Hayatı
Tam adı Ebû Alî Hasen b. Ahmed b. Abdilgaffâr el-Fârisî’dir. 288/901 yılında Şîraz’da doğmuştur. Yirmili yaşlara kadar Şîraz’da kalmış, asrının meşhur dilcilerinden Mebremân adıyla anılan Muhammed b. Ali’den ders almış ve Sîbeveyhi’nin el-Kitâb adlı eserini ondan okumuştur. İbnü’s-Serrâc, ez-Zeccâc, İbn Hayyât ve İbn Düreyd, gramer öğrendiği diğer hocaları arasında zikredilir. Ebû Bekir İbn Mücâhid’den ise kıraat ilmini tahsil etmiştir. Daha sonra ilim tahsil etmek için Bağdat’a gitmiş, burada on yıldan fazla kalmış ve kendisini oldukça yetiştirmiştir. Fakat Bağdat âlimlerinden istifade ile yetinmeyip Kisâî, Ferrâ ve Ahfeş gibi ünlü nahiv âlimlerinin eserlerini de okumuştur. Bu tahsil sonucunda döneminin en önde gelen nahiv âlimlerinden biri olmuştur. Ebû Ali el-Fârisî, bütün hayatı boyunca ilimle iştigal etmiş ve ömrünü ilim öğrenmek, öğretmek ve yazmak olmak üzere üç hususa hasretmiştir.
Sonrasında 341/952’de Musul’a geçen Ebû Ali el-Fârisî burada İbn Cinnî ile karşılaşmış ve ona ders vermiştir. Daha sonra talebesi olan İbn Cinnî ile birlikte Halep’e gitmiş, sonrasında ise Büveyhî sultanı Adudüddevle’nin daveti üzerine Şîraz’a gitmek üzere Halep’ten ayrılmıştır. Şîraz’da yaklaşık yirmi sene kalan Ebû Ali el-Fârisî, öğrencisi İbn Cinnî aracılığıyla tanıdığı Mütenebbî ile burada karşılaşmıştır. Ebû Ali el-Fârisî ayrıca Adudüddevle’ye nahiv okutmuştur. Adudüddevle Bağdat’ı otoritesi altına alınca (369/979) Ebû Ali el-Fârisî de oraya gitti. Ömrünün sonuna kadar burada kalan Ebû Ali el-Fârisî 377/987 yılında Bağdat’ta vefat etti.
Öğretisi
Ebû Ali el-Fârisî ömrünü hayli hareketli bir ilmî faaliyet içerisinde harcamıştır. Öyle ki o hayatını öğrenmek, öğretmek ve eser yazmak şeklinde üç bölüme hasretmiştir. Ebû Ali el-Fârisî Farsça’yı da bildiği için filoloji çalışmalarında konuları mukayeseli olarak inceleme imkânına sahipti. Fıkıhta Hanefî mezhebine mensup olan Ebû Ali el-Fârisî’nin nahvi ile Ebû Hanîfe’nin fıkhı arasında benzerlikler vardır. Örneğin her ikisi de kıyas yöntemini çokça kullanır. Zira Ebû Ali el-Fârisî, Basra mektebi mensuplarının kıyastaki ilkelerinden olan aza itibar etmeme ve şâz’a kıyasta bulunmama gibi kaideleri çokça tatbik etmiştir. Ebû Ali el-Fârisî’nin bu metodu kullanması onun, bilgisine olan itimadının bir dışa vurumudur ve bu konudaki başarısından övgüyle bahsedilmektedir. Zira Ebû Ali el-Fârisî’nin bu konuda “Dil konularında yüz meselede hata yapsam da, kıyas konusunun bir meselesinde dahi hata yapmam” dediği rivayet edilir. Ayrıca genel kabüle göre kıyas metodu Halil b. Ahmed ve Sîbeveyhi döneminde ortaya çıkmış, sonrasında Müberred döneminde şekillenmiş, Ebû Ali el-Fârisî, Rummânî ve İbn Cinnî zamanında zirveye ulaşmıştır. Ebû Ali el-Fârisî eleştirel bir zihin yapısına sahip idi, bu sebeple bir görüşü olduğu gibi değil, ancak delillerini inceledikten sonra kabul ya da reddederdi. Birçok talebesi içerisinden, en meşhuru İbn Cinnî’dir. Ebû Ali el-Fârisî’yi diğerlerinden ayıran bir diğer husus dilde hadis-i şerifleri istişhad olarak kullanan dil âlimlerinden olması; diğer bir özelliği ise Müvelledûna mensup şairlerin şiirleriyle istişhâd etmesidir. Ayrıca kaynaklarda, iştikâku’l-ekber konusundan ilk bahseden kişi Ebû Ali el-Fârisî’dir. Ancak Ebû Ali el-Fârisî, iştikâku’l-ekber’den kavram olarak değil de mefhûm olarak bahseder.
Öne Çıkan Eserleri
- Şerhu’l-Ebyâti’l-Müşkileti’l-İ’râb fi’ş-Şi’r: Mahmud Muhammed et-Tanâhî, Kahire 1988
- el-Hücce li’l-Kurrâ’i’s-Seb’a: Bedreddin Kahvecî-Beşîr Cüveycâtî, Beyrut 1404-1411/1984-1991
- el-Îzâh fi’n-Nahv (el-Îzâhu’l-‘Adudî): Hasan Şâzelî Ferhûd, Kahire 1389/1969; Riyad 1408/1988
- Meseletü Aksâmi’l-Haber: Ali Câbir el-Mansûrî el-Mevrid, Bağdad 1398/1978
- et-Tekmile: Hasan Şâzelî Ferhûd, Riyad 1981; Cezayir 1984
- el-Mesâ’ilü’l-Basriyyât: Muhammed Şâtır, Kahire 1983
- el-Egfâl fîmâ Agfelehü’z-Zeccâc mine’l-Me’ânî: Muhammed Hasan İsmâil, 1974.
Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu