Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, kendi internet sitesinde "Cumhur İttifakı saldırılarının altında ne yatmaktadır? Böl, parçala, yönet…" başlıklı bir yazı yayınladı. Yazısında "Cumhur İttifakı’na yapılan saldırıların" nedeninin basit olduğunu ifade eden Soylu, bunun sebebinin 2028 seçimleri olduğunu söyledi, "Cumhur İttifakı sarsılmadan, parçalanmadan 2028 seçimlerine varırsa CHP ve Batı cephesinin PKK’nın siyasi kolundan (HDP) desteksiz bir seçimde yüzde elliye ulaşabilmesi mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesi MHP ve AK Parti arasında fotoğraflı mesajlara ve ardı arkası kesilmeyen açıklamalara neden olmuştu. Daha önce ittifak hakkında açıklamalarda bulunan Soylu, bugün de internet sitesinden "Cumhur İttifakı saldırılarının altında ne yatmaktadır? Böl, parçala, yönet…" başlıklı bir yazı yayınladı. Yazısından, "Batı cephesi destekli operasyonel aklın MHP’yi hedefine alarak ittifakın temellerini sarsmaya" çalıştığını söyleyen Soylu, "CHP öncülüğündeki 'örtülü ittifak'ın üç aşamalı hedefi"ni şöyle sıraladı:
"1- MHP’yi Cumhur İttifakından uzaklaştırmak
2- Kent uzlaşısı gibi milleti aldatan bir formülle terör örgütünün desteğini örtülü olarak almak.
3- Mümkünse 50+1 formülünü aşağı çekerek hem HDP’ye mecbur kalınmasını engellemek hem de ittifak zorunluluğunu ortadan kaldırarak, Cumhur İttifakı’nı parçalayarak ayrı ayrı seçime girmelerini teşvik edecek ortamı oluşturmaktır."
Soylu'nun yazısının tamamı şöyle:
"2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı tüm batı cephesine karşı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye Yüzyılı iddiasını Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ve bir çok önermesini milletin desteğini alarak kazandı.
Peki bugün aniden hararetlenen, telaş içerisinde gerçekleştirilen ve 31 Mart seçim sonuçlarının maliyetini ittifaka çıkartan; Cumhur İttifakı saldırılarının altında ne yatmaktadır?
Siyaset kompleks, karmaşık bir yapı değildir.
İşleyişi, sorunları ve cevapları basittir.
O nedenle Cumhur İttifakı’na yapılan saldırıların nedeni de basittir.
'2028 Seçimleri'
Sloganları böl, parçala, yönet
Cumhur İttifakı sarsılmadan, parçalanmadan 2028 seçimlerine varırsa CHP ve Batı cephesinin PKK’nın siyasi kolundan (HDP) desteksiz bir seçimde yüzde elliye ulaşabilmesi mümkün değildir.
2023 seçimlerinde olduğu gibi 2028’de de bu milletin feraseti ülkemizin istikametini belirleyecektir. Bu feraset terör örgütü destekli batı cephesinin hormonladığı ittifaklarla; Millete ve milli devlet ilkesine dayanan altyapısını tamamlamış adım adım Kızıl Elma’ya yürüyen medeniyetimizin ta kendisi olan Cumhur İttifakı arasındaki tercihi ortaya koyacaktır.
Bunu birçok seçimdir kaçınılmaz son olduğunu görenler Cumhur İttifakı’nı parçalamayı kendilerine öncül hedef seçmişlerdir.
Cumhur İttifakı parçalanamaz ise önümüzdeki seçimler batı cephesi için yine hüsran olacaktır.
Onun için sloganları bildik:
Böl, parçala, yönet
(Üzülerek müşahade ettiğim bir konuda bizim tarafta bazı düşünürlerde 31 Mart seçimlerinin sonuçlarını millete yüklemeye yönelik bir eğilim görüyorum. Bu tarihsel CHP anlayışıdır.Bu hataya düşmemek gerekir. Milletin feraseti sorgulanmamalıdır.)
Bu sebeple bir günah keçisi bulunmalıdır. Cumhur İttifakı…
"Tuzağı kuranlar Allah’ın tuzağını hesap edemezler"
Batı cephesi destekli operasyonel akıl MHP’yi hedefine alarak ittifakın temellerini sarsmaya iki siyasi partinin tabanlarında da sorgulamalara yol açarak soğukluk hedeflemektedir.
Tuzağı kuranlar Allah’ın tuzağını hesap edemezler.
Ayrıca bu ülkenin ve milletinin özelliklerini de hafife alıyorlar.
Yukarıda belirtmeye çalıştığım öncül hedeflerin ileri aşamadaki planları ise 2028 yolu ile bağlantılıdır.
CHP öncülüğündeki 'örtülü ittifak' için üç aşamalı hedef vardır.
1- MHP’yi Cumhur İttifakından uzaklaştırmak
2- Kent uzlaşısı gibi milleti aldatan bir formülle terör örgütünün desteğini örtülü olarak almak.
3- Mümkünse 50+1 formülünü aşağı çekerek hem HDP’ye mecbur kalınmasını engellemek hem de ittifak zorunluluğunu ortadan kaldırarak, Cumhur İttifakı’nı parçalayarak ayrı ayrı seçime girmelerini teşvik edecek ortamı oluşturmaktır.
"Batı cephesinin 3 ana gerekçesi PKK devleti, Demirtaş, Kavala benzerlerinin salınması ve Kıbrıs"
Yukarıdaki nedenlerle 50+1 hedefine asla ulaşamayacak CHP temsilciliğindeki batı cephesinin işini yerel seçimlerdeki 'Türkiye İttifakı' yüzde 40’ların üzerinde bir oy oranı ile kolaylaştırarak başarıya ulaştırmaktır.
Siyaset mühendisliğinin hesapları darbeler ve olağanüstü demokrasi dışı şartlar hariç tutmamıştır.
Siyaset Millete Milletin verdiği emanetle yapılır. Kendisini Milletten akıllı sananlar her daim yanılırlar. Millete mühendislik dayatarak sonuç alabileceğini düşünenlerde yanılırlar.
Tüm bunların altında ise batı cephesinin üç ana gerekçesi var.
1- Kuzey Suriye’de PYD/PKK devleti
2- Demirtaş Kavala ve benzerlerinin salınması
3- Kıbrıs
Elbette ki Türkiye yükselişinin durdurulması, zayıflatılması ve istenilenlerin yaptırılması.
"Batı cephesinin ihalesine talip olanların sonları birbirlerine benzer"
Batı cephesi için Cumhur İttifakı’nın dağıtılması isteği ertelenemez ve acil…
Türkiye bunların hepsini görüyor ve çok temkinli...
Bunların tamamını Gazze’den, Ukrayna – Rusya savaşından, İran’da olanlardan ve bölgemizdeki istikrarsızlık planlarından bağımsız düşünmemek gerekir.
Son söz
Batı cephesinin ihalesine talip olanlar bu topraklarda bitmez.
Ancak sonları birbirlerine benzer."