İnsan olmanın en önemli şartı, her türlü haksızlığa karşı dik durmaktır. Dünyevi menfaatler karşısında eğilip, bükülmemektir. İslam’ın her değeri için, gerekirse ölmektir. Bu vasıflardan uzak kalan kubur farelerine asla itibar etmemektir. Makamı, mevkii ne olursa olsun onların yüzüne, çekinmeden hakkı haykırmaktır.

                        Bunlar ister profesör, ister yönetici olsun fark etmez. Onlara anlayacakları dille muhatap olmaktır. Korkmadan, mücadele aşkı içinde olanlarla birlik olmaktır. Geçici dünya için ana değerlerden kopmamaktır. Bunların çoğu okumuş, kariyer sahibi olsa da onlara itibar etmemektir.

Yunus Emre’nin:

İlim okumaktan garaz kendi özünü bilmektir

Kendi özünü bilmezsen bir hayvandan betersin

sözlerini dikkate alarak, kişilerle alaka kurmaktır. Çünkü: “Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.” Dünyevileşme uğruna karunlaşanlardan, makamları sebebiyle kendilerini firavunlaştıranlardan da daima uzak durulmalıdır. Bunlara iltifat edenlerin yeri esfeli safilindir. Böylelerine yaklaşmayın, siz de yanarsınız.

Yine Yunus Emre der ki;

Aşksızlara verme öğüt, öğüdünden alır değil

Aşksız adam hayvan olur, hayvan öğüt bilir değil

                        Bizlerin bunlara dikkat etmeden, maalesef çalanlara, sömürenlere iltifat mesleğimiz oldu. Günümüz insanlarının kahır ekseriyeti söz dinlemez hale geldi. Ufak tefek menfaatlerin zebunu oldu. Onun için yanlış yapılanı gördüğümüz halde, bu yanlışları yapanları omuzlamaktan hâlâ yorulmadık.

Bâkî der ki;

Cihân efsânedir aldanma Bâkî

Gâm u şâdî hayal ü hâba benzer

Yani, bu gördüğün kâinat bir masaldan ibarettir. Sakın aldanayım deme! Dünyanın kederi de neşesi de bir hayal ve bir rüyadan başka bir şey değildir. Bu ikazlara rağmen dünyevileşen herkese acımak gerekir. Çünkü onlar firavunlaşmayı, karunlaşmayı tercih etmektedir.

                        “Nankörlerin yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacaklarını sanma, onların varacağı yer ateştir. Ne kötü bir gidiş yeridir.” (Nûr/57) İnsanların manevi alanı çoraklaşırsa, akıbeti de böyle olur, ne yazık ki. Allah yarattığı kulunu ikaz ediyor, kul da Allah’ın emirlerinden ziyade fani olan insanların izinden yürümeyi tercih ediyor. Ama: “… iyi bilin ki, yaratma ve emir O’nundur. (A’râf/54)

                        İnsan fani, dünya fani, baki olan sadece Cenabı Hak’tır. O’nun yolunda olanlara ne mutlu. O’nun yolunda ölenlere de ne mutlu. Dünyaperestlere de acıyoruz. Unutmamak gerekir ki; “Hak gelince batıl zail olacaktır.” (İsrâ/81) O zaman da zalimlerin uçak gemileri, uçak filoları iş göremez hale gelecektir, vesselam.         

                        Rahman ve Rahim,

                        Kadir ve Muktedir,

                        Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.

                        “Ya Rabbi bu haftayı bize hayırlı ve bereketli kıl. Hayırlara yakın, şerlere uzak eyle.”                                 

                        Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). 05.08.2024