GÜNDEM

Özgür Özel: Hasan Bitmez ömrü boyunca Filistin’in haklı davasının yanındaydı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmit’te Hasan Bitmez Parkı’nın açılışını yaptı. Özel, “14 Mayıs’ta, 28 Mayıs’ta birlikte kaybetmeyi yaşadık. Ümit ediyorum ileride birlikte kazanmayı, birlikte kazandırmayı, bu milletin derdine birlikte deva olmayı başaracağız... Saadet Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin diğer ittifak ortaklarımızla, hepimizin hep birlikte oluşturduğu birliktelik, rakamların ötesinde bir birlikteliktir. Bu, ilkesel bir birlikteliktir” diye konuştu.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmit’te Hasan Bitmez Parkı’nın açılışını yaptı. Özel, “14 Mayıs’ta, 28 Mayıs’ta birlikte kaybetmeyi yaşadık. Ümit ediyorum ileride birlikte kazanmayı, birlikte kazandırmayı, bu milletin derdine birlikte deva olmayı başaracağız... Saadet Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin diğer ittifak ortaklarımızla, hepimizin hep birlikte oluşturduğu birliktelik, rakamların ötesinde bir birlikteliktir. Bu, ilkesel bir birlikteliktir” diye konuştu.

TBMM kürsüsünde Filistin hakkında konuştuğu sırada geçirdiği kalp krizi sonrası geçen 14 Aralık’ta yaşamını yitiren Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez’in anısına İzmit’te park yapıldı. Parkın açılışına CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bitmez’in eşi Safiye Bitmez, Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Burada konuşan Özel, şunları söyledi:

“Tabii ailesi için ve dava arkadaşları için zor konuşma, zor bir gün. Biz Hasan Bitmez’i, ben kendi adıma aynı listelerden Meclis’e girdiğimizin birkaç gün ertesinde tanıdım. Kendisi büyük bir nezaketle bir randevu talebinde bulunup gelip öncelikle Sayın Temel Karamollaoğlu’nun selamlarını, teşekkürlerini iletip dedi ki, ‘Biz bu süreçte 10 milletvekili arkadaşımız var. Bizim parlamento hukuku noktasında da grupta çok deneyimli arkadaşlarımız şu an için yok ve parlamento hukuku da çok sık değişikliğe uğruyor. Bu açıdan ara ara sizi ben rahatsız edeceğim, uygun görürseniz’ dedi. O günden itibaren çok yakın bir ilişki içinde olduk. Hatta o gün elinde küçük bir not defteri vardı, duruyorsa belki o not çok tarihidir benim için. Ben dedim ki, ‘Sizler hukukçusunuz, grupta çok deneyimli hukukçular var ama müsaade ederseniz şunu arz etmeme izin verin. Ben 8 yıldır Grup Başkanvekilliği yapıyorum, o gün itibarıyla da Grup Başkanı seçilmiştim, Genel Başkanımızın milletvekili olmaması hasebiyle. ‘Her yeni gelen gruba bir oryantasyon eğitimi gibi mevcut durumu anlatırken ilk olarak şunu söylerim efendim. Belli belgeler okunarak öğrenilir ama bunun istisnası Meclis İçtüzüğü’dür. Meclis İçtüzüğü okumakla öğrenilmez ancak yaşanarak öğrenilir’ dedim. Dedi ki, ‘Bu çok güzel, bunu bir not alayım’, küçük defterine not aldı. Devamında Saadet Partisi’nin grup kurma çalışmalarını birlikte yürüttük. Önce üç parti bir grup oluşturulmaya gayret edildi, orada olanak olmazdı onu sağlamaya. Sonra Gelecek Partisi ile bir grup oluşturuldu.

“Erbakan’la Ecevit’in başarısı tarihten aldığımız referansımızdır”

Her ne kadar zaman zaman geçmiş seçim sürecinin öncesinde yaşananlar, sırasında yaşananlar, çeşitli değerlendirmelerle yaralayıcı noktalara varabilecek bile olsa ben bunun büyük bir hüsnüniyet, büyük bir alçakgönüllülükle ve hiçbir sıkıntıya sebebiyet vermeyecek şekilde karşılıklı olarak tolere edildiğini ve geçmişte kökü çok sağlam bir yerde olan bu güzel ilişkinin geleceğe de matuf olarak ve bir siyasi iş birliği, siyasi çıkardan çok memleketin çıkarı, milletin çıkarı noktasında kristalize olduğunu büyük bir memnuniyetle takip ediyorum. Bizim Saadet Partisi ile olan ilişkimiz, ‘Yapılamaz’ denileni yaptıklarında büyük bir çaresizlik ortadayken 1973’te Necmettin Erbakan’la Bülent Ecevit’in -Allah ikisine de gani gani rahmet eylesin- bir araya gelmeleri, çok zor görünen bir birlikteliği gerçekleştirmeleri, o gün iki kutup gibi görünenlerin bir arada oturup memleket hayrına çalışabileceklerini göstermeleri, hele hele Kıbrıs Barış Harekatı gibi kolay kolay bir ülkenin tarihinde birkaç kez olabilecek, büyük kırılma noktalarından bir tanesini birlikte ve muvaffakiyetle, başarıyla aşabilmeleri bizim tarihten aldığımız çok önemli bir referanstır.

“Bugün bu birliktelik fevkalade insanidir”

14 Mayıs’ta, 28 Mayıs’ta birlikte kaybetmeyi yaşadık. Ümit ediyorum ileride birlikte kazanmayı, birlikte kazandırmayı, bu milletin derdine birlikte deva olmayı başaracağız. Bazı varlıklar sayısal toplamların üstündedir. Saadet Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin diğer ittifak ortaklarımızla, hepimizin hep birlikte oluşturduğu birliktelik, rakamların ötesinde bir birlikteliktir. Bu, ilkesel bir birlikteliktir. Geçmişte bugünkü iktidarla aynı partide olanlar, yönetici olanlar, bakan, başbakan olanlar, geçmişte bugünkü iktidar partisi ile aynı teşkilattan yetişmiş, aynı davadan gelmiş, aynı havayı solumuş, aynı yenilgileri, aynı başarıları birlikte yaşamış olanların bugün iktidarla yolunu ayırmaları bir menfaat ilişkisi gereği olmasa gerek. Menfaati olanların nerelerde kümelendiği ortada. O günlerde karşı karşıya duranların, bugün birlikte durması bir menfaat ilişkisi olmasa gerek. Bugün bu birliktelik fevkalade insanidir.

“Yere yığılırken bambaşka husumetleri üfürenlerin o sesleri tutanakta yer almadı”

Bugün Türkiye’deki derin yoksulluktan utananların birlikteliğidir bu. Pazarlar dağılırken çürük çarık ezilmiş sebzeyi, meyveyi yüzünü kapatarak toplayan annelerin, esas yüzünü kapatması gerekenlerin hepimiz olduğunun bilincinde olanların birlikteliğidir bu. Bu birliktelik, ülkenin içinde bulunduğu bu yoksulluğun, bu haksızlığın, bu adaletsizliğin karşısında doğruda birleşmektedir, vicdanda birleşmektir. Bu her türlü çıkar iş birliğinin üzerinde bir meseledir. İşin bu kısmına geleceğe yönelik son derece olumlu sinyaller alıyoruz, bütün sinyallerden, okuduğum bütün rakamlardan, okunan bütün siyasi mülahazalardan daha fazla önem atfetmekteyim. Bundan sonra da nasıl rahmetli Hasan Bitmez ömrü boyunca söyledi, deyim yerindeyse son nefesinde, bilinci yerindeyken sarf ettiği son nefesinde, son cümlesinde sarf etti. işgalci İsrail’in karşısında Filistin’in haklı davasının yanında durdu. O yere yığılırken hâlâ bambaşka yerlerden bambaşka husumetleri üfürenlerin o sesleri belki tutanakta yer almadı ama hepimizin vicdanlarında ve bu kainatın bir yerlerinde asılı duruyor.

“Ayşenur Ezgi Eygi de kendi ölümüyle İsrail’in caniliğini ortaya koymuştur”

Ben bugün İzmir Havaalanı’nda Ayşenur Ezgi Eygi’nin naaşını karşıladım. Didim’e yolladık, bu geceyi Didim’de geçirecek, yarın hep birlikte evladımızı defnedeceğiz. Antalyalı ve Denizlili bir anne babanın Amerika’ya göçmesi sonucunda Amerika’da doğmuş, doğumuyla Amerikan vatandaşlığı da kazanmış bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Genç, aktivist bir kadın. 1970’lerde Deniz Gezmiş nerede duruyorsa bu davada orada duran, Filistin’e giden, Gazze’ye giden, Gazze’nin ortasında kurşunların önünde duran, Biden’ın İsrail’i kayırmasıyla yerden 81 kurşunla ama hattı zâtında tam da hepimizin zihnine, ‘Filistin’den yana kim düşünüyor, kim konuşuyorsa, biz onların beynine bu genç kızın beynine sıktığımız kurşunu sıkacağız’ diyecek kadar gaddar İsrail devletini suçüstü yapmıştır ölümüyle. Hasan Bitmez, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, milletin iradesinin tecelligahında, kendi ölümü ile karşısındakilerin iki yüzlülüğünü ortaya sererken evladımız Ayşenur Ezgi Eygi de kendi ölümüyle İsrail’in caniliğini ortaya koymuştur. İkisinin de hatırası yüreklerimizde yaşayacak. Hasan Bitmez gibi birisini anmak için, her gün anmak için herhalde en güzel yerlerden bir tanesi bir çocuk parkıdır. Ümit ediyorum Sayın Bitmez’in ismini kültür merkezlerinde, kütüphanelerde de yaşatmak tüm Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin boynunun borcudur.”

Valiyi makamında, il başkanını hastanede ziyaret etti.

Kocaeli ziyaretleri kapsamında Özel, geçen hafta kardeşini kaybeden Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’ı makamında ziyaret ederek taziye dileklerini iletti. Özel, hastanede tedavi gören CHP Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı’yı da ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu.