Hayatı

Semerkand matematik-astronomi okulunun bir temsilcisi olarak bu okulun teorik astronomi sahasındaki çalışmalarını yazdığı eserlerle sürdüren astronom, matematikçi ve müderris Fethullah b. Ebi Yezid b. Abdulaziz b. İbrahim eş-Şirvânî eş-Şemâhî, Osmanlı ülkesinde, özellikle Anadolu'da matematik bilimlerini Semerkand okulu çizgisinde yaygınlaştıran ve pek çok öğrenci yetiştiren bir bilgindir.

Bugün Azerbeycan sınırları içerisinde kalan Şirvan'ın Şemahı şehrinde doğdu. İlk eğitimini babasından aldı; akabinde Serahs ve Tus'ta tahsilini sürdürdü. Tus'ta Şiî âlimi Seyyid Ebû Talib'ten Seyyid Şerif el-Cürcânî'nin Şerhu’t-Tezkire fî İlmi’l-Hey'e adlı eserini okudu. 1435 yılı ortalarında Semerkand'a gitti ve Semerkand Medresesi'nde Musa Kâdızâde'den matematik, astronomi, kelâm ve dil bilimlerini tahsil ederek 13 Eylül 1440’ta icazet aldı. Medresedeki tahsili esnasında, Semerkand Rasathânesi’nde, başta gözlemler olmak üzere, yapılan astronomik faaliyetlere katılmış olmalıdır. Kâdızâde'den okuduğu eserler arasında bulunan Nizâmüddin en-Nîsâbûrî'nin Şerhu’t-Tezkire fî İlmi’l-Hey'e'si hem Semerkand Medresesi’nde hem de eş-Şirvânî'nin eğitiminde et-Tezkire'nin önemli bir yer işgal ettiğini gösterir. Semerkand'da bulunduğu esnada, ayrıca, Şâfiî fıkıhına dair Cemâlüddin Yusuf b. İbrahim el-Erdebilî'nin el-Envâr li-a'mali’l-ebrâr adlı eserini şerhederek Uluğ Bey’e sundu.

Semerkand’daki beş yıllık tahsilinden sonra Şirvan'a döndü (1440). Bir süre burada bulunan medreselerde ders verdikten sonra hocası Kâdızâde'nin tavsiyesine uyarak Sultan II. Murad devrinin (1421-1451) sonlarında Anadolu’ya geldi. Kastamonu'da Candaroğlu İsmail Bey'den iltifat gördüğünden bu şehirdeki medreselerde ders vermeye başladı. Özellikle hocası Kâdızâde'nin matematik ve astronomi eserleri ile et-Tezkire'yi öğrencilerine okuttu. Muhyiddin Mehmed b. İbrahim en-Niksarî ile Kemâleddin Mes'ud b. Hüseyin eş-Şirvânî bu öğrencilerin ileri gelenleridir.

Şirvânî, Ocak-Şubat 1453’te Bursa’ya gelerek tefsirle ilgili bir eserini Osmanlı sadrazamı Çandarlı Halil Paşa'ya ithaf etti. Yine bu tarihlerde Fatih Sultan Mehmed’e Mecelle fi’l-mûsikî adlı eserini sundu. Ancak İstanbul'un fethinden sonra değişen siyasî hava içerisinde Halil Paşa idam edilince hâmîsini kaybeden Şirvânî Kastamonu'ya geri döndü. Şirvânî bu olaydan sonra Kâdızâde'nin Şerhu’l-Mulahhas fî İlmi’l-Hey'e'sine el-Ferâid ve’l-Fevâid adlı bir hâşiye yazıp Fatih Sultan Mehmed'e sundu.

1465 yılında Hacca gitmek üzere yola çıktı; Irak'a uğradı, bu bölgedeki medreselerde dersler verdi. Hac farizasını yerine getirdikten sonra Mekke'de kaldı (1467) ve dersler verdi. Dönüşte Kahire'ye uğradı. Buradaki ilmi faaliyetlerinden sonra İstanbul'a geldi. İstanbul'da daha çok telif ve tedrisle uğraştı. İstanbul'da umduğu ilgiyi bulamayan Şirvânî 1478'de memleketi Şirvan'a döndü. Şubat 1486'da Şemahı'da vefat etti.

Öğretisi

Dinî ve aklî bilimler yanında edebiyat ve dil bilimlerinde de uzman olan ve eserler veren Şirvânî, özellikle matematik ve astronomi sahasındaki Semerkand okulunun birikimini Ali Kuşçu ile birlikte Anadolu ve İstanbul’a aktaran ve yayılmasını sağlayan bir âlimdir. Eserlerinin bir kısmını Fatih Sultan Mehmed gibi sultanlara veya Çandarlı Halil Paşa gibi ileri gelen Osmanlı devlet adamlarına sundu. Şirvânî dil, edebiyat ve tefsir, usûl-i fıkıh sahalarında altı eser kaleme aldı. Kelâm sahasında ise daha önce hocası Kâdızâde'den okuduğu el-Mevakıf fî İlmi’l-Kelâm üzerine üç ayrı çalışma yaptı; özellikle bu eserin Seyyid Şerif el-Cürcânî'nin şerhine yazdığı hacimli hâşiye dikkate değerdir. Mesud et-Teftâzânî'nin Tehzibü’l-Mantık ve’l-Kelâm adlı eserine yazdığı şerh de hem dönemin ilim dili olan mantığa hem de kelâmi sorunlara olan ilgisinin devam ettiğini gösterir. Bu eserlerin metafizik, matematik, astronomi ve fizik gibi konuları içeren eserler olduğu düşünülürse Şirvânî'nin bu konulardaki teorik ve metafizik anlayışını tespit için önemli oldukları söylenebilir.

Şirvânî döneminde matematik bilimlerin bir alt dalı kabul edilen mûsikî sahasında Mecelle fî’l-mûsikî adlı önemli bir eser yazdı ve Fatih Sultan Mehmed'e ithaf etti. Eser, Grek filozoflarının konuyla ilgili fikirleri yanında ünlü İslâm mûsikî teorisyenleri Safiyyüddin el-Urmevî ve Abdulkadir el-Merâğî ile İbn Sînâ ve Nasîrüddin el-Tûsî gibi filozofların düşüncelerinde faydalanılarak geniş bir tarihi perspektif içerisinde yazılmıştır. Fuat Sezgin tarafından tıpkı basımı yapılarak yayımlanmıştır (Frankfurt, 1986).

Şirvânî'nin diğer bir çalışması geometri sahasındadır. Hocası Kâdızâde'nin Şemseddin es-Semerkandî'nin Eşkalü’t-Te’sîs'ine yazdığı şerhe bir hâşiye kaleme aldı. Bu hâşiye muhtemelen Kâdızâde'nin derslerinde verdiği şifahi bilgileri de içermekteydi. Ancak zamanımıza herhangi bir nüsha ulaşmadığından eserin içeriğine dair kesin bir şey söylemek mümkün değildir.

Şirvânî'nin teorik astronomi konusundaki ilk önemli çalışması yine hocası Kâdızâde'nin Mahmûd el-Çağminî'nin el-Mulahhas fî İlmi’l-Hey'e adlı eserine yazdığı şerh üzerine kaleme aldığı hacimli ve önemli hâşiyedir. Kaynaklarda ve kataloglarda farklı adlarla kaydedilen bu hâşiyenin doğru ve tam adı el-Ferâi'd ve el-Fevâi'd fî Tavzih Şerh el-Mulahhas'tır. Şirvânî'nin bu eseri İslâm astronomi tarihi açısından son derece önemlidir. Çünkü yazar şerhin güç kısımlarını açıklamak için hem başka şerhlerden istifade etti hem de Semerkand Medresesi’nde Kâdızâde'den konuyla ilgili dinlediği ders notlarından faydalandı. Nitekim el-Ferâi'd'in önsözünde yazar eseri için ilk notları Semerkand'da iken almaya başladığını, eserini tamamlama aşamasında iken Anadolu'ya doğru yola çıktığını, 1473 yılında müsveddelerini kitap haline getirerek İstanbul'da Fatih Sultan Mehmed'e sunduğunu bizzat belirtir. Henüz incelenmeyen eser ilmü’l-hey’e'nin temel sorunlarını başta Kâdızâde olmak üzere Semerkand okulu zaviyesinden ele almaktadır (III. Ahmed, nr. 3294).

Şirvânî'nin teorik astronomi konusunda en dikkate değer eseri hiç şüphesiz Nasîrüddin al-Tusî'nin et-Tezkire fî 'İlm el-Hey'e adlı önemli eserine yazdığı Şerh'tir. Daha öğrenciliğinin ilk yıllarında Tus'ta Curcânî'nin bu esere yazdığı şerhi okuyan, Semerkand'da Nîsâbûrî'nin şerhini hocası Kâdızâde'den dinleyen Şirvânî, hem öğrenciliğinde hem de öğretmenliğinde bu esere önemli bir yer vermiştir. Nitekim esere yazdığı şerhin önsözünde eserin hayatındaki yeri ve önemine işaret eder. Böyle bir şerhi de astronomi sahasında ders verdiği ileri seviyedeki öğrencilerin ihtiyaçlarını gözeterek kaleme aldığını özellikle vurgular. 11 Ocak 1475’te tamamladığı eserinde kendisinden önceki şerhlerden istifade ettiği gibi, hocası Kâdızâde'nin ders notlarından ve kendi tecrübelerinden faydalanır (III. Ahmed, nr. 3314).

Şirvânî bu eserinde Semerkand medresesinde hocası Kâdızâde, Uluğ Bey ve başta kendisi olmak üzere öğrenciler arasında Euclides'in Elementler'inin bir teoremi hakkında yapılan tartışmalarla ilgili önemli bilgiler verir. Ayrıca Kâdızâde'den aldığı icazetin bir suretini kaydeder. Eserde astronominin yardımcı dalı olarak geometri ve optik üzerinde geniş bir şekilde durulur. Özellikle fizik kısmında ilm-i menâzir konusunu geniş bir şekilde ele alır ve verdiği (Kitabhane-i Merkez-i Danişgah-ı Tahran, Kitabhane-i Mişkat, nr. 493) bilgilerin bir risale şeklinde (vr. 23a-42a) düşünülebileceğini belirtir. İncelemesinde başta İbn Heysem ile Kemâleddin Fârisî olmak üzere Nazzâm, İbn Sînâ, Kutbüddin Şîrâzî, Seyyid Şerif el-Curcânî, İşrâkî okul gibi İslâm medeniyetindeki ilm-i menâzire ait hemen hemen bütün birikime eser ve müellif isimlerini zikrederek göndermelerde bulunmakta, ayrıca Batlamyus'a atıf yapmakta, yeri geldiğinde kendi kanaatlerini zikretmektedir (vr. 28b, 29a). Fizikçiler ile matematikçiler ve ilm-i menâzircilerin (nâzirîn) görüşlerini geniş olarak ele alan Şirvânî'nin metni, İbn Heysem-Kemâleddin Fârisî'nin ilm-i menâzir çizgisinin, VIII/XIV. yüzyıldan sonra Semerkand matematik-astronomi okulu eliyle, başta Osmanlı Coğrafyası olmak üzere, İslâm dünyasında tamamen hâkim olduğunu gösterir. Bu durum, aynı zamanda, bu çizginin, astronomiye de tam anlamıyla uygulanması manasına gelir. Henüz teknik tahlili yapılmayan metindeki Şirvânî'nin uslubu kendisinin, İbn Heysem ile takipçisi Kemâleddin Fârisî'nin bilim tarihinde, fizik ile geometrik yaklaşımları birleştirerek gerçekleştirdikleri devrimin farkında olduğunu; ayrıca bu devrimin Semerkand matematik-astronomi okulunda sıkı tartışmalara konu olduğunu gösterir (Damat İbrahim, nr. 847; III. Ahmed, nr. 3314).

Şirvânî şerhinde Nasîrüddin el-Tûsî'nin ortaya koyduğu ilmü’l-hey’e sistemini ayrıntılı şekilde ele alır, geometrik temellendirmelerini yapar, başta Türk takvimi olmak üzere eski takvim sistemleri hakkında geniş bilgi verir. Bu bilgilerini verirken hem eserin daha önceki şerhlerinden faydalanır hem de Semerkand okulunun bu konudaki yaklaşımını kendi görüşleriyle meczederek ortaya koyar. İlmü’l-hey'e anlayışını büyük oranda İbn Heysem'in riyâzî ve tabiî çizginin beraberce ele alındığı sistemi dâhilinde yürütür; çağdaşı ve kendisi gibi Semerkand'da yetişen Alî Kuşçu gibi Aristotelesçi fizik ve metafizik ilkeleri astronomi biliminden temizlemeye çalışmaz.

Şirvânî, Semerkand okulunun temsil ettiği teorik astronomi çalışmalarını okulun yöntemleri ve sorunları çerçevesinde devam ettirmiş; konularına ayrıntılarda katkılarda bulunmuş ve temsil ettiği zihniyeti başta Anadolu olmak üzere Osmanlı ülkesinin değişik yerlerinde eğitim-öğretim ve eser telifleriyle yaygınlaştırmıştır. Şirvânî'nin Semerkand okulunun astronomisine bulunduğu teknik katkılar araştırmayı bekleyen konular arasındadır.

Öne Çıkan Eserleri

  • Hâşiye 'alâ Şerhi'l-Mevâkıf: Ragıb Paşa Ktp., nr. 760.

  • Hâşiye 'alâ İlâhiyyâti Şerhi'l-Mevâkıf: Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2991.

  • el-Ferâ'id ve'l-Fevâid fî Tavzîhi Şerhi'l-Mülahhas: Topkapı Sarayı Müzesi Ktp., III. Ahmed, nr. 3294.

  • Şerhu't-Tezkire fî 'İlmi'l-Hey'e: Topkapı Sarayı Müzesi Ktp., III. Ahmed, nr. 3314.

  • Şerhu'l-Envâr li-Ameli'l-Ebrâr: Kitabhane-i Merkezi-i Danişgah-ı Tahran. nr. 2991.

  • Şerh-i 'Avâmil: İzmir Milli Ktp., nr. 512.

  • Tefsîru Âyeti'l-Kürsî: Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 167.

  • Mecelle fi'l-Mûsîkî: Topkapı Sarayı Müzesi Ktp., III. Ahmed, nr. 3449.

  • Ta'likât 'alâ Evâ'ili Şerh'l-Mevâkıf.

  • Şerhu Tehzîbi'l-Mantık ve'l-Kelâm.

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu