Hayatı

Fergana vadisindeki Kâşân şehrinde doğan Fergânî’nin hayatı hakkında yeterli bilgi bulunmamakta olup 620’li (1223) yıllarda doğduğu düşünülmektedir. Menâhicü’l-ibâd adlı eserinde silsilesini aktardığı üzere gençken, Ebû Hafs Şehâbeddin es-Sühreverdî’nin halifesi Necîbüddin Ali b. Büzgaş eş-Şîrâzî’ye intisap etti. Sühreverdiyye’nin ilkelerine uygun bir eğitim gördükten sonra tekke şeyhliği de yapan Fergânî Şam bölgesine giderek Sadreddin Konevî’nin halkasında bulundu. Konevî, Fergânî’nin Meşâriku’d-derârî adlı eserine takriz yazmış, burada Mısır ve Anadolu’dayken kendisiyle birlikte bulunanların isimleri arasında Fergânî’yi de anmıştır. Fergânî, bir Sühreverdî şeyhi iken Konevî’nin sohbetine katılmasını tarikat hırkasını elde etmekle bir halkaya gidip feyz almak arasındaki fark üzerinden açıklamıştır. Selçuklu veziri Muînüddin Süleyman Pervâne ile ilişkisi olduğu, İbnü’l-Fârız’ın Kasîde-i Tâiyye’si üzerine yazdığı şerhi ona ithaf etmesinden anlaşılmaktadır. 665/1267 yılında hacda olduğu anlaşılan Fergânî 699/1300 yılında vefat etmiş ve bir kabule göre Şam’da defnedilmiştir. 

Öğretisi

İbnü’l-Arabî-Konevî çizgisinin ilk kuşak şârihlerinden olan Fergânî, Konevî halkasıyla irtibatlı Fahreddîn-i Irâkî ve Müeyyidüddin Cendî ile beraber Ekberî tavrın düşünce bakımından yayılmasında rol oynamış, Abdürrezzâk el-Kâşânî ve Dâvûd el-Kayserî gibi güçlü sûfî müelliflere metot ve içerik bakımından kaynaklık etmiştir. Ayrıca Bahâeddin Nakşibend’in halifesi Muhammed Pârsâ üzerinde görülen etkisi de eserlerinin yayılma sahasını göstermek açısından önemlidir. Fergânî’nin, Konevî’nin halkasından aldığı güçle İbnü’l-Fârız’ı merkeze alarak nazarî unsurlarla muhayyile kaynaklı birikimi sentezleyen Meşâriku’d-derârî adıyla Farsça, Müntehe’l-medârik adıyla Arapça birer şerh yazması onu dönemi açısından ayrıcalıklı kılar. Çünkü Fergânî bu şerhte Konevî’nin sözlü beyanlarını olduğu kadar İbnü’l-Arabî ile İbnü’l-Fârız arasında mevcudiyeti kabul edilen mânevî irtibata ilişkin pek çok unsura yer vermiştir.

Müntehe’l-medârik’te vahdet-i vücûd sisteminin anahtar kavramlarını detaylandıran bir kısım yazan Fergânî, muhtemelen “vahdet-i vücûd” terkibini ilk defa kullanan ve yaygınlaşmasını sağlayan müelliftir. Birlikle çokluk arasındaki ilişkiyi vahdet-i vücûd perspektifi üzerinden anlatırken yer yer farklı kavramlaştırma denemelerinde bulunmuş, bu arada tarikat pratikleriyle amaçlanan unsurları da yorumlamıştır. İnsân-ı kâmil fikrinin kavramsal detayları üzerinde de duran Fergânî, Hakîkat-i Muhammediyye’yi insanın ve varlığın Allah’a yönelişi açısından merkeze koyan açıklamalar yapmıştır. Fergânî Müntehe’l-medârik’i ile tasavvuf tarihinde oldukça kalıcı bir etki bırakmıştır. Dâvûd el-Kayserî, Molla Fenârî ve Abdurrahman Câmî’nin metinleri bu etkinin boyutları hakkında fikir vermektedir. Onun kendisinden sonraki yüzyıllarda canlılığının yitirmeyen anlatımı İbn Teymiyye’nin de dikkatini çekmiş, vahdet-i vücûda yönelttiği eleştirilerde Fergânî’nin meseleyi sunuş biçimini dikkate alan açıklamalar yapmaya itmiştir. İbnü’l-Fârız’ın sonraki yüzyıllarda genişleyen polemik literatüründeki imajını belirleyen anlatımların büyük bir kısmı yine Fergânî’ye aittir. Nitekim Burhâneddin el-Bikâî’nin el-Muârız fî tekfîri İbni’l-Fârız’ı bu etkinin göstergelerindendir. Anlatım gücü dolayısıyla İbn Haldûn da Fergânî’yi kaynak olarak kullanmıştır. Literatürde yer yer Cendî ve Kâşânî’ye ait eserlerin Fergânî’ye atfedildiği görülür.

Öne Çıkan Eserleri

  • Meşârıku’d-Derârî: thk. C. Aştiyânî, Encümen-i Felsefe-i Îrân, Meşhed 1987.

  • Müntehe’l-Medârik: thk. Â. İbrahim Keyyâlî, Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2007.

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu