Saadet Partisi Batman İl Sorumlusu Fesih Bozan İl divan toplantısında parti üyeleri ile bir araya geldi. Bozan, vatandaşın düşen alım gücüne dikkat çekerek “Vatandaş yoksullaşmıştır. Ülke ve millet olarak hem içerde hem dışarda ciddi siyasi ve ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz." dedi.
Fesih Bozan’ın divan toplantısı konuşması şu şekilde:
Vatandaş yoksullaşmıştır. Ülke ve millet olarak hem içerde hem dışarda ciddi siyasi ve ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz.
AK Parti iktidarının beceriksiz yönetimi yüzünden, 84 Milyon ülke nüfusumuzun büyük çoğunluğu artık dar gelirli haline gelmiştir. Dar gelirli vatandaşlarımız, gerçek rakamları yüzde 150-300’lerde olan enflasyonun altında, inim inim inlerken ve her gün gelen zamlar vatandaşımızı silindir gibi ezerken, AK Parti iktidari ve bileşenleri, hiç sıkılmadan ve vatandaşın aklıyla alay ederek; TÜİK, "Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyüdüğünü" açıkladı.
Vatandaş değil iktidar sahipleri ve yandaşları büyümüştür
Eğer ekonomi gerçekten büyümüş olsa bu büyüme milletin refah seviyesi ve alım gücünün yükselmesine, işsizlik oranlarının azalması olarak vatandaşa yansıması gerekiyor idi. Peki öyle mi? Maalesef öyle değil. Ekonominin büyüdüğü doğrudur ama bu büyüme, vatandaşın ekonomisi ve cebindeki parası değildir. Bu büyüme, iktidar sahipleri, yandaşları ve bir avuç sermaye sahiplerinin büyümesi yani daha çok zenginleşmesinde olmuştur diyebiliriz.
Hayal dünyasıyla milletin karnı doymuyor
İktidar pembe tablolar çizse de, elbette vatandaşlarımız ekonomide büyüme olup olmadığını daha iyi biliyor. Cebindeki parayla, geçen sene ne aldığını ve bugün ne alabildiğini en iyi şekilde biliyor ve her gün bire bir kendisi yaşıyor. Erdoğan’ın zaman zaman konuşmalarında bahsettiği, 2023 ve 2053 yılları için ortaya koyduğu veya koyacağı vizyona, anlattıkları hayal dünyasına ve verdiği umutlara artık kimse inanmıyor. Laf yiğitlikleri, nutuklar ve hayal dünyasıyla milletin karnı doymuyor.
Vaatler gerçekleşmiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin 2011 beyannamesinde 2023 için kişi başı milli gelir hedefini 25 bin dolar olarak koydu. AK Parti’nin aynı hedefi 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Kalkınma Planı’na da girdi. Ancak gelinen noktada Erdoğan, 9 bin 500 dolarlık kişi başı milli gelirle övünüyor. Yine, "dolar 3'e çıkmaz 4'e çıkmaz 5'e çıkmaz 6-7-8-9-10'a çıkmaz, dolara güvenmeyin TL'ye güvenin" diyordu. Ne oldu? Bugün dolar 18.400 TL. Bırakın vatandaşın TL'ye güvenmesini, "kur koruma" sistemini getirerek kendileri TL'ye güvenmez hale geldi. Dolaysıyla, hangi vaatlerini yerine getirebilmişler mi 2023 hedeflerini yerine getirsinler. Millet, 2023- 2053 yılı vizyonunuza değil 20 yıllık iktidarınıza sizin bugünkü misyonunuza bakıyor. Enflasyon, kur, faiz, borç sarmalıyla oluşan hayat pahalılığı, ekonomik durgunluk, işsizlik, umutsuzluk ve yarına olan güvensizlikten başkası değildir. Ekonomist olduğunun iddia eden Erdoğan’ın yönettiği Türkiye'de, esnaf sattığını yerine koyamaz, yatırımcı önünü göremediği için göremediği için yatırım yapamaz, çiftçi, gübre ve ilaç alamaz, emekli, pazar ve markete gidemez hale gelmiştir.
Çare vardır çare Saadet Partisi program ve kadrolarıdır
Değerli halkımız, bütün bu olumsuzluklara rağmen umutsuz olmayınız. Çare vardır ve çare Saadet Partisidir. Saadet Partisi'nin üretim, istihdam ve ihracata dayalı, israf ve savurganlığa karşı olan program ve kadrolarıdır. Yapılacak ilk seçimde, Saadet Partisi'nin kadrolarına tam yetkiyi verirseniz, iktidar sahipleri ve yandaşlarından yana olan bu tablo, en kısa sürede, halkın lehine değişecek ve yaşanabilir adil bir Türkiye'yi hep beraber inşa etmiş olacağız.