Kışlakçı Zombi'nin, Brezilya'nın ilk Müslüman devletini kuran büyük bir lider olduğunu ifade etti. Avrupalıların Amerika kıtasına ayak basmasının ardından, yeni topraklar arasında bölüşüldü. Güney Amerika Portekiz ve İspanya’nın egemenliğine geçti. Portekiz, zengin ve geniş Brezilya topraklarını ele geçirerek yerli halkı katletti, kaynakları yağmaladı.
Aradan geçen 40 yılın ardından, Brezilya’da sayıları 14.000’i aşan Müslüman köleler vardı. Brezilya’daki tarihî belgeler, bu kölelerin büyük bir kısmının İslam kökenli olduğunu, Arapça Kur’an okuduklarını doğruluyor. Batı, İslam’ın Brezilya’daki varlığını söndürdüğünü zannederken, küllerin arasından Zombi isimli bir kahraman doğdu. Zombi, İslam alimleriyle birlikte bu baskı altındaki halka ulaştı, onlara Kur’an’ı ve İslam’ın adaletini öğretti. Ezilenlerle omuz omuza yürüyen Zombi, 1643 yılında "Brezilya İslam Devleti’ni kurdu ve bu devletin temel ilkesi olarak özgürlüğü ilan etti.
Portekiz bu yeni devlete savaş açtı, fakat Zombi’nin orduları defalarca galip geldi. Brezilya’nın Bahía eyaletindeki yirmiden fazla bölgeyi ele geçirdi, devletini genişletti ve Batı'nın kalbine korku saldı. Müslümanlar bu devlette tam 50 yıl boyunca bağımsızlık mücadelesini sürdürdü. Siyah Müslümanlar, kölelik ve zulme karşı destansı bir direniş sergiledi.
Ancak bu direniş, Portekiz İmparatoru’nun devreye girmesiyle son buldu. 1916 yılında, Portekiz donanması, son teknoloji silahlarıyla Müslümanları kuşattı. Zombi’nin askerleri, birer birer şehit düşerken, devlet de yıkıldı. Ancak Zombi’nin mücadelesi tarihin unutulmaz bir direnişi olarak hafızalarda kaldı. O, köleliğe, sömürgeciliğe ve adaletsizliğe karşı duran bir liderdi.
Bugün Brezilya’da Zombi’nin mücadelesi, Müslüman kölelerin direnişini ve İslam’ın Brezilya’daki rolünü hatırlatmaya devam ediyor. Batı, Zombi’nin ismini korku filmlerine konu yapsa da, gerçek Zombi, tarihte özgürlüğün ve adaletin savunucusu olarak anılmayı hak ediyor.
Brezilya'daki bu Müslüman özgürlük hareketi, ne yazık ki, Portekizlilerin biyolojik, kimyasal ve ağır saldırılarıyla son buldu. Zombi ve onunla birlikte savaşan Müslümanlar, inançlarına sadık kalarak, kölelik ve zulme karşı destansı bir direniş sergilediler.
Kışlakçı yazısında; ''Batı, Zombi’nin adını ve hikâyesini çarpıtarak, onu yaşayan ölüler efsanesiyle ilişkilendirse de, Zombi gerçekte bir Müslüman lider, bir özgürlük savaşçısı ve mazlum halkların koruyucusu olarak tarihte yerini aldı.'' dedi