Hayatı

Hayatı hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadığımız nakkaş, Sultan I. Mahmud (1730-1754) döneminde yaşamış olup, Osmanlı minyatür sanatının son temsilcilerindendir. İmzalı eserlerindeki tarihlerden 1146/1735-1158/1745 arasında eser verdiğini öğrendiğimiz Buhârî’nin doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir.

Abdullah Buhârî, geleneksel minyatür tarzını batının resim anlayışıyla birleştirip, iki boyutlu yüzeysel tasarımdan, üç boyutlu kütlevî anlatıma geçen yenilikçi bir nakkaştır. TSMK. EH. 1380 numarada kayıtlı bir yazmanın cildi üzerinde Edirnekâri tekniği ile yapmış olduğu manzara resmi, Türk tasvir sanatında batılı anlayışla yapılmış, bilinen en erken tarihli peyzaj çalışmasıdır. Ayrıca aksesuar ve mücevher bezemelerine gerçek metal parçaları yapıştırarak, klasik minyatür uygulamalarına Avrupa tarzı figüratif bir yaklaşımla farklı bir bakış açısı kazandırmıştır.

İslam Düşünürleri

Buhârî’nin minyatürlerini figüratif, çiçek ve manzara resimleri olmak üzere üç ana grupta toplamak mümkündür. Figüratif minyatürlerinde kendine özgü tiplerle oluşturduğu kadın ve erkek figürleri resmetmiştir. Genellikle tek, ayakta ve ¾ profilden tasvir edilen figürler esmer, çekik gözlü, çatık kaşlı, tombul kadın veya genç erkeklerdir. Çalgı çalan, rakseden, yıkanan, çiçek koklayan, uzanmış dinlenen kadın resimleri oldukça renkli ve göz alıcı kıyafetlere sahiptir. Erkek figürlerinde kumaşlar genellikle düz ve desensizdir. Kaftanların yakaları kürklü, önleri açıktır. Bele bağlanan kuşaklar ise desenlidir. Kadın figürlerinde ise entari kumaşları genelde renkli ve desenlidir. Yakalar dönemin de modası gereği dekoltedir.  Kaftanlar genç erkek figürlerinde olduğu gibi kürklü ve beyaz beneklidir. Kadınlar başlarına hotoz veya kalpak şeklinde başlıklar giyerler.  Papuçları ise sarı veya beyaz renkli olup çarık şeklinde oldukça sadedir. Figürlerin üzerinde küpe, kolye, yüzük, kürk, kemer gibi aksesuarlar kullanılmıştır. Kemerlerin büyük tokaları vardır. Aksesuar ve mücevherleri resmederken sarı, acı yeşil ve kırmızı renkli metalleri keserek yapıştırır. Bu tarz uygulama, bir nevî batılıların kullandığı malzeme ve teknikten faydalanarak basit murassa etkisi oluşturmasını sağlar. Elbise kıvrımlarını vurgulamak için ise dönemin batılı resim anlayışında olduğu gibi ışık gölgeye yer verir. Sanatkâr bu tarz figür çalışmalarıyla hem Osmanlı minyatürünün belgeleme geleneğini sürdürür hem de figüratif çalışmaları ile yaşadığı dönemin bir nevî kıyafet albümünü meydana getirir.

Çiçek resimleri başarılı, natüralist etütler olarak değerlendirilir. Dönüş yapan, kendi üstüne kıvrılan, katlanan yapraklarda kullanılan açık koyu renkler ve gölgeleme tekniği klasik bezemede alışık olduğumuz görsel etkiden oldukça farklıdır. Ayrıca minyatürlerinde boşluğu kullanma biçimi çağdaşlarından ayrıldığı bir diğer üslup özelliklerindendir. Eserlerinin arka fonundaki mekân düzenlemesinde klasiklerde olduğu gibi tezyini unsurlar veya mekâna ait düzenlemeler yoktur. Genellikle boştur ve kâğıt rengi olarak bırakılmıştır.

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu