. Çünkü akordu ona göre ayarlanmıştır. Hemen belirtelim ki, insan yaşadıkça vicdanının kontrolü altındadır. Bunun aksini düşünmek, ahmaklıktır.

                                   Vicdan iyiyi onaylamak, kötüyü de önlemek için bir manivela gibidir. Şartlarına uyanları selamete, refaha ve saadete ulaştırır. Vicdan düzgün yolu buldurur. Çalanlar, soyanlar, sömürenler, tekebbür içinde insanlara tepeden bakanlar vicdan muhasebesinde sınıfta kalır, uçuruma yuvarlanır.

                                   Sonuç olarak Necip Fazıl’ın dediği gibi: “Sanma bu tekerlek, kalır tümsekte…”                           

Rahman ve Rahim,

                                   Kadir ve Muktedir,

                                   Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.

                                   “Ya Rabbi bu haftayı bize hayırlı ve bereketli kıl. Hayırlara yakın, şerlere uzak eyle.”        

                                   Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). 20.01.2025