Özgürlük paha biçilemez bir kavramdır, keza adli sicil kaydı da kişilerin bir ömür boyu attığı her adımda karşısına çıkacaktır. Artık birçok şirket işe girişte adli sicil kaydı sormaktadır, keza zaten birçok suç da memuriyete engeldir. Bununla birlikte vize başvurularında da adli sicil kaydı oldukça önemlidir.
Ağır ceza avukatı, ceza hukuku kapsamında yapılan ceza yargılamasında müşteki veya sanığın haklarını savunarak mahkemede onu temsil eden kişidir. Ceza avukatı, müvekkillerini yasal süreç boyunca temsil eder, savunma stratejileri geliştirir, mahkemede onların haklarını savunur ve ceza davalarında müvekkillerine yardımcı olur. Ağır ceza avukatı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda müvekkiline profesyonel hizmet verir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren bazı suçlar şunlardır;
-TCK 80 İnsan ticareti suçu avukatı
-TCK 81 Kasten Öldürme suçu avukatı, Kasten öldürmeye teşebbüs suçu avukatı
-TCK 102 Cinsel Saldırı suçu avukatı
-TCK 148 Yağma suçu avukatı
-TCK 149 Nitelikli yağma suçu avukatı
-TCK 158 Nitelikli dolandırıcılık suçu avukatı
-TCK 188 Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu avukatı(Uyuşturucu satma suçu avukatı)
-TCK 227 Fuhuş suçu avukatı
-TCK 247 Zimmet suçu avukatı
-TCK 250 İrtikap suçu avukatı
-TCK 252 Rüşvet suçu avukatı
-TCK 302-308 Devletin güvenliğine karşı suçlar avukatı
-TCK 309-316 Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar avukatı
-3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar avukatı
-Örgütlü Suçlar Avukatı
-TCK 282 Kara Para Aklama Suçu Avukatı
İSTANBUL CEZA AVUKATI HİZMETLERİ
Ağır ceza avukatı, ceza hukukunun alanına giren hemen her konuda ceza hukukuna ilişkin hukuki danışmanlık ve dava takip hizmetleri icra etmektedir. Ağır ceza avukatı hizmetlerinden bazıları şu şekildedir:
TCK‘da yer alan hemen her suça senelerin tecrübesi ile tam hakimiyet.
- Savunma dilekçeleri hazırlama
- Tanıkları duruşmalara hazırlama
- Savunma stratejisi belirleme
- Şikayet dilekçesi ve eklerinin hazırlanması
- Gözaltı sürecine dahil olma, ifadeye katılma
- Savcılıklarca verilen takipsizlik kararına itiraz etme
- Sulh Ceza Sorgularına Katılma
- Tutuklama kararına itiraz etme
- Adli kontrole itiraz etme
- Ev hapsine itiraz etme
- Karakola imzaya gitmeye itiraz etme
- Cezaevi görüşmeleri
- Cezaevinde yapılacak itirazlar
- Cezaevi müdürlüğüne yazılacak dilekçeler
- Müddetnameye itiraz etme
- İstinafa Başvurma
- Temyize Başvurma
- Savcılıklarda görüşmeler yapma
- Ceza hukukuna ilişkin konularda hukuki danışmanlık verme
- Cezaevindeki kişiye vasi atanması süreci
İSTANBUL AĞIR CEZA AVUKATI ÜCRETİ NASIL BELİRLENİR?
Ağır ceza davaları, diğer dava türlerine nazaran genellikle daha karmaşıktır. Dava süreci, diğer davalara nazaran daha uzun sürebilir. Ağır ceza avukatı, ücreti tayin ederken ceza davasına ilişkin savunma dilekçesi hazırlama, delilleri toplama gibi hususları dikkate alır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre, avukatın ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.
Ağır ceza avukatı, dava ve uyuşmazlığa ilişkin çeşitli faktörleri dikkate alarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve yerel baroların belirlediği tavsiye niteliğindeki tarife de göz önünde bulundurulmak suretiyle, iş sahibi ile birlikte ücreti tayin edecektir. Ancak tutar asgari sınır olup unutulmamalıdır ki çoğu zaman ceza avukatı ücretleri bundan daha fazladır ve avukatça serbest olarak belirlenir. Özgürlüğün değeri paha biçilemezdir.
CEZA AVUKATI ÜCRETLERİ NE ZAMAN ÖDENİR? AĞIR CEZA AVUKATI ÜCRETİNİ NE ZAMAN ALIR?
Avukatlık ücretinin ödenme zamanına ilişkin olarak kanunda öngörülen herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. İstanbul ağır ceza avukatı ile müvekkil, avukatlık ücretinin ödenme zamanını kararlaştırabilir. Ağır ceza avukatları çoğu zaman ücretlerini peşin veya taksitli olarak peşin almaktadırlar.
AĞIR CEZA DAVALARI HARÇ VE MASRAFLAR 2024
Ceza davalarında harç ve masrafları Devlet karşılamaktadır. Unutulmaması gereken bir husus, ceza davalarında davacı kamudur. Halk arasında kamu davası olarak bilinen şey aslında tüm ceza davalarıdır. Netice itibarıyla ağır ceza davaları da kamu davalarıdır. Dava sonunda sanık eğer suçlu bulunursa, devletçe yapılan masraflar(tebligat vs) sanığın üzerine yüklenmektedir.
AĞIR CEZA DAVASI NASIL AÇILIR?
Ağır ceza yargılaması kademeli olarak başlar. Ağır ceza yargılamasının ilk kademesi soruşturma aşamasıdır. Soruşturma aşaması, işlenen suçun niteliğine bağlı olarak şikayete bağlı suçlar ve re’sen araştırılacak suçlar bakımından farklılık gösterecektir.
Şikayete bağlı suçlarda soruşturma safhasının başlayabilmesi için mağdurun suça ilişkin bir şikayetinin olması gerekir. Şikayete bağlı olmayan suçlarda ise savcı re’sen soruşturma başlatabilecek ve ceza davası açabilecektir. Şikayete bağlı olmayan suçlarda ise her vatandaş suçu savcılığa ihbar edebilir. Ağır ceza kategorisinde yer alan suçların hiçbiri şikayete bağlı değildir. Hepsi re’sen soruşturulur.
Ağır ceza davasının açılabilmesi için savcılık tarafından bir iddianame hazırlanması ve bu iddianame ile görevli ve yetkili mahkemeye başvurulması gerekmektedir.
Şikayete bağlı olmayan suçlarda ise savcılık bu delilleri re’sen araştıracak ve toplayacaktır. Toplanan deliller yeterli şüpheyi oluşturuyorsa savcılık bir iddianame düzenleyerek ceza davası açacaktır. Eğer deliller yeterli şüpheyi oluşturmuyorsa savcılık KYOK (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar) verecektir.
Savcılık tarafından düzenlenen iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte ceza davası açılmış olur ve ceza yargılaması başlar. İddianame, teslim edildiği tarihten başlayarak on beş gün içerisinde kabul olunabilir veya iddianamede yetersizlik bulunduğu takdirde mahkeme iddianameyi yine aynı süre içerisinde düzenlenmesi için savcılığa iade eder.
Savcılık, iddianameyi öngörülen gerekli sürede yeniden düzenleyerek mahkemeye iletir ve kabul edildiği takdirde ceza yargılaması başlayacaktır.
AĞIR CEZA DAVASINDA KİMLER ŞİKAYETÇİ OLABİLİR?
Ağır ceza gerektiren suçlar şikayete bağlı olmadığı için; sadece mağdur, mağdurun yakın çevresi ya da suçtan zarar gören değil, herkes savcılığa suç duyurusunda bulunabilir.
AĞIR CEZA DAVALARINDA ŞİKAYETİ GERİ ALMA MÜMKÜN MÜ?
Ağır ceza davalarında suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmadığından şikayetin geri alınabilmesi mümkün değildir.
AĞIR CEZA AVUKATI TUTUKLAMAYA İTİRAZ
Şüpheli veya sanığın tutuklamaya itiraz etmesi, en temel haklarından biridir. CMK’nin ilgili maddeleri gereğince şüpheli veya sanık tutuklama kararına itiraz edebilir. Aynı zamanda tutuklanmaya itiraz, Anayasal bir haktır. Tutuklanma kararına itiraz süresi iki haftadır. Şüpheli ya da sanık, tutuklanma kararının ardından ağır ceza avukatına danışırsa itiraz süresinde mağduriyet yaşamaz. Bu konuda şüpheli ya da sanığın uzman bir ağır ceza avukatına danışması son derece önemlidir. Zira iki haftalık itiraz süresi dolduğunda şüpheli ya da sanık itiraz edemeyecektir. İstanbul ağır ceza avukatı, bu konuda müvekkillerine profesyonel bir hizmet verecektir.
AĞIR CEZA AVUKATI ADLİ KONTROLE İTİRAZ
Şüpheli veya sanığın adli kontrol kararına itiraz edebilmesi CMK gereğince mümkündür. İtirazın ardından hakim veya mahkeme, Cumhuriyet savcısının görüşünü alıp beş gün içinde itirazı değerlendirebilir. CMK gereğince şüpheli veya sanığa adli kontrol kararının verilmesinin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilir. Şüpheli veya sanık, itirazını avukat aracılığıyla yapabilir. Adli kontrol kararına itiraz sürecinde mağduriyet yaşamaması adına bu süreçte profesyonel bir avukattan hizmet alınması önemlidir.
AĞIR CEZA AVUKATI YAKALAMA KARARINA İTİRAZ
Yakalama kararı, doğrudan doğruya şüpheli ya da sanığın özgürlüğüne müdahalede bulunan bir koruma tedbiri olduğundan dolayı, şüpheli ya da sanığın bu karara itiraz etme hakkı vardır. CMK’nin 91.maddesi gereği şüpheli veya sanığın kendisi, avukatı, kanuni temsilcisi (vasisi ya da velisi), eşi, birinci dereceden akrabası itiraz edebilir. İtiraz, sulh ceza hakimliğine yapılır.
Yukarıdaki paragrafta, yakalama kararına kimlerin itiraz edebileceğini belirttik. Yakalama kararına itiraz sürecinde hakkında yakalama kararı çıkartılmış kişinin mağduriyet yaşamaması adına profesyonel bir ağır ceza avukatından hizmet almasını tavsiye ediyoruz.
AĞIR CEZA DAVALARINDA AVUKAT ŞART MI?
Ağır ceza davalarına ilişkin olarak ceza avukatı tutmanın zorunlu olup olmadığı birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Bu soruya peşinen cevap vermek gerekirse; evet şarttır. Tabii özgürlüğünüz sizin için değerli bir husussa.
Ağır ceza davaları oldukça ciddi davalardır. Ağır ceza davaları, kademeli olarak ilerler ve her bir kademe bakımından işlemlerin doğru yapılması çok önemlidir.
Türk Hukuk sistemi uyarınca, mahkemede avukatla temsil edilmek kural olarak zorunlu olmasa da bunun bazı istisnaları mevcuttur. Bu istisnaların kapsamı kanunla belirlenmiştir.
Buna göre,
- Küçükler,
- Kendini savunamayacak ölçüde malul, sağır ve dilsiz olan şüpheli, sanık veya müştekiler
- Alt sınırı 5 yıldan fazla olan bir suçtan yargılanan şüpheli veya sanıklar
mahkemede avukat ile temsil edilmek zorundadır.
Ceza davaları bakımından ise Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) avukatla temsil edilmenin zorunlu olduğu durumlar düzenlenmiştir.
CMK 74/2 uyarınca, “Şüpheli veya sanığın müdafii yoksa hâkim veya mahkemenin istemi üzerine, baro tarafından bir müdafi görevlendirilir”
- CMK 91/6 uyarınca, şüphelinin gözaltı sonrası Sulh Ceza Hakimliği sorgusu esnasında,
- CMK 101/3 uyarınca, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama isteminde bulunulduğunda,
- CMK 102/3 uyarınca, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama süresinin uzatılması isteminde bulunulduğu durumda,
- CMK 150/2 uyarınca, şüpheli veya sanık 18 yaşın altındaysa, (18 yaşını doldurmamışsa),
- CMK 150/2 uyarınca, şüpheli veya sanık, kendisini savunamayacak derece malul, sağır ve dilsiz ise
- CMK 150/2 uyarınca, şüpheli veya sanık hakkında alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı soruşturma ya da kovuşturma yapılıyorsa,
- CMK 247/4 uyarınca, kaçak sanık hakkında duruşma yapılabilen durumlarda,
- CMK 204/1 uyarınca duruşma düzenini bozan sanık duruşmadan çıkarıldığında
Yukarda maddeler halinde sayılan durumlar, Kanun’da avukat yardımına başvurmanın zorunlu olarak öngörüldüğü durumlardır.
AĞIR CEZA DAVALARINDA AVUKATSIZ SAVUNMA YAPILABİLİR Mİ?
Özgürlük paha biçilemez bir kavramdır. Keza adli sicil kaydı da kişinin hayat boyu devamlı karşısına çıkacaktır. Özgürlüğünüzün değeri var ise avukatsız ağır ceza davalarına çıkmamanızı tavsiye ederiz. Her işin bir profesyoneli olduğunu unutmayınız. Ağır ceza avukatları yıllarını bu mesleğe vermiş alanında yetkin ve uzman avukatlardır.
Eğer şüpheli ya da sanığın işlediği suçun yaptırımının alt sınırı beş yıldan fazla ise kanun gereğince avukatsız savunma yapılamaz. Ancak alt sınırın beş yıldan az olup, ağır ceza mahkemesinin görev ve yetki alanına giren suçlar da vardır. Örneğin;
-TCK 158 Nitelikli dolandırıcılık (alt sınır üç yıl)
-TCK 227 Fuhuş (alt sınır dört yıl)
-TCK 252 Rüşvet (alt sınır dört yıl)
Yukarıdaki üç suç tipi, ağır ceza mahkemesinin görev ve yetki alanına girmesine karşın suçların yaptırımının alt sınırının beş yıldan az olması sebebiyle sanık avukatsız savunma yapabilir. Bu suçların dışında kalan ve ağır ceza mahkemesinin görev ve yetki alanına giren suçlarda sanık, avukat aracılığıyla savunmasını yapmak zorundadır.
EN İYİ İSTANBUL AĞIR CEZA AVUKATI NASIL BULUNUR?
Ağır ceza davaları oldukça ciddi davalardır. Kanunda suçlar ve bu suçlar bakımından öngörülen cezalar kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu bakımdan hak ve menfaat kaybı yaşamamak için mahkemede tecrübeli bir ceza avukatı aracılığı ile temsil edilmek önemlidir.
Bu kapsamda tecrübeli ceza avukatlarından danışmanlık almak çok önemlidir. İstanbul Ağır Ceza Avukatı birçok alanda hizmet vermektedir.
Ağır ceza mahkemesinin görevli olduğu ceza davaları,
- Yakalama, el koyma, arama ve gözaltı gibi koruma tedbirlerine itiraz,
- Tutuklamaya itiraz başvurusu,
- Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında şüpheli veya sanık müdafiiliği,
- Savcılık şikayetleri ve takibi
- Ceza davasının tüm aşamalarında tahliye taleplerinin mahkemeye sunulması,
- Ceza davasında mağdur veya müşteki vekilliği,
- İstinaf, temyiz ve kararın düzeltilmesi başvuruları,
- İnfaz hukuku ve cezaevi uygulamalarından kaynaklanan sorunlara dair başvurular.
- Müddetnameye İtiraz
- Cezaevinde yaşanan sorunları çözme
- Cezaevi değişikliği
- Koğuş değişikliği
- Cezaevindeki Kişiye Vasi Atanması Süreci
AĞIR CEZA DAVALARINDA SÜREÇ
Ağır ceza davalarının soruşturmaları ve kovuşturmaları, olumsuz neticelenmesi durumunda hapis cezası ile cezalandırılma sonucunu doğuracağından dikkatli takip edilmesi gereken bir süreçtir. Res’en araştırma ilkesi gereğince suçun ortaya çıkarılmasında adli makamlar araştırmalarını talebe bağlı olmaksızın yaparlar. Bu ise müşteki, şüpheli veya sanığın süreçte etkin olmasına engel bir durum değildir. Ceza avukatları bu süreçte müvekkilin lehine olabilecek hususlarda soruşturma ve kovuşturmalara etkin olarak dahil olmaktadırlar. Zira şüpheli veya sanığın cezalandırılmasında haksız tahrik, meşru müdafaa, suçun manevi unsuru (kast, taksir), maddi unsuru, kastın yoğunluğu, takdiri indirim nedeni, etkin pişmanlık, cezanın alt ve üst unsuru dikkate alınan hususlardır.
İlk derece mahkemesinin sanığı cezalandırılmasından sonra ise gerekli itiraz ve temyizlerin yapılması hayati bir konudur. Bu aşamada sürelerin kaçırılması halinde sanık hakkında ceza kesinleşir ve cezanın infazına başlanır. Bir başka hayati konu ise Yargıtay incelemesi için gönderilen temyiz dilekçesidir. CMK’nin 301. Maddesi uyarınca “Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” Bu nedenle temyiz dilekçesinde herhangi bir hususun unutulması Yargıtay incelemesinde o hususun dikkate alınmamasına ve belki de sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulacak iken onanması sonucunu doğuracaktır.
Ceza avukatları, suça ilişkin müvekkillerin bilgi verdiği andan kararın infaz aşamasına kadar çok titiz ve dikkatli bir çalışma ile müvekkillerini temsil etmektedirler.
KAYNAK: İstanbul Ağır Ceza Avukatı