Karahantepe'de bulunan koşan yaban eşeği figürü neolitik döneme ışık tutacak.

Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikilitaşın bulunduğu Karahantepe'de 2024 kazı çalışmaları devam ediyor.

Bu kapsamda yapılan çalışmalarda tabana döşeli taşlardan birinin üzerinde koşar haldeki yaban eşeği figürü betimlemesi ortaya çıkarıldı.

Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin takvimi açıklandı Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin takvimi açıklandı

Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, Taş Tepeler Projesi kapsamında içinde Karahantepe'nin de bulunduğu 10 noktada kazı çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Bu yıl Karahantepe'de özellikle merkezi kamusal yapının çevresindeki diğer kamusal yapılar ve kulübelerde çalıştıklarını ve bunlardan bir tanesini de bir birkaç hafta önce açmaya başladıklarını ifade eden Karul, şöyle konuştu:

"Bina zemine gömük, üzeri kısa bir taş duvar üzerine dal örgü bir çatı sistemine sahip. Zemini büyük yassı taşlarla döşediklerini anlıyoruz. Bu taş döşemelerinin içerisinde bazılarının içinde öğütme taşı olarak kullanıldığını ve bir tanesinin üzerinde de bir yaban eşeği motifiyle karşılaştık. Bu dönemin ikonografisinde belirleyici olan hayvanlar var. Bunları 2 kategoriye ayırıyoruz. Birincisi ürkütücülüğü vurgulanmış hayvanlar, bunları dikili taşlarda özellikle görüyoruz. Bir diğer grubu da kuşlar ve en çok tüketilen hayvanlar oluşturuyor ki bunların arasında ceylan başı çekiyor. Diğer tüketilen hayvanlar arasında yabani eşek de var. Bu hayvanların da o ürkütücü olanlara göre bu dönemde insanların çevresinde olan, tükettikleri, birlikte yaşadıkları hayvanlar olduğunu söyleyebiliriz. Bu yabani eşek de benzeri bir şekilde o öğütme taşları olan bir tabanın içine yerleştirilmiş hareket halinde kazıma tekniğiyle yapılmış bir figür. Bu yönüyle yapı tabanlarında Göbeklitepe'de de bir takım figürlerle karşılaştık daha öncesinde ama böyle hareketli bir yaban eşeği motifiyle ilk kez karşılaşıyoruz. Bu da tabi buradaki hayvan ikonografisi ve insan ve çevresiyle ilişkisini anlamamıza biraz daha katkı sağlayacak bir buluntu oldu."

"Benzerlerin olabileceğini gösteriyor"

Şu anda çalışmasını sürdürdükleri yapıların yaklaşık 11 bin yıl öncesine ait mekanlar olduğunu dile getiren Karul, içlerinde daha çok öğütme taşlarının olmasının burada günlük yaşam faaliyetlerin de sürdürüldüğünü gösterdiğine işaret etti.

Bu mekanların içerisinde böyle hayvan betimlemeleri veya dikili taşların bulunmasının aynı zamanda sembolik yönlerin de olduğunun kanıtlarını oluşturduğunu aktaran Karul, şunları kaydetti:

"Bulunan eşek figürü, öğütme taşının hemen yanına yerleştirilmiş yaklaşık 20 santimetre uzunluğunda bir figür ama boyutlarından ziyade onun hareketli olması, üzerine işlendiği taşa orantılı olarak betimlenmiş olması, yine bu dönemdeki sanatçıların becerisinin bir göstergesi. Karahantepe'de yapı zeminlerinde bir figür olarak ilk kez karşılaştığımız bir örnek bu. Bu da tabi benzerlerin olabileceğini gösteriyor. Zaten burada sözünü ettiğimiz kulübelerin birçoğunun taban seviyelerine henüz ulaşmış değiliz. Onları farklı yapılarda derinleşiyoruz. O seviyelere geleceğimiz başka mekanlar da var."