2018'de Dublin'e yerleşerek hayatını burada sürdüren Alali, toplumsal ruh sağlığı ve insan hakları savunuculuğu alanında geniş bir birikime sahip. Alali, Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) bünyesinde Ürdün, Libya, Ukrayna ve Bangladeş’te gönüllü faaliyetlere de katılıyor.

Alali, Filistin ve Lübnan'dakilerle çevrimiçi çalışmalarının yanı sıra İrlanda'ya ulaşabilmiş mülteciler ve İrlandalılarla da psikoterapi seansları yaptığını belirtti. Ayrıca, savaşın psikolojik etkileri ve travmaya duyarlı yaklaşımlar üzerine atölye ve seminerler düzenlemeye devam ettiğini aktardı.

Rap kariyerine 2006'da "Boycott Israhell" adlı şarkısıyla başlayan ve bugüne kadar 30'dan fazla şarkı seslendiren Alali, sanat yolculuğunun öfke ve hayal kırıklığıyla dolu düşüncelerini farkındalık yaratacak bir sanat formuna dönüştürme ihtiyacıyla başladığını belirtti. Alali, sanatla Filistin'deki siyasi ve sosyal sorunlara dikkati çektiğini söyledi.

Çocukluğunu apartheid rejimi altında geçirdiğini belirten Alali, 2003'teki İkinci İntifada sırasında İsrail’in hastaneye gitmesine ve tıbbi bakım almasına engel olması nedeniyle kardeşini kaybettiğini ifade etti.

"2018 yılında İrlanda'ya geldim ve İrlanda halkının çok misafirperver, destekleyici olduğunu düşünüyorum." diyen Alali, müziği hakkında şunları kaydetti:

"Müziğimle her zaman dünya çapında ve Filistin'de siyasi sorunları ve sosyal adalet sorunlarını ele alıyorum. Siyasi meseleler, İsrail'in Filistinlilere uyguladığı apartheid sistemi, toprak gaspı ve tüm insan hakları ihlalleriyle ilgili. Sosyal adalet konuları ise Batılı hükümetler ve Batı Avrupa ile ABD gibi ülkelerin kaynaklarımızı nasıl ele geçirdiği, bizi gelişmemiş halde tutmak için savaşları kendi lehlerine sürdürdüğü ve bizi Taş Devri’ne geri döndürmek için mümkün olan her şeyi yapmalarını konu alıyor."

"Dinleyicilerin şarkılarıma ve performansıma tepkisi olumlu"

Dinleyicilerinin şarkılarına ve performansına tepkisinin son derece olumlu olduğunu belirten Alali, "Bundan daha iyisini dileyemezdim çünkü 800 yıl İngiliz işgali altında yaşamış insanlar (İrlandalılar) mücadelemizi gerçekten anlıyor." dedi.

Türk sanatlarına ilgisiyle de tanınan usta yönetmen Derviş Zaim, Türkiye'deki belgesel sinemacılığını değerlendirdi Türk sanatlarına ilgisiyle de tanınan usta yönetmen Derviş Zaim, Türkiye'deki belgesel sinemacılığını değerlendirdi

İrlandalı sanatçı Sive ile İngilizce ve Galce hazırladıkları "Genomcide" adlı şarkının bir süre önce dinleyicilerin beğenisine sunulduğunu söyleyen Alali, okulları ziyaret ederek çocuklara kendilerini nasıl ifade etmeleri ve sosyal adaleti aramaları konusunda atölye çalışmaları yapacaklarını kaydetti.

"Genomcide" adlı şarkı, insan hakları ihlalleri ve savaş mağdurlarının yaşadığı zorluklara dikkat çeken güçlü bir protest parçası olarak öne çıkıyor. Şarkının sözlerinde, savaşın yıkıcı etkilerine, masum sivillerin öldürülmesine ve özellikle Batı dünyasının bu konulardaki kayıtsız tutumuna vurgu yapılıyor. Hem İngilizce hem İrlandaca bölümler içeren şarkının sözleri, İrlanda'nın tarihsel direnişine gönderme yaparak baskı altındaki halkların özgürlük ve adalet mücadelesine destek sunuyor.

Şarkıda, Filistin halkının yaşadığı trajedilere atıfta bulunuluyor. Kendisini "adalet roketi" olarak tanımlayan sanatçı, savaşın dehşetini anlatırken, Batı medyasının ve uluslararası toplumun bu durumu görmezden gelmesini eleştiriyor. Şarkının sözlerinde ayrıca İrlanda'nın Fianna Fail ve Fine Gael gibi siyasi partilerine eleştiriler, adalet arayışı ve özgürlük mesajları ön plana çıkıyor.

Kaynak: AA