Emekliler hayat pahalılığından dert yanmaya, isyan etmeye devam ediyor... Aksaray'da yaşayan emekli Seyfullah Gültekin "Ben geçinemiyorum ben açlıktan ölüyorum. En düşük emekli maaşının 20 bin liranın altında olmaması lazım. Benim evim kira değil; kirada olan bir arkadaşın en kötü eve 8 -10 bin lira kira gideri var. Nasıl geçineceğiz?" dedi.

Aksaray'da emekliler hayat pahalılığından yakındı. Emekli maaşıyla geçinemediklerini söyleyen emekliler, maaşlarının en az 20 bin lira olması gerektiğini belirtti.

Emekli Harun Karaman, “11 bin 500 emekli maaşı alıyorum, 3 bin 500 kira veriyorum kaldı 8 bin lira. İki kişiyim biri yengen biri ben. Ayda 5 bin de ben yiyorum, Bana 20 bin lira lazım. Reise söylüyorum 20 bin lira yaparsa bana maaş yeter, ya kiramı versin fazladan maaşın dışında ya da maaşımı 20 bin lira yapsın" dedi.

“Ben geçinemiyorum, açlıktan ölüyorum”

Emekli Seyfullah Gültekin şunları söyledi:

“Emekliye zam, nerede zam? Ben zam görmüyorum ki biz açlıktan ölüyoruz. Kendilerine geldi mi 50 bin lira, 60 bin lira zam yapıyorlar, bize bin lira bin 500 lira zam yapıyorlar. Vermeden aldılar, akaryakıta zam, A’dan Z’ye zam. Neresinde yani zam bizim maaşlar nerede, bana göstersene. Sigaraya yüzde 38 zam. Ben geçinemiyorum ben açlıktan ölüyorum arkadaş. En düşük emekli maaşı 20 bin liranın altında olmaması lazım. Benim evim kira değil; kirada olan bir arkadaşın Aksaray'da en kötü ev 8 -10 bin lira. Artı bin lira da buna ev interneti telefonu giderler 9 bin lira. 8 bin lirayla nasıl geçineceğiz? Daha elektriği, suyu, mutfak masrafı, doğal gazı yok. O yok bu yok nereye yetireceksin? Hadi bir de öğrenci varsa... Öğrenciye günlük 20 lira versen almaz 50 lira versen seni gocundurur.”

Abbas Kılıç da “En düşük 20 bin lira olması lazım. Ne alınıyor ki şimdi? Emekli maaşı senin oturduğun evin kirasına yetmiyor. Vallahi ne düşüneceğiz şimdi memleketi yediler bitirdiler. Verecekleri bir şey yok ki, veremezler yani" diye konuştu.

“Bir denetleme yapın”

Emekli Mehmet Şimşek ise şu şekilde konuştu:

“Evet yetiremiyoruz, nasıl yetiremiyoruz? Sağolsun bizim buradaki esnaf var ya daha devlet bize zam vermeden kendileri zam yapıyor. Şimdi burada ben Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, Sayın Valimize sesleniyorum, Sayın Zabıta Müdürlerine sesleniyorum, hepsine sesleniyorum. Kardeşim bir denetleyin ya! Bir denetleme yapın. Kim rast gelirse burada bir çorba 50 lira öbür tarafta 100 lira bir tarafta 150 lira. Burada devlet yok hepsi bu. Denetlenmiyor, denetlense biz zam istemiyoruz. Biri evi 5 bin liraya veriyor, biri 10 bin liraya veriyor, biri 15 bin liraya veriyor. Nasıl olacak bu? Bu baştakiler eğer bilmiyorlarsa ben bir fikir vereyim, Sayın Cumhurbaşkanımız valileri, kaymakamları, emniyet amirlerini, belediye başkanlarını toplayacak; bunlara baskı yapacak. Herkes rastgele fiyat artıramaz tamam mı kardeşim? Ben bunu satarım demeyeceksin. Bütün suç bu, isterse valiler beni çağırsınlar. Suçlu validir, suçlu kaymakamdır, suçlu emniyet amiridir, suçlu cumhurbaşkanıdır, milletvekilidir ve hepsidir.”

“Önce yolsuzlukları önlesinler sonra halkımız rahatlar”

Arif Çökez adlı bir başka vatandaş ise “Şu an 13 bin 500 lira alıyorum, çalıştığım iş gücüne göre 25 bin lira almam lazım. O yüzden yani çoğu arkadaşlarımız yazık vatandaşlarımız kiracı, öğrenci okutuyor, okutamayanlar ne yapsın? Perişan olurlar. Milletvekillerimiz kendileri alıyor bizlere vermiyorlar. O yüzden hizmet bekliyoruz yani bizler. Onun için yazık çoğu kardeşlerimin dediği gibi dokunuyor yani. Şu anda ben de çocuk okutuyorum. En az tabana göre çalışma iş gücüne göre 25 bin lira olması lazım. Bu kirada oturan vatandaşlarımız, ben de kirada otursam 25- 30'dan aşağı bana da yetmez. Hayat pahalı önce şu yolsuzlukları bir önlesinler ondan sonra halkımız rahatlar. Hele bir de şu yabancılar tamamen boşaldıktan sonra daha iyi olur yani" açıklamasında bulundu.