Hayatı ve Öğretisi
14 Zilkade 826’da (19 Ekim 1423) Kahire’de doğdu. Anne tarafından ilm-i mîkât alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Cemâleddin el-Mardînî’nin (ö. 809/1406) torunu olduğu için Sıbtu’l-Mardînî diye anılır. Temel eğitimini Şâfiî ulemâsından Nûreddin el-Bilbîsî, Celâleddin el-Mahallî ve Sâlih b. Ömer el-Bulkînî’den aldı. Daha sonra Alâeddin el-Kalkaşendî ile İbn Hacer el-Askalânî’den fıkıh, ferâiz, hadis ve matematikçi-astronom İbnü’l-Mecdî’den hesap, ferâiz, ilm-i mîkât okudu. Hesap hocasının çalışmalarına katkıda bulunduğu için Şinşevrî onun hakkında, “İbnü’l-Mecdî’nin hulâsasıdır” demektedir (Fethu’l-karîb, c. 1, s. 3). Birçok defa Mekke, Medine ve Kudüs’e, iki defa Dımaşk’a ve Hama’ya gidip âlimlerden ders aldı; özellikle Mekke’de Ebü’l-Feth Şerefeddin İbnü’l-Merâgî’den istifade etti. Fıkıh, ferâiz ve dil gibi çeşitli alanlarda eser verdi, fakat daha çok matematikçi ve astronom olarak tanındı. Kahire’de Ezher Camii’nde uzun yıllar muvakkitlik yaptı; burada ve Tolunoğlu Camii gibi birçok yerde ders verdi. Hesap, mîkât ve ferâiz sahasında dönemin en meşhur âlimi olarak tanınıyordu. Pek çok öğrenci yetiştirdi; bunlardan İbn Kâsım el-Gazzî fıkıh, Muhammed b. Ebü’l-Feth astronomi, Şemseddin Muhammed en-Neşîlî, Şemseddin Muhammed el-Bilbîsî, İbn Haccî Necmeddin Yahyâ ed-Dımaşkî ve Ebü’l-Cûd Muhyiddin Abdülkâdir b. Ali es-Sehâvî kendisi gibi hesap sahasında ün kazanmıştır. Kahire’de vefat eden Sıbtu’l-Mardînî’nin İslâm matematik-astronomi ilmine yaptığı en önemli hizmetlerden biri de hocası İbnü’l-Mecdî’nin hesâb-ı sittînî için mukaddime olarak kaleme aldığı Keşfü’l-hakâik fî hisâbi’d-derec ve’d-dekâik adlı kitabını, daha sonra hemen hemen bütün İslâm coğrafyasında bu hesap sistemi için temel kaynak halini alan Rekâiku’l-hakîk fî hisâbi’d-derec ve’d-dekâik adıyla şerhetmesidir Sıbtu’l-Mardînî’nin çizgisi Şâfiî fıkıh geleneğinin, Gazzâlî ile başlayan felsefî muhtevadan arındırılmış riyâzî ilimler anlayışının bir devamıdır. Mağrib’deki İbnü’l-Bennâ okulundan beslenerek Mısır’da İbnü’l-Hâim’le zirveye ulaşan, İbnü’l-Mecdî ile devam edip Mardînî ile olgunlaşan bu gelenek “felsefe yapma” anlamındaki bir matematik-astronomi ilmini önemsememiş, daha çok somut nesnelere uygulanan fonksiyonel semboller sistemi çerçevesinde kalmıştır. Böylece Mısır okulu sayıların yahut astronomik olguların mahiyetlerini araştırmamış, bunların arasındaki ilişkilerin sayısal veya geometrik ifadelerini vermekle yetinmiştir. Bu yöntem neticede Mısır matematik okulunu içeriksiz, düşünce boyutunu dikkate almayan ve hesap yönü ağır basan uygulamalı bir matematik-astronomiye ulaştırmıştır. Öte yandan Sıbtu’l-Mardînî’nin tavrında dikkat çeken başlıca özellik, mensubu olduğu geleneğin en üst düzeydeki ismi İbnü’l-Hâim ile hocası İbnü’l-Mecdî’nin aksine hesâb-ı Hindî ile ilgilenmemesi ve hesap anlayışını tamamen fıkhî geleneğe bağlı kalarak hisâb-ı hevâî ile sınırlandırmasıdır. Sıbtu’l-Mardînî hesap, ferâiz, vesâyâ, mîkât, astronomi aletleri, nahiv ve daha başka ilim dallarında pek çok eser kaleme almıştır. Bu eserler başta Mısır ve çevresi olmak üzere Osmanlı coğrafyasında yaygın biçimde ve el kitabı mahiyetinde kullanılmıştır.
Öne Çıkan Eserleri
Sehâvî, bizzat Sıbtu’l-Mardînî’nin kendisine ifade ettiğine göre yalnızca mevâkît sahasında irili ufaklı 200 eser kaleme aldığını belirtir. Bunlardan elliyi aşkın çalışması günümüze ulaşmış olup önemlileri şunlardır:
-
İrşâdü’t-tullâb ilâ vesîleti’l-hisâb: Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 2700/1; nşr. Mustafa Mevâlidî, MMMA, sy. 46/1 (Kahire 1423/2002), s. 7-46. İbnü’l-Hâim’in el-Vesîle adlı hesâb-ı hevâîye dair eserinin şerhidir.
-
Keşfü’l-gavâmiz fî ilmi’l-ferâiz: nşr. Avad b. Recâ el-Avfî, Medine 1417/1996. Çok kullanılan düzenli ve muhtevalı bir eser olup bizzat müellifi tarafından İrşâdü’l-fâriz ilâ Keşfi’l-gavâmiz adıyla şerhedilmiştir (nşr. Mecdî Muhammed Sürûr Bâselûm el-Mekkî, Mekke 1421/ 2000).
-
Tuhfetü’l-ahbâb fî ilmi’l-hisâb: Osmanlı coğrafyasında hesâb-ı hevâî sahasında yaygın biçimde kullanılan bir kitap olup (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 2701/2, 2704/1; Hacı Mahmud Efendi, nr. 5732/1) Şinşevrî tarafından şerhedilmiştir.
-
et-Tuhfetü’l-Mârdîniyye fî şerhi’l-Yâsemîniyye: Mağribli matematikçi İbnü’l-Yâsemîn’in cebir alanındaki urcûzesinin şerhidir (nşr. Abdullah el-Cebûrî, Âlemü’l-Kütüb, sy. 2/2 (Riyad 1401/1981), s. 294-300). Müellif aynı eseri el-Lüm’atü’l-Mârdîniyye fî şerhi’l-Yâsemîniyye adıyla tekrar şerhetmiş, bu şerh de yaygın biçimde kullanılmıştır (nşr. Muhammed Süveysî, Küveyt 1403/1983).
-
el-Kavlü’l-mudî fî şerhi’l-Mukni: İbnü’l-Hâim’in cebirle ilgili eserinin şerhi olup müellif bu esere el-Mümti’ fî şerhi’l-Mukni’ adıyla başka bir şerh daha yazmıştır.
-
er-Risâletü’l-fethiyye fi’l-a’mâli’l-ceybiyye: Rub‘u’l-müceyyeb adı verilen aletin yapımı ve kullanılışıyla ilgili trigonometrik hesapları gösteren tanınmış bir eserdir (nşr. Sabâh Mahmûd Muhammed, Mecelletü Âdâbi’l-Müstansıriyye, sy. 8 (Bağdat 1984), s. 411-419). Onu aşkın manzum ve mensur şerhi yapılmış, iki defa Türkçe’ye tercüme edilmiştir (İzgi, c. 1, s. 435-438).
-
Şerhu’r-Rahbiyye fî ilmi’l-ferâiz (Şerhu’l-manzûmeti’r-Rahbiyye): Muhammed b. Ali er-Rahbî’nin er-Rahbiyye diye tanınan Bugyetü’l-bâhis an cümeli’l-mevâris adlı kitabının şerhidir (Atıyye el-Kahvetî’nin hâşiyesiyle birlikte, Bulak 1284; Kahire 1315; nşr. Mustafa Dîb el-Bugâ, Kahire, ts., Dımaşk 1408/1988; nşr. Kemâl Yusûf el-Hût, Beyrut 1409/1989; nşr. Abdullah b. İbrâhim el-Ensârî, Devha 1404/1984).
-
Laktü’l-cevâhir fî tahdîdi’l-hutût ve’d-devâir: Küresel astronominin terimleri hakkındadır (Kahire 1299).
-
Kifâyetü’l-kânûn fi’l-amel bi’r-rub’i’ş-şimâlî el-maktû’: Mukantara adlı astronomi aletinin yapımı ve kullanımı üzerine kaleme alınmış bir eser olup üç defa da Türkçe’ye çevrilmiştir (İstanbul 1273/1856; İzgi, c. 1, s. 443-444).
-
Şerhu’l-fusûli’l-mühimme fî mevârîsi’l-ümme: nşr. Ahmed b. Süleyman el-Ureynî, Riyad 1425/2004).
-
Hidâyetü’l-âmil (sâil) fi’l-amel bi’r-rub’i’l-kâmil: Süleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. 876/1; Köprülü Ktp., M. Âsım, nr. 720).
Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu