Hayatı

Yaşamına ait fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Bazı mûsikîşinaslara göre, Şemseddîn Nahifî ile Hızır bin Abdullah'ın aynı kişidir. Fakat bu iddia ispatlanamamıştır.  

Hızır bin Abdullah, adını 1430’lu yıllarda duyurmuştur. Bu sırada Sultan II. Murad’ın (1421-1444, 1446-1451) Edirne Sarayı’ndaki müzisyenlerinden biridir. Kapsamlı bir mûsikî nazariyatı kitabı olan Türkçe Kitabü’l-Edvâr adlı eserini bu hükümdarın teşviki ile 1441 yılında kaleme almıştır. Eserin Hızır bin Abdullah’a ait olduğunu, medhiye kısmından sonraki bölümden öğrenmekteyiz. Sultan II. Murad’ın mûsikîye karşı ilgi ve sevgisi Hızır bin Abdullah’ın mûsikî eserinin takdimine vesile olmuştur.

Hızır bin Abdullah evrendeki uyumlu düzen ile mûsikî arasında bir bağlantı kurmaktadır. Bu düşüncesini, X. yüzyılda Basra’da ortaya çıkmış olan İhvân-ı Safâ’ya kadar dayandırır. Kırk sekiz fasıldan meydana gelen Kitâbü’l-Edvâr’ın ilk yirmi yedi faslında astronomi, yıldızlar ve burçların mûsikî ve insanlar üzerindeki etkisinden bahsedilir.  Daha sonraki fasıllarda mûsikî tarifi, sazlar, ikâ ilmi, mûsikî formları, mûsikî ile tedavi konuları yer almaktadır.

Kitabü’l-Edvâr’ın Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi ve Mevlânâ Müzesi Yazma Eserler Kütüphanesi’nde bulunan iki nüshası M. Sadreddin Özçimi tarafından incelenmiş ve yüksek lisans tezi olarak edisyon kritiği hazırlanmıştır. Daha sonra tespit edilen Berlin ve Paris nüshaları diğer iki nüsha ile karşılaştırılmış ve Binnaz Başar Çelik tarafından doktora tezi olarak tekrar edisyon kritiği hazırlanmıştır.

Öne Çıkan Eserleri

  • Kitâbü’l-Edvâr: M. Sadreddin Özçimi, “Hızır Bin Abdullah ve Kitâbü’l Edvâr”, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, M.Ü.S.B.E., İstanbul 1989; Binnaz Başar Çelik, “Hızır Bin Abdullah’ın Kitâbü’l Edvâr’ı ve Makamların İncelenmesi”, Basılmamış Doktora Tezi, M.Ü.S.B.E., İstanbul 2001.

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu