Hayatı

Zerkeşî, hicrî 745’te Kahire’de Memlüklerden Türk bir babanın evladı olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda ilim tahsiline başladı. Baba mesleği altın işleme (zerkeş) sanatından dolayı Zerkeşî nisbesiyle meşhur oldu. İçinde yaşadığı ortam Zerkeşî’nin ilim aşkını körükledi. İlk yıllarda sağlam bir fıkıh tahsili yaptı. Nevevî’nin Minhâc isimli eserini ezberlediği için Minhâcî nisbesiyle anılmıştır. Birçok alimden istifade edip kısa sürede iftâ ve tedris makamına yükseldi. Bulkînî’nin Ravza üzerindeki haşiyelerini toplayan ilk şahıstır. Zerkeşî el-Karâfetu’s-Suğrâ isimli bölgedeki Kerîmuddin Tekyesi’nin yöneticiliğini üstlendi. O, genelde evine kapanık halde günlerini geçirir ve pek kimseyle uğraşmazdı. Dışarı çıktığında sadece kitapçılar çarşısına uğrar, bulduğu kitapları inceleyip notlar alırdı. Tuttuğu notları eve döndüğünde kitaplarına ilave ederdi. Fıkıh, usûl, tefsir ve hadisin yanı sıra dil ve edebiyatta da vukûfiyet sahibiydi. Azla yetinir, ilmi terk edip dünyevi meşgalelere dalmazdı. Ahlâkı güzel, zarif ve mütevazi bir kişiliğe sahipti. Eş’arî ve Şâfiî alimi olan Zerkeşî sufi meşrep bir kimseydi. 49 yaşında Kahire’de vefat etti.

Öğretisi

Çok velûd bir âlim olan Zerkeşî sahip olduğu ilmî birikimini hemen hemen her alanda yazdığı kitaplarında sergilemiştir. Eserlerinde en göze çarpan husus analitik yöntemle konuları ele alması ve çok sayıda kaynağa isim tasrih ederek başvurmasıdır. Onun herhangi bir eserine bakmak bile bu konuda yeterli oranda bir kanaat verir.

Tefsir ve Ulûmu’l-Kur’ân

Tefsir ve Ulûmu’l-Kur’ân denince ilk akla gelenlerden biri Zerkeşî’dir. Yazdığı ansiklopedik eser el-Burhan’da tefsir ıstılahları ve tefsir usûlüne dair zengin bilgiler sunmaktadır. Zerkeşî, kendi zamanına kadar –diğer ilimlerin aksine- Kur’ân ilimleri ve tefsir alanında terminolojik bir eserin olmadığını görmüş ve bu açığı gidermek amacıyla el-Burhan’ı kaleme almıştır.

Zerkeşî, ulûmu’l-Kur’ân’ın ana konularını kırk yedi başlık/bab altında inceler. Genelde babların giriş kısmında konuya dair müstakil eser verenleri zikredip akabinde izah edilmesi gereken terimleri açıklar. Konuları ele alırken genelde Hz. Peygamber, Sahabe ve Tabiîn sözlerine yer verir. Ardından değişik eserlerden nakiller yapar. O, aktardığı görüşler arasında nadiren tercihte bulunur. Ancak Ehl-i Sünnet’e ve ümmetin genel telakkisine aykırı görüşleri açıkça tenkit eder. Mesela Zemahşerî’nin itizâlî görüşlerini birçok vesileyle eleştirir.

Zerkeşî ulûmu’l-Kur’ân sahasında yazdıklarıyla kendisinden sonraki Kâfiyecî ve Suyûtî gibi âlimlere ilham kaynağı olmuştur. Kendisinden sonra daha derli toplu ve sistematik çalışmaların yapılmasına zemin hazırlamıştır.

Zerkeşî’nin baştan-sona Kur’ân’ı tefsir eden müstakil bir eseri bulunmamaktadır.  Ancak Meryem süresine kadar bir tefsir yazdığı tabakat kitaplarında kayıtlıdır.

Hadis

Zerkeşî, hem hadis usûlü hem de hadis şerhi alanında kaynak eserler kaleme almıştır. Bunlar arasında türünün ilk örnekleri sayılabilecek eserler de bulunmaktadır. Mesela Hz. Aişe’nin Kur’ân ve sünnete arz ederek tenkit ettiği rivayetleri ele aldığı el-İcâbe adlı kitabı buna örnek vermek mümkündür.  Keza et-Tezkire fi’l-ehâdîsi’l-müştehire adlı eseri, halk arasında hadis olarak şöhret bulan ancak hadis olmayan sözleri bir araya getiren ilk eser olma özelliği taşımaktadır. Eserde sadece sened tenkidiyle yetinilmeyip metin tenkidine de başvurulması eserin dikkat çeken özelliğidir. Daha sonra Zerkeşî’yi takip eden Sehâvî ve ʻAclûnî gibi âlimler aynı türden tamamlayıcı çalışmalar yapmışlardır.

en-Nüket li elfazi’l-Cami‘is-sahih adlı eserinde Buharî’de geçen kapalı ve müşkil hadislerin çözümüne yer vermiştir.

Hadis usûlü alanında İbn Salah’ın Mukaddimesi üzerine en-Nüket adlı bir ta’lik yazmış kendisinden önce hadis usûlünde görülmeyen bazı konuları bu ilmin mevzuları arasına katmıştır. Askalânî’nin ifadesiyle Zerkeşî, on sekiz civarında konuyu hadis usûlüne ilave etmiştir.

Bunlardan ayrı olarak dönemin en meşhur klasikleri olan Râfiî’nin Fethu’l-azîz’i, Beyzâvî’nin Minhâcu’l-vusûl’ü ve İbn Hâcib’in el-Muhtasar’ındaki hadislere dair yazdığı tahric eserleriyle hadis ilmine önemli katkılarda bulunmuştur

Usûl

Zerkeşî usûl alanında sıra dışı eserlere ve çalışmalara imza atmıştır. Yaklaşık iki yüz kitaptan istifadeyle yazdığı el-Bahru’l-Muhît adlı ansiklopedik usûl eseri bunun kanıtıdır. Usûlî görüşleri zikrederken sadece Ehl-i Sünnet mezheplerinin görüşlerini aktarmakla yetinmeyen Zerkeşî, diğer fırkaların görüşlerine de yer vermektedir. O, ele aldığı konulara ilişkin ıstılahları dakik bir biçimde tanımlamaktadır. Bazen sadece bir fırkaya hatta bazı şahıslara ait özel ıstılahları ayrı ayrı tanımlamaktadır. Zerkeşî’nin en bariz vasıflarından biri hem çok zengin bir bibliyografyaya dayanması hem de görüşleri aktarırken kaynağı bizzat görerek nakletmesidir. Yararlandığı kaynakların pek çoğunun günümüze kadar ulaşmamış olması Zerkeşî’nin eserlerinin değerini artırmaktadır. Mesela el-Bahru’l-Muhît’in telifinde yararlandığı kaynakları anlatırken Şâfiî’nin er-Risâlesine dair yazılan Sayrefî, Şâşî, Cüveynî ve Ebü’l-Velid en-Nîsâbûrî şerhinden söz etmektedir. Ancak bu eserlerden hiçbiri günümüze ulaşmamıştır.

Fıkıh

Nevevî’nin Minhâcına yazdığı şerhler, Habâyâ’z-Zevâyâ ve el-Mensûr fi’l-Kavâid gibi eserler onun fıkha olan hakimiyetini açıkça göstermektedir.

Mantık ve Felsefe

Zerkeşî müstakil bir mantık veya felsefe kitabı yazmamış ancak felsefe ve mantık konularının mantık ve kelamla harmanladığı çok özgün bir eser kaleme almıştır: Lukatatu’l-Aclân. Eser, dört ayrı ilmin en önemli konularından seçkiler yapılarak oluşturulmuştur. Müellif, konu anlatımına genelde ikili, üçlü veya dörtlü taksimatla başlamaktadır. Mesela bilginin kaynaklarına dair ilk taksim üçlüdür. Bu taksimde [müşterek] bilginin kaynaklarının his, haber ve nazar olduğunu belirtir. Fıkıh usûlünden muktebes ikinci taksimat ise dörtlüdür. Bu taksimde müellif “hakk”ın kaynaklarının dört olduğunu yani Kitap, sünnet, icma ve kıyas olduğunu belirtip açıklamalarda bulunmaktadır. Üçüncü taksim delil ve kısımlarını ele alıp tanımlamaktadır. Yazar böylece kitap boyunca mezkûr dört alanın en güzide konularından seçmelerde bulunup interdisipliner bir yaklaşım sergilemiştir.

Temel Soruları

  • Herhangi bir alanda o ana dek yazılmış eserleri ve yapılmış tespitleri kaynak belirterek nakletmek.

  • Konuya dair görüşleri belli bir mezhebi çerçevede kalmadan aktarmak.

  • İnterdisipliner bir anlayışla ilimler arasındaki geçiş ve irtibatlara dikkat çekmek.

  • Ehl-i Sünnet’in genel telakkisine aykırı olan hususları tenkit etmek.

Öne Çıkan Eserleri

  • el-Burhân fî ʿUlûmi’l-Kurʾân: nşr. Muhammed Ebü’l-Fazl İbrâhim, Kahire 1376-1377, 1378; Beyrut 1972; nşr. Mustafa Abdülkâdir Atâ, Beyrut 1408/1988; nşr. Zekî Muhammed Ebû Serî‘, Riyad 2006; Kahire 2006; nşr. Muhammed Mütevellî Mansûr, Kahire 1429/2008.

  • en-Nüket ʿalâ Mukaddimeti İbni’s-Salâh (en-Nüket ʿalâ ʿUlûmi’l-Hadîs, Taʿlîk ʿalâ Maʿrifeti Envâʿi ʿUlûmi’l-Hadîs, el-Kelâm ʿalâ ʿUlûmi’l-Hadîs: thk. Zeynelâbidîn b. Muhammed b. Belâferîc, Riyad 1419/1998, 1429/2008.

  • en-Nüket ʿale’l-ʿUmde fi’l-Ahkâm (Tashîhu ʿUmdeti’l-ahkâm, Şerhu’l-ʿUmde): thk. Ebû Kuteybe Nazar Muhammed el-Fâryâbî, Riyad 2002, 1428/2007.

  • el-İcâbe li-Îrâdi Me’stedrekethü ʿÂʾişe ʿale’s-Sahâbe: nşr. Saîd el-Efgânî, Dımaşk 1358/1939, 1391/1971, 1401/1981; Beyrut 1390/1970, 1400/1980, 1405/1985; nşr. Zekeriyyâ Ali Yûsuf, Kahire 1965; nşr. Rif‘at Fevzî Abdülmuttalib, Kahire 1421/2001; nşr. Bünyamin Erul, Şuayb el-Arnaût, Beyrut 1425/2004.

  • et-Tezkire fi’l-Ehâdîsi’l-Müştehire (el-Leʾâli’l-Mensûre fi’l-Ehâdîsi’l-Meşhûre, el-Fevâʾidü’l-Mensûre fi’l-Ehâdîsi’l-Meşhûre: nşr. Mustafa Abdülkâdir Atâ, Beyrut 1406/1986.

  • el-Leʾâli’l-Mensûre fi’l-Ehâdîsi’l-Meşhûre (el-Maʿrûf bi’t-Tezkire fi’l-Ehâdîsi’l-Müştehire): nşr. Muhammed b. Lutfî es-Sabbâğ, Beyrut 1417/1996.

  • et-Tenkîh li-Elfâẓi’l-Câmiʿi’s-Sahîh (Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, Hâşiyetü’l-Buhârî): nşr. Muhammed Muhammed Abdüllatîf, Kahire 1351-1353; nşr. Ahmed Ferîd, Mekke-Riyad 2000; nşr. Yahyâ b. Muhammed Ali el-Hakemî, Riyad 2003, 1425/2004; nşr. Muhammed Hasan Muhammed Hasan İsmâil, Beyrut 1424/2004, Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî’nin Keşfü’l-müşkil ʿalâ Sahîhi’l-Buhârî adlı eseriyle birlikte; nşr. Rıdvân Câmi‘ Rıdvân, Kahire 2002-2007.

  • el-Bahrü’l-Muhîṭ fî Usûli’l-Fıkh: nşr. Abdülkâdir Abdullah Halef el-Ânî v.dğr., Kuveyt, 1409/1988, 1413/1992; Kahire 1414/1994; nşr. Muhammed Muhammed Tâmir, Beyrut 1421/2000.

  • Teşnîfü’l-Mesâmiʿ bi-Cemʿi’l-Cevâmiʿ (Şerhu Cemʿi’l-Cevâmiʿ): thk. Mûsâ b. Ali Fakîhî tarafından Muhammed b. Suûd, Kahire 1332; nşr. Seyyid Abdülazîz, Abdullah Rebî‘, Kahire 1990, 1418/1998, 1419/1999; nşr. Ebû Amr el-Hüseynî Ömer b. Abdürrahîm, Beyrut 1420/2000.

  • el-Mensûr fi’l-Kavâʿid (el-Kavâʿid): nşr. Teysîr Fâik Ahmed Mahmûd, Küveyt 1402/1982, 1985; nşr. Muhammed Hasan Muhammed Hasan İsmâil, Beyrut 1421/2000.

  • ed-Dîbâc fî Tavzîhi’l-Minhâc: Kahire 1306; nşr. Yahyâ Murâd, Kahire 1427/2006; nşr. Osman Gazâl, Beyrut 2009.

  • Habâya’z-Zevâyâ: nşr. Abdülkâdir Abdullah el-Ânî, Küveyt 1402/1982, 1993; nşr. Eymen Sâlih Şa‘bân, Beyrut 1417/1996.

  • Hâdimü’r-Râfiʿî ve’r-Ravza: Topkapı Sarayı Müzesi Ktp., III. Ahmed, nr. 672/1-19.

  • İʿlâmü’s-Sâcid fî Ahkâmi’l-Mesâcid: Ebü’l-Vefâ Mustafa el-Merâgî, Kahire 1384, 1403, 1420/1999; Ebûzabî 1401/1981; nşr. Eymen Sâlih Şa‘bân, Beyrut 1416/1995.

  • Lukṭatü’l-ʿAclân ve Bülletü’ẓ-Zamʾân: Hulâsatü’l-Fünûni’l-Erbaʿa: nşr. Cemâleddin el-Kâsımî, Kahire 1326, 1327; Dımaşk 1934; nşr. Muhammed el-Muhtâr b. Muhammed el-Emîn eş-Şinkîtî, Medine-Dımaşk 1425/2004).

  • el-Ezhiye fî Ahkâmi’l-Edʿiye: nşr. Cemîl Abdullah Avîza, Amman 1431/2010.

  • Teʾsîlü’l-Bünâ fî Taʿlîli’l-Binâ: Şerhu Ebyâti ʿİleli Binâʾi’l-Esmâʾ min Elfiyyeti İbn Mâlik: nşr. Âdil Fethî Riyâd, Kahire 1428/2007.

  • Maʿnâ lâ İlâhe İllallâh: nşr. Ali Muhyiddin Ali el-Karadâğî, Kahire 1982, 1985; Tunus 1984, 1986; Beyrut 1406/1986, 1425/2005.

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu