KÜLTÜR - SANAT

Bağımsızlık, devlet ve İslamiyet: Mehter kültürü, bugün hala varlığını aslına uygun sürdürüyor

Dünyanın en eski askeri bandolarından biri olarak kabul edilen Mehter, Türk kahramanlığının bir örneği olarak bugün hala varlığını sürdürüyor.

Abone Ol

Milli Savunma Bakanlığına bağlı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kültür ve Sanat Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Mehteran Birlik Komutanlığı, mehter kültürünü aslına uygun yaşatıyor.

Dünyanın en eski askeri bandolarından biri kabul edilen Mehter, Türk kahramanlığının ve Türk egemenlik anlayışının bir örneği olarak bugün hala varlığını sürdürüyor.

1289'da Anadolu Selçuklu Hükümdarı 2. Gıyasettin Mesut'un Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'ye beylik yetkisi vermesini temsilen tuğ, sancak ve davul göndermesi, mehterin ilk örneklerinden biri olarak bilinse de geçmişi daha eskilere dayanıyor.

Türk askeri müziğinin varlığına dair ilk belgeler, Orhun, Göktürk ve Şine-Usu yazıtlarında görülmekte ve bu yazıtlarda davul, kös, askeri bando, sancak ve tuğ kelimelerine rastlanmakta.

Mehter, savaş meydanlarında icra ettiği müzikle bir yandan vatan yolunda görev alan askerlerin milli ve manevi duygularını kuvvetlendirip onlara moral verirken, diğer yandan da düşmana korku salmasıyla biliniyor.

Mehter, bunun yanı sıra sarayda ve halkın huzurunda icra ettiği müziklerle de Türk müzik kültüründe önemli bir yere sahip.

Yeniçeri Ocağı ile birlikte 1826 yılında 2. Mahmut tarafından kapatılan, 1914'te yazar Celal Esat Arseven ve Askeri Müze Müdürü Ahmet Muhtar Paşa'nın çabalarıyla Harbiye Askeri Müzesi'nde yeniden faaliyetlerine başlayan Mehter, 1. Dünya Savaş yıllarında dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından ordu birliklerinde kısa soluklu da olsa yeniden kuruluyor.

1914'te kurulan Askeri Müze Mehteri, 1935'te dönemin Milli Savunma Bakanı Zekai Apaydın tarafından aslına uygun olmaması nedeniyle kapatılıyor.

Bugünkü Mehter ise Genelkurmay Başkanlığının isteği üzerine yapılan araştırmalar neticesinde Askeri Müze bünyesinde 1953'te kuruluyor.

Bugünkü haliyle Mehter, 18'inci yüzyıl Osmanlı dönemini temsil ediyor.

Bağımsızlık, devlet ve İslamiyet'i temsilen 3 sancak

Tamamı Türk Silahlı Kuvvetleri personelinden teşkil edilen Mehteran bünyesinde, mehter müziğini icra eden müzisyenlerin yanında bir de "Tuğ Takımı" bulunuyor.

Mehteran Birliğinin komutanı "Emir-i Alem" olarak adlandırılıyor ve Emir-i Alem, Mehteran Birliği bünyesindeki Tuğ Takımı ve müzisyenleri komuta ediyor.

Mehterde bulunan ve ordunun onur timsali olan sancaklardan kırmızı sancak devleti, yeşil sancak İslamiyet'i, beyaz sancak ise bağımsızlığı temsil ediyor. 2,5 metre uzunluğundaki tuğların başlığının her iki tarafında at kılından yapılmış püskül bulunuyor.

Mehterin müzik yönetimini yapan kişiye, mehterbaşı adı veriliyor. Müzisyenler ise çevgan ile zurna, boru, nakkare, zil, davul ve kös olmak üzere yedi gruptan oluşuyor.

Bir mehterin büyüklüğü ve görkemi onun kat sayısına bağlı olup bir kat mehter, bir zurnazen, bir boruzen, bir nakkarezen, bir zilzen, bir davulzen ve iki çevganiden oluşuyor.

Mehter konser düzeni de Türk bayrağına atıfta bulunacak şekilde hilal şeklinde kuruluyor. Hilalin ortasındaki kös ise Türk bayrağındaki yıldızı temsil ediyor.

Yurt içi ve yurt dışında faaliyetlerini sürdürüyor

18'inci yüzyıl Osmanlı Devleti dönemi mehterini temsil eden, icra ettiği müzikle asırlar boyunca zaferi müjdeleyen ve Türk milletinin kıtalara yayılan sesi olan Mehteran Birliği, günümüzde Milli Savunma Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kültür ve Sanat Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdürüyor.

Mehteran Birliği, halen konuşlu olduğu Harbiye Askeri Müzesi'nde, haftanın 6 günü konser vermekle birlikte yurt içi ve yurt dışında da faaliyetlerini sürdürüyor.