Hayatı ve Öğretisi
Ebû Muhammed Câbir b. Eflah el-İsbîlî, 12. Yüzyılda Endülüs’te yaşamış önemli matematikçi ve astronomlardandır. Hayatı ile ilgili malumat yok denecek düzeydedir. Yahudi filozof İbn Meymun’un, Câbir b. Eflah’ın oğlu ile görüştüğünü ifade etmesinden hareketle on ikinci yüzyılda yaşadığı kabul edilmektedir.
Câbir b. Eflah’ı üne kavuşturan eseri Islâhü’l-Mecistî’dir. Eserin en önemli özelliklerinden birisi, Batı İslam coğrafyasında Batlamyus’un el-Mecisti’sine getirilen ilk eleştiri olmasıdır. Eserin ilgisi, o dönemde Aristocu felsefeyi esas alarak Batlamyus’u eleştiren filozofların kaygılarından da, 13. yüzyılda Meraga Rasathanesi astronomlarının ortaya koyduğu eleştirilerden de farklıydı. Eseri hem revize edip hem de Mısır’da tanıtan kişi İbn Me’mun olmuştur. Eser dokuz ana bölümden oluşmaktadır. İlk iki bölüm giriş, üçüncü bölüm Güneş’in hareketi, dördüncü bölüm Ay’ın hareketi, beşinci bölüm Dünya’nın ve gök cisimlerinin boyutu, altıncı bölüm sabit yıldızlar ve yedi ila dokuzuncu bölümler beş gezegenin hareketi üzerinedir. Câbir b. Eflah, Batlamyus’un eserinin matematiksel temelinin geliştirilmesi gerektiği görüşündedir. Nitekim el-Mecisti’de, düzlemsel geometriyi esas alarak ortaya konan Menelaus teoremi kullanılırken, Islâhü’l-Mecistî bunun yerine küresel üçgenlerle ilişkili teoremlerin esas alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Câbir b. Eflah; Ebu’l-Vefâʾ el-Bûzcânî ve Ebû Nasr Mansûr ʿAlî b. ʿIrâk gibi Doğu İslam coğrafyasında trigonometri alanında çığır açan isimlerin ortaya koyduğu teoremlerden, 11. Yüzyılın başında Endülüs’e İbn Muʿâz el- Ceyyânî tarafından aktarılası sayesinde haberdardı.
Câbir b. Eflah’ın Batlamyus’a getirdiği en bilinir eleştirisi, gezegenlerin sırası ile ilgilidir. Batlamyus kozmolojisine göre Güneş’ten önceki gezegenlerin sıralaması Ay, Merkür ve Venüs şeklindedir. Câbir b. Eflah’a göre bu sıralama, iç gezegenler olan Merkür ve Venüs’ün farkedilir paralaksının olmasını gerektirir zira Güneş dünyaya daha uzak olmasına rağmen paralaksı vardır. Batlamyus bu durumu, Merkür ile Venüs’ün güneş ile gözlemci arasında çizgi üzerinde olmamaları ile açıklar. Fakat Câbir b. Eflah’a göre bu açıklama yanlıştır ve ona göre kozmolojik sıralama şu şekilde olmalıdır: Ay, Güneş, Merkür ve Venüs.
Islâhü’l-Mecistî, teorik bir eser olmanın yanında Câbir b. Eflah’ın Batlamyus’un bahsettiği dört astronomik aletin yerine kullanılabileceğini söylediği bir başka aleti tanıtmaktadır. Câbir b. Eflah’in aleti, astronomik gözlem için tasarlanıp Endülüs metinlerinde tanıtılan ilk aletlerdendir. Oldukça büyük olan bu alet, Latin metinlerinde Torquetum denilen aletin ilk versiyonu olarak kabul edilebilir.
İbn Rüşd ve Bitrûjî gibi isimleri de etkilemiş olan eser İbranice’ye ve Latince’ye tercüme edilmiştir. Eserin trigonometri bölümünün Regiomontanus ve Kopernik tarafından da istifade edilmiş olabileceği göz önünde bulundurulmaktadır. Islâhü’l-Mecistî’nin Doğu İslam coğrafyasına da ulaştığını 1229 yılında Dımaşk’ta istinsah edilen bir nüshasından anlamaktayız. Meşhur astronom Kutbuddîn el-Şîrâzî de Islâhü’l-Mecistî’nin bir özetini hazırlamıştır.
Öne Çıkan Eserleri
-
Islâhü’l-Mecistî
-
Fi’ş-şekli’l- kattâ’
Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu