Boşanma davalarında deliller, tarafların iddialarını desteklemek ve mahkemenin karar vermesine yardımcı olmak için kritik bir rol oynar. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 189. maddesi, bu süreçte delillerin nasıl sunulması gerektiğini ve hangi delillerin kabul edilebilir olduğunu düzenler.

HMK'nın 189. maddesi, tarafların iddialarını kanıtlamak için belirli bir süre ve usule uygun olarak delil sunma hakkına sahip olduğunu belirtir. Bu, tarafların mahkemeye, iddialarını destekleyen belgeler, tanıklar veya diğer deliller sunabilmesi için tanınmış bir haktır. Ancak bu hakkın kullanımı, kanunda belirtilen süreler ve usuller çerçevesinde olmalıdır. Aksi halde, delillerin dikkate alınması mümkün olmayabilir.

Boşanma davalarında deliller, özellikle zina, terk, kötü muamele veya anlaşmazlık gibi iddiaların ispatlanmasında hayati öneme sahiptir. Mahkemeler, tarafların iddialarını değerlendirirken, sunulan delillerin doğruluğunu ve hukuka uygunluğunu dikkate alır. Deliller arasında tanık beyanları, mesajlar, e-postalar, fotoğraflar, video kayıtları gibi çeşitli belgeler yer alabilir. Ancak, hukuka aykırı elde edilmiş delillerin mahkeme tarafından reddedileceği unutulmamalıdır.

Delillerin zamanında ve usulüne uygun olarak sunulması, davanın seyrini etkileyebilecek en önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle, boşanma davası açmadan önce veya dava sürecinde delil toplarken dikkatli olunmalı ve boşanma konusunda uzman bir boşanma avukatından hukuki danışmanlık alınmalıdır.

 

1.      Boşanma Davasında Kusurun Belirlenmesi Hususunda Delillerin Etkisi

 

Boşanma davalarında, eşlerin birbirlerine karşı yerine getirmesi gereken yükümlülüklerin ihlali, yani kusur, davanın seyrini ve sonucunu önemli ölçüde etkileyen bir faktördür. Kusur, tazminat, nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi birçok konuda belirleyici rol oynar. Bu nedenle, kusurun doğru bir şekilde tespit edilmesi ve buna dayalı olarak adil bir karar verilmesi için delillerin eksiksiz ve usulüne uygun bir şekilde sunulması gereklidir.

Eşlerin Kusuru

Eşlerin kusuru, evlilik birliği içerisindeki yükümlülüklerini yerine getirmemeleri ile ortaya çıkar. Bu yükümlülükler arasında sadakat, özen, ortak giderlere katılma ve diğer eşe saygı gibi unsurlar yer alır. Eşlerden birinin bu yükümlülükleri ihlal etmesi, evlilik birliğini sarsarak boşanma sebebi haline gelebilir.

Delillerin Toplanması ve Önemi:

Boşanma davalarında deliller, eşlerin kusurunu ispatlamak için kullanılır. Bu deliller arasında tanık ifadeleri, yazılı belgeler, elektronik posta ve mesaj kayıtları, fotoğraflar, video kayıtları ve hatta ses kayıtları yer alabilir. Ancak, bu delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi ve mahkemeye sunulması gerekir. Hukuka aykırı delillerin kullanılması, davanın seyrini olumsuz etkileyebilir.

Delillerin Eksikliği veya Yetersizliği:

Boşanma davalarında delillerin eksik sunulması veya yetersiz olması, mahkemenin yanlış bir karar vermesine neden olabilir. Bu durum, istinaf veya temyiz aşamalarında kararın bozulmasına yol açabilir. Üst mahkemeler, eksik veya yetersiz deliller nedeniyle adaletin tam sağlanmadığı durumlarda, davayı yeniden değerlendirebilir ve kararı bozabilir. Bu da dava sürecinin uzamasına ve taraflar için maddi ve manevi kayıplara neden olabilir.

Mahkemenin Delil Değerlendirmesi:

Mahkemeler, sunulan delilleri değerlendirirken hem delillerin hukuka uygunluğunu hem de delillerin sunduğu bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini göz önünde bulundurur. Delillerin doğru bir şekilde toplanması ve sunulması, davanın adil ve doğru bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olur.

 

2.      Boşanma Davasında Delillerin Mahkemeye Sunulma Usulü

 

Boşanma davasında başarılı olmanın temel unsurlarından biri, delillerin usulüne uygun şekilde toplanması ve sunulmasıdır. Delillerin doğru zamanda ve doğru şekilde mahkemeye sunulması, hak kaybı yaşamamanın ve davanın olumsuz sonuçlanmamasının önüne geçebilir. Bu nedenle, boşanma sürecinde hukuki danışmanlık almak ve delillerin toplama sürecini titizlikle yönetmek son derece önemlidir.

Delillerin eksikliği veya yetersizliği, tarafların haklarını tam olarak savunamamasına ve mahkemenin yanlış bir karara varmasına neden olabilir. Bu durumun önüne geçmek için tarafların, davanın başlangıcından itibaren delil toplama sürecine özen göstermesi gerekmektedir.

 

3.      Boşanma Davasında Hangi Deliller Hukuka Uygundur?

 

Boşanma davalarında, delillerin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmesi, davanın seyrini ve sonucunu önemli ölçüde etkiler. Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 189/2. madde kapsamında değerlendirilmeye alınmaz ve mahkemede hükme esas teşkil edemez.

Mahkemeler, taraflarca sunulan delillerin hukuka uygun olup olmadığını kendiliğinden (resen) incelemekle yükümlüdür. Taraflar bu konuda herhangi bir itirazda bulunmasa bile, mahkeme delilin nasıl elde edildiğini değerlendirir. Eğer mahkeme, delilin hukuka aykırı bir şekilde elde edildiğine kanaat getirirse, bu delil hükme esas alınmaz ve dikkate alınmadan reddedilir.

Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, mahkemede iddia veya savunma amacıyla kullanılamaz. Örneğin, eşlerden birinin diğerini gizlice dinlemesi, izinsiz görüntü veya ses kaydı alması gibi durumlar hukuka aykırı kabul edilir ve bu tür deliller mahkemede geçerli sayılmaz. Bu, adil bir yargılama sürecinin korunması ve kişisel hakların ihlal edilmemesi için önemlidir.

·      Gizlice Fotoğraf, Video veya Ses Kaydı Almak: Eşlerden birinin diğerinin rızası olmadan gizlice aldığı görüntü, fotoğraf veya ses kayıtları hukuka aykırıdır ve delil olarak kullanılamaz.

Elazığ’ın neyi meşhurdur? Elazığ’dan ne hediye alınır? Elazığ’ın neyi meşhurdur? Elazığ’dan ne hediye alınır?

·      Gizlice Telefon Dinlemek veya Mesajları Kaydetmek: Eşin izni olmadan telefon konuşmalarını kaydetmek veya mesajlarını izlemek hukuka aykırı kabul edilir.

·      Mektupları İzinsiz Okumak veya Belgeleri Ele Geçirmek: Eşlerden birinin diğerinin kişisel yazışmalarını izinsiz olarak okuması veya ele geçirmesi de hukuka aykırıdır.

·      Ortak Yaşam Alanına İzinsiz Dinleme veya Görüntüleme Cihazı Yerleştirmek: Eşin haberi olmadan ortak yaşam alanına ses veya görüntü kaydı yapacak cihazlar yerleştirmek de hukuka aykırı olarak kabul edilir.

 

4.      Sosyal Medya İçeriklerinin Boşanma Davasında Delil Olabilme Şartları

Sosyal medya yazışmaları ve içerikleri boşanma davalarında delil olarak kullanılabilir. Ancak, bu tür delillerin kabul edilmesi ve etkili olması için belirli şartların sağlanması gerekmektedir:

Özellikle, bir eşin diğerine hakaret ettiği, psikolojik, fiziksel, ekonomik veya cinsel şiddet uyguladığı iddialarını ispatlamak için sosyal medya yazışmaları ve içerikleri önemli bir rol oynayabilir. Bu tür durumlarda, belirli bir davranışın varlığını veya bir olayın gerçekleştiğini göstermek amacıyla, sosyal medya üzerindeki mesajlar, paylaşımlar veya diğer içerikler delil olarak kullanılabilir.

·      Eşlerin sosyal medya üzerinden herkese açık yaptıkları paylaşımlar delil olarak kabul edilir.

·      Eşlerin sosyal medya üzerinden birbiri ile yaptıkları yazışmalar ve paylaşımlar özel hayatın gizliliği kapsamına girmez.

·      Boşanma davalarında sosyal medya içeriklerinin delil olarak değerlendirilmesi için başka delillerle desteklenmesi gerekir.

 

5.      Boşanma Davasında Sosyal Medya İçerikleri Nasıl Kullanılabili

Sosyal medya yazışmaları ve içerikleri, mahkemelerde genellikle ekran görüntüleri veya ekran kayıtları aracılığıyla sunulur, çünkü sosyal medya şirketleri kişisel verileri doğrudan sağlamamaktadır. İşte bu durumda dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar:

·      Gerçeklik ve Manipülasyon: Ekran görüntülerinin veya kayıtlarının gerçekliği ve doğruluğu mahkeme tarafından değerlendirilecektir. Ekran görüntülerinin düzenlenmediğinden veya manipüle edilmediğinden emin olmak önemlidir. Ekran görüntülerinin doğru bir şekilde alındığı ve içeriğin eksiksiz olduğunu kanıtlamak gerekebilir.

·      Sahiplik ve Zaman Damgaları: Ekran görüntülerinin veya kayıtlarının zaman damgaları ve kullanıcı bilgilerini doğru bir şekilde içerdiğinden emin olmak, delillerin güvenilirliğini artırabilir.

·      Mahkeme Kararı: Mahkemeler, sosyal medya içeriklerinin ekran görüntülerini veya kayıtlarını delil olarak kabul edebilir veya etmeyebilir. Bu içeriklerin mahkeme tarafından kabul edilebilirliğini sağlamak için hukuki danışmanlık almak faydalı olabilir.

·      Destekleyici Deliller: Sosyal medya içeriklerinin diğer delillerle desteklenmesi, mahkemenin bu içerikleri değerlendirmesi açısından önemlidir. Tanık ifadeleri, diğer belgeler ve fiziksel kanıtlar ile içeriklerin doğruluğunu ve bağlamını desteklemek gerekebilir.

6.      Instagram Ve Diğer Sosyal Medya İçerikleri Boşanmada Kanıt mı?

Instagram mesajları boşanma davalarında kanıt olarak kullanılabilir. Ancak, bu mesajların delil olarak kabul edilebilmesi ve etkili olabilmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir:

·      Instagram mesajlarının delil olarak kullanılabilmesi için genellikle ekran görüntüleri alınır. Bu ekran görüntülerinin doğruluğu ve içeriğin eksiksizliği, mahkeme tarafından incelenir. Ayrıca, ekran görüntülerinin manipüle edilmediğini göstermek önemlidir.

·      Instagram mesajlarının tek başına yeterli olmaması durumunda, bu içeriklerin diğer delillerle desteklenmesi gerekir. Örneğin, tanık ifadeleri, diğer belgeler veya fiziksel kanıtlar, mesajların doğruluğunu ve bağlamını desteklemek için kullanılabilir.

·      Ekran görüntülerinin zaman damgalarını ve mesajların kimler arasında geçtiğini içerdiğinden emin olunmalıdır. Bu bilgiler, mesajların doğruluğunu ve içeriğinin geçerliliğini gösterebilir.

·      Instagram mesajlarının mahkemeye sunulması sırasında gizlilik haklarına dikkat edilmelidir. Sadece davayla ilgili olan ve gerekli bilgilerin sunulması gerekmektedir. Başkalarının kişisel verilerini ihlal etmemeye özen gösterilmelidir.

·      Instagram mesajlarının delil olarak etkili bir şekilde sunulabilmesi için hukuki danışmanlık almak faydalı olabilir. Bu, mesajların doğru bir şekilde sunulması ve değerlendirilmesi açısından önemlidir.

Instagram mesajları, boşanma davalarında kanıt olarak kullanılabilir, ancak bu mesajların mahkemede kabul edilebilir olması için doğru bir şekilde elde edilmesi, sunulması ve destekleyici delillerle birlikte değerlendirilmesi gerekir. Mahkemenin bu içerikleri değerlendirirken gizlilik, doğruluk ve hukuki geçerliliği göz önünde bulundurması önemlidir.