Hayatı

Kadızâde'nin hayatı hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz. Hayatı için günümüzden itibaren en eski tarihte yazılan kaynak, Taşköprülüzâde'nin Şakâyık-ı Numâniye adlı eseridir. Taşköprülüzâde kendi babasının medrese tahsili sırasında Mevâkıf adlı eserin "âraz" kısmından "cevâhir" kısmına kadar olan bölümünü Kadızâde'den okuduğunu kaydetmektedir. Mevâkıf o zamanda medreselerde okutulmakta olup, Cürcânî’ye âit bir eserdir.  Daha sonra yazılan kaynaklarda ise fazlaca araştırma yapılmadan aynı eserden alıntı yapılmaya devam edilmiştir. Türkçe ve Farsça şiirleri olduğu söylense de, meşhur tezkirelerden olan Sehi Bey (Heşt-i Behişt), Latifî, Ahdî, Âşık Çelebi, Riyâzî, Beyânî, Fâizî gibi eserlerde Tirevî'nin ismine rastlanmamaktadır. Süheyl Ünver yazmış olduğu Ressam Nakşî Hayatı ve Eserleri adlı eserinde Kadızâde Tirevî'den şöyle bahsetmekte: “Molla Kâsım, Hızır Bey Çelebi'den yetişmiş, Tire medresesinde müderris olmuş ve İstanbul'un fethinden sonra Fatih külliyesinin sekiz sahn medresesinden birisi tevcih olunmuş, Bursa'ya kadı olmuş ve bu hizmette 899/1494 Ramazan’ında vefat etmiştir. Kütahyalı şâir Şeyhî'nin hemşirezâdesi idi. Bir rivâyette 901’de ölmüştür. Türkçe ve Farsça şiirleri, Şerh-i Mevâkıf haşiyesine tâlikâtı vardır.” Kadızâde'nin ismi bu kaynaklarda (Kâsım Kadızâde) olarak verilmesine rağmen, yalnız “Mûsikî Risâlesi” adlı eserinin Beyazid Devlet Kitaplığı, Veliyyuddîn Efendi bölümü, 3181 numaradaki nüshada ve Kastamonu Kütüphanesi, Yazma Eserler bölümü, 222 numaradaki nüshada (Muhammed Kadızâde Tirevî) olarak yazılmıştır. Diğer kütüphanelerde bulunan nüshalarda ise sadece "Kadızâde Tirevî" olarak yazılmış olup başkaca bir isim kaydedilmemiştir. Fakat Taşköprülüzâde tarafından eserinde “Kâsım” ismi eklenmiştir. Aslında bu isim yukarıda bahsi geçen Kadızâde Molla Kâsım İzârî'nin olup, bu durum da karışıklığa sebep olmuştur.

Öğretisi

Kadızâde Tirevî'nin Mûsikî Risâlesi, Türk Mûsikîsi konusunda yazılan eserlerin önemlilerinden ve Türkçe yazılmış ilk örneklerindendir. Eser hakkında bir makale yayınlayan Gültekin Oransay (Belleten Dergisi (Gültekin Oransay Derlemesi), c. 1 (1990), s, 9-12) Kadızâde'nin böyle bir eser yazmadığından söz edip, bu Risâlenin yazarı olarak, hatalı okuyuşu sebebi ile “Tirevî” kelimesini “Serezî” olarak değerlendirip eserin Serezli Şeyh Mehmet Efendi'ye ait olduğunu iddia etmiştir. Fakat görülen bütün yazma nüshalarda “Tirevî” nisbesi çok rahatça okunmaktadır. Dolayısı ile bu iddiası yanlıştır. Ayrıca eserin bir nüshası 1087/1676 yazım tarihli olup, Serezli Şeyh Mehmet Efendi XVIII. yüzyılda yaşamış olduğundan, arada yüz yıllık zaman farkı bulunmaktadır.

Kadızâde, Risâle’sinde kendinden önce yazılan müzik teorisi kitaplarının metodunu takip etmiştir. Eserinin girişindeki şükür, salavat ve yakarış bölümünden sonra, makamları sınıflandırmıştır. İmâm-ı Gazzâlî'nin İhya'u-ulûmi’d-dîn adlı eserinde müziğin hayvanlar üzerinde bile ne kadar etkili olduğunu anlatan iki hikâyeyi nakletmiştir. Daha sonra mûsikînin ve makamların icâdından söz edip, Kâtip Çelebi'nin Keşf'uz-zünûn adlı eserinde anlattığı, Pisagor'un mûsikî ilminin bulunuşu ile ilgili hikâyeyi özetlemiştir. Tirevî bunun adından, Fârâbî, İbn Sînâ ve Kemâleddîn Buhârî gibi âlimlerin, on iki makam, yedi âvâze, dört şube ve kırk sekiz terkib olarak sıraladığı makamları gününün anlayışı ile dizip açıklamıştır.  Burada andığı bilgin isimlerinden Fârâbî ve İbn Sînâ yazdıkları Mûsikî eserleri ile bu konudaki dikkat çeken iki isimdir. Fakat Tirevî'nin andığı üçüncü isim olan Kemâleddin Buhârî, Kenzu’l-elhân adlı eserinde kendine Kemâleddin lakabı veren Abdülkâdir Merâğî’dir. Tirevî mûsikînin icâdı, tarihi, etkileri konusunda verdiği bilgilerden başka Türk Mûsikîsi’nin makamsal yapısı, makamların seslerinin seyirleri hakkında bilgi vermiştir. Çeng, kânun, tanbur, miskal gibi sazlarla makamların uygulanışını tarif etmiş, ney sazı gibi nefesli sazlardaki uygulamayı “Ehline müracaat eyle!” tavsiyesi ile anlatmadan geçmiştir. Usûl konusuna ise hiç değinmemiştir.

Tirevî'nin Mûsikî Risâlesi ülkemizdeki çeşitli kütüphanelerde yazma nüshalar halinde çok sayıda bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını sıralayalım:

Öne Çıkan Eserleri

  • Mûsikî Risâlesi: Bayezid Ktp., Veliyyuddin Efendi, nr. 3181; Köprülü Ktp., Fazıl Ahmet Paşa, nr. 275; Süleymaniye Ktp., Nafiz Paşa, nr. 1503, Reşid Efendi, nr. 1059/5; Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet, K.442; Kastamonu Yazma Eserler, nr. 222.

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu