Siyer Vakfı Kurucusu Araştırmacı Yazar Muhammed Emin Yıldırım, Siyer TV’de yayımlanan videoda afet sonrası ümidini ve beklediği rahmeti şöyle anlattı:
Ümit besleyerek şahit olduklarım var. Bunları da söylemek durumundayım. Bakın birincisi şu. Felaket ve musibet çok büyük. Eğer sabır edilirse gelecek rahmet çok daha büyük olacak ümidini taşıyorum. Allah'ın izniyle inanın çok büyük.
Biz yine resmi rakamlar üzerinden konuşalım. İnşallah ondan daha fazla değildir. Kırk iki bin insan arkadaşlar şu anda vefat edenler. Yüz bin farklı şu anda yaralılar. Daha enkaz altından kaldırılmayan ne kadar insan var. Altı buçuk milyon insan ise evlerinden, yurtlarından, doğup büyüdüğü topraklardan şu anda çıktılar. Bölgenin yarası yok orada, çok büyük bir musibet. İnşallah eğer bu musibete sabredersek ne olduğunu da cumartesi günkü derste konuşacağız inşallah. Sabredersek Allah'ın izniyle rahmet gelecek arkasından.
Umut ediyoruz, dua ediyoruz, niyaz ediyoruz ki o rahmete Allah bir an önce bizleri kavuştursun. İkincisi belki bir uyanışa, bir dirilişe, bir silke nişe vesile olabilir bu musibet. Bunu ümit ediyorum. Çünkü hep böyle olmuş İslam tarihinde nice nice musibetler, belalar, bazı sıkıntılar. Arkasından o ümmetin o sorunu yaşayan insanların ayağa kalkmasına vesile olmuş. Niye bir kez daha olmasın? İnşallah olacak Allah'ın izniyle yeniden bir silkileniş olacak, yeniden bir ayağa kalkış olacak.
Üçüncüsü kaybettiklerimizin bizde daha büyük manevi kazançlara sebep olmasına dair bir ümidim var. Evet kaybettiklerimiz büyük ama bakacaksınız daha büyüklerini Allah bize verecek. Daha büyüklerin. Nasıl mesela? Bu acılar nasıl diner mesela? Üç çocuğunu, dört çocuğunu, beş çocuğunu bir aileden yedi, sekiz, on, on beş, yirmi, daha da ötesi var. 40 kişi 50 kişi olanlar var. Bu acıyla nasıl başa çıkabilir bir insan? Tek bir şeyle. İmanla başka bir şeyle değil. Belki o acı, o güzel imanın, o imanı kamilin o yüreklerdeki yangının sönmesinin inancı olan imanın yeniden kazanmasına vesile olur.