Ülkenin neredeyse tamamında etkili olan ve ekili-dikili tarım alanlarında etkili olan zirai don felaketi Şubat, Mart ve Nisan’da olmak üzere üç ayda 3 kez etkili oldu. bazı bölgelerde zarar katlanarak büyüdü. Adana, Mersin, Hatay’da 21-25 Şubat tarihlerinde, Ege Bölgesi’nde özellikle üzüm bağlarında 21-22 Mart tarihlerinde büyük bir zirai don felaketi yaşanırken,  10-11-12- 13 Nisan’da ülke genelindeki zirai don bu bölgelerde ikinci kez ve daha büyük bir felakete neden oldu.

Türkiye’nin dünya üretiminde ve ihracatında ilk sırada yer aldığı Ege’nin sultaniye kuru üzümünün yetiştiği Manisa’daki bağ alanları en çok zarar gören ürünlerden birisi oldu. Yine Türkiye’nin dünyada söz sahibi olduğu, üretim ve ihracatta ilk sırada yer aldığı kuru kayısının üretim merkezi Malatya’da kayısı ağaçları 10-11 ve 12 Nisan’daki zirai don felaketinden en çok zarar gören ürün oldu.

Ege ve Trakya’da üzüm bağları, Karadeniz’de fındık, İç Anadolu’da elma, ceviz, erken ekilen şekerpancarı, kanola, Çukurova’da karpuz, narenciye bahçeleri daha birçok ilde tarla bitkileri, meyveler kısacası ekili ve dikili hemen hemen tüm tarım ürünleri zarar gördü. Bazı ürünlerde zarar çok büyük bazılarında kısmi etkilenme oldu.

Son 30 yılın en düşük sıcaklığı kaydedildi

 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı yaptığı açıklamada 3 günde son 30 yılın en düşük hava sıcaklığının kaydedildiğini ve 2014 yılından bu yana en büyük zirai don felaketinin yaşandığını söyledi. Yumaklı açıklamasında şu bilgilere yer verdi: “Mart ve Nisan aylarında, ama özellikle son 3 günlük dönemde (10-11-12 Nisan) hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sonucu don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Yer yer sıcaklığın -15 dereceye düştüğü son 3 günde, bazı bölgelerde son 30 yılın en düşük sıcaklık değerleri kaydedildi. Bu olumsuz hava koşulları sonucu, maalesef 2014’te yaşanan büyük zirai don olayından sonra tarihimizin en büyük zirai don olaylarından birini yaşadık. Tüm üreticilerimize, çiftçilerimize büyük geçmiş olsun.”

Bakanlık olarak günlerdir olumsuz etkiyi en aza indirmek için 7/24 sahada ve üreticilerin yanında olduklarını belirten ve tespit çalışmalarının sürdüğünü belirten Yumaklı: “Don ve doludan etkilenen üreticilerimiz; Tarım ve Orman il/ilçe müdürlüklerimize, sigortalı üreticilerimiz de ALO TARSİM 172 ihbar hattına ve acentelerine hasar ihbarında bulunabilirler. Bakanlık olarak her zaman olduğu gibi, son yılların en geniş alanı kapsayan bu don olayı sonrasında da üretimin devamlılığını sağlamak üzere üreticilerimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz.” bilgisini verdi.

Üretim azalacak fiyatlar artacak

Yaşanan zirai don felaketi nedeniyle birçok üründe üretimin ciddi oranda azalması bekleniyor. Azalan üretim iç piyasada fiyat artışlarını gündeme getirecek. Birçok üründe fiyatların artması ve buna bağlı olarak gıda enflasyonunun daha da yükselmesi bekleniyor. Bu nedenle sadece çiftçi, üretici değil tüketici de zirai don felaketinin zararlarından etkilenecek. Bu ürünleri hammadde olarak kullanan sanayici, ticaretini yapan tüccar, esnaf ve ürünle ilgili herkesim zarar görecek. Tüketici yüksek fiyat nedeniyle zaten sebze ve meyve almakta zorlanırken bu fekaletin yaratacağı fiyat artışı tüketimde de düşüşe neden olacak.

İhracat olumsuz etkilenecek

Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden fındık, kayısı, kuru üzüm başta olmak üzere bir çok üründe yaşanan zirai don felaketinin ihracatı da olumsuz etkilemesi bekleniyor. Hem ürün miktarının azalması hem de kalite ile ilgili yaşanacak sorunlar, fiyat artışı ihracatın olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz görünüyor. Geçmiş yıllarda kayısı, fındık, üzüm gibi ürünlerde üretimin azalması sonucu yüksek fiyat artışları yaşanmıştı.

Mart’taki sıcak hava zararı büyüttü

Don zararının yüksek olmasının en önemli nedenlerinden birisi Mart ayında yaşanan yüksek sıcaklık. Mart’ta 30 dereceyi bulan sıcaklık nedeniyle birçok meyve ağacı, bağlar erken uyandı ve çiçek açtı. Bu sıcaklığa aldanan çiftçiler erken ekim yaptı.  Nisan’daki zirai don erken uyanan ve erken ekilen ürünlere normalinden daha büyük zarar verdi.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, tarla bitkileri yetiştiriciliğinde uzun yıllar verileri dikkate alınarak erken ekimden kaçınmak gerektiğini ifade ediyor.

Gece ile gündüz sıcaklık farkının zirai don felaketinin büyümesinde etkili olduğunu anlatan Soylu: “ Ülke genelinde zararın büyük olmasında sıcak soğuk dengesinin bozulması çok etkili. Mart ayı çok sıcak geçti, kışlık buğdaylar bile gelişti. Kanolalar çiçek açtı normalde bu tarihlerde açmazdı. Ağaçlar normalde bu dönemde çiçek açmazdı. Hava sıcaklığının etkisi ile ürünler gelişti ama bu sefer 10-11 ve 12 Nisan’da -14 dereceyi bulan soğuk hava nedeniyle meyveler, ürünler ciddi zarar gördü. Özellikle meyve ağaçlarındaki zarar büyük. Konya’nın yüzyıllık ortalama sıcaklıklarına bakıldığında en düşük sıcaklık -8.5 ama şimdi -14 oldu. Bu tür felaketler 50 yılda, yüz yılda bir oluyor.” dedi.

Zarar birkaç günde daha net anlaşılır

Telefonla görüştüğüm Prof. Dr. Süleyman Soylu, meyvelerin zirai dondan çok daha büyük zarar gördüğünü, tarla bitkilerindeki zararın daha sınırlı olduğunu söyledi. Soylu, kışlık ekilen buğdayda boylanan çeşitlerde, gelişmiş ürünlerde zarar olduğunu ancak daha kısa boylu çeşitlerde zararın daha az olabileceğini söyledi. Soylu, tarla bitkilerindeki zararın birkaç gün içerisinde havaların biraz ısınmasıyla daha net ortaya çıkacağını belirtti.          

Konya’da erken ekilen şekerpancarının da zarar görmesine ilişkin sorumuza Süleyman Soylu şu yanıtı verdi: “Şekerpancarı ekimi normalde 15 Mart - 15 Nisan tarihleri arasında yapılırdı. Fakat son yıllarda zirai don riskinin artması nedeniyle artık daha geç ekiliyor. Akıllı tohumu olarak adlandırılan tohumun pahalı olması, maliyetlerin artması nedeniyle çiftçi risk almak istemiyor. Bazı çiftçiler de sulama maliyetini dikkate alarak toprak nemliyken, tava gelmişken erken ekim yapıyor. Ama bunu yapan çiftçi sayısı çok değil. Erken ekenlerin ürünü bu zirai dondan olumsuz etkilendi.

Soğukluk -14 olunca önlemler de yetersiz kaldı

Bazı üreticilerin zirai dona karşı önlemler de aldığını ancak -14 derece olunca bu önlemlerin etkisinin azaldığını hatırlatan Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: “ Önlem alanların bile meyvelerinde ekonomik bir verim olmayacağı görünüyor.  Üreticiler özellikle elmada meyvecilikte budama, ilaçlama, bordo bulamacı gibi ön masrafların çoğunu yaptı. Zirai don nedeniyle oluşan zarar üreticinin ciddi kaybına neden olacak. Ağaçlarda bir miktar ürün kalsa da ekonomik olarak üretici zorlanacak. Bundan sonra üretici masraf yaparken ürün az da olsa, çok da olsa aynı masrafı yapacak. Gübre, su verirken hani bir bölümüne vereyim bir bölümüne vermeyeyim diye bakmıyor yine aynı masraflar yapılıyor dolayısıyla ciddi bir sıkıntı var.”

Trakya’da bağlar zarar gördü

Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüğsü’nden yapılan açıklamada bölgedeki bağ alanlarında don zararı tespiti yapılmaya başlandığı belirtilerek şu bilgilere yer verildi: “Bölgemiz bağlarında don zararı çalışmaları  Enstitümüz uzman personellerinden oluşturulan ekip ile başladı. Dr. Onur Ergönül, Dr. Zafer Coşkun, Ziraat Yüksek Mühendisi Bekir Açıkbaş ve Ziraat Yüksek Mühendisi Özkan Öztürk'ten oluşturulan ekip ilk önce 8 Nisan 2025 tarihinde gerçekleşen  ilkbahar geç donlarının Şarköy ilçesi bağlarında gözlem ve değerlendirmelerinde bulundu.  Yapılan incelemelerde Yörgüç, Yayaköy ve Mursallı köylerinin bağlarında, kışlık gözlerin önemli sayılabilecek oranda zarar gördüğü belirlendi. Üzüm üreticileri, bir taraftan etkisinin bir süre devam etmesi öngörülen donlara karşı tedbir alınması, diğer taraftan etkilenen bağlarda yapılacak işlemler için bilgilendirildi. Ekibin çalışması Edirne ve Kırklareli illerinde devam edecektir.

Tüketici güven endeksi Nisan'da geriledi Tüketici güven endeksi Nisan'da geriledi

Depremin yaraları sarılırken zirai don yaşandı

Zirai dondan en çok etkilenen kayısının üretim merkezi olan Malatya’da yaşanan felaketle ilgili valilik bir açıklama yaptı. Malatya Valisi Seddar Yavuz tarafından yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi.

“ 11 Nisan 2025 günü akşam saatlerinde ilimiz merkezi ve ilçelerinde etkili olan kar yağışı ve gece -6 dereceye kadar düşen hava sıcaklıkları nedeniyle, ülkemizin önemli ihraç ürünlerinden olan ve ilimiz ekonomisinin temel direği konumundaki kayısı başta olmak üzere diğer meyve ağaçlarımız don olayından olumsuz etkilenmiştir. Depremin yaralarını sarmaya çalıştığımız bu zorlu süreçte, çiftçilerimizin alın teriyle büyüttüğü ürünlerin zarar görmesi, hepimizi derinden üzmüştür. Valiliğimiz koordinasyonunda, İI Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bağlı ekipler sahada hasar tespit çalışmalarına bugünden itibaren titizlikle başlamıştır.”

Fındıkta zarar yüzde 50 seviyesinde

Ordu Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın sosyal medyada yaptığı açıklamaya yanıt verirken fındıktaki zararın yüzde 50 seviyesinde olduğunu belirtti. Akça özetle şu bilgileri verdi: “Sayın bakanım; ilgileriniz için önce teşekkür ediyorum. Bizim ilimiz Ordu’da ve Doğu Karadeniz’de de  hatırı sayılır bir zirai don oldu ve fındığın yüzde 50’ye yakını zarar gördü. Bu zirai don vakası sonucu serbest piyasada fındık fiyatları yüzde 50 esasına göre 140-150 lira bandına kadar çıktı ve fiyatların nereye kadar gideceği belli değil.”

TOBB’dan, Ziraat Bankası ve TARSİM’e çağrı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye'nin farklı bölgelerinde son günlerde yaşanan zirai don felaketinin tarımsal üretimde ciddi hasara yol açtığını belirterek TARSİM ve Ziraat Bankası’na çağrı yaptı. Hisarcıklıoğlu: “Ticaret borsası başkanlarımız ve üreticilerimizden gelen şikayetler büyük bir zirai don olayı ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Üretimin devamlılığı için üreticilerimizin desteklenmesi ve zor durumda olan çiftçilerimizin yanında olmamız gerekiyor. Kamudan ek destekler talep eden üreticilerimiz, Ziraat Bankası başta olmak üzere bütün bankalardan borçların faizsiz ertelenmesini istiyor. Sigorta konusunda ise TARSİM’den özel hassasiyet bekleniyor. Tüm üreticilerimize ve çiftçilerimize geçmiş olsun.” dedi.

Çiftçi ne istiyor?

- Bölgesel veya ülke bazında “doğal afet” ilan edilmeli

- Yaşanan zararlar devlet tarafından karşılanmalı

- Sigortası olanların zararı TARSİM tarafından hızlıca karşılanmalı

- Ziraat Bankası ve Tarım Kredi borçları faizsiz ertelenmeli, yeni kredi açılmalı

- Sulama ve enerji bedellerinde indirim yapılmalı

- Tarla bitkileri için tohum desteği sağlanmalı

- Zirai donla mücadele önlemleri yaygınlaştırılmalı

Son 3 ayda yaşanan zirai donlardan İl bazında en çok etkilenen ürünler

Malatya: Kayısı ve diğer tüm meyveler

Manisa: Üzüm ve diğer meyveler

İzmir: Üzüm,erik ve diğer meyveler

Amasya: Elma, kiraz

Adana: Limon, narenciye, karpuz, sebzeler

Kahramanmaraş: Kayısı,ceviz,elma

Bursa: Nektarin,şeftali, erik, zeytin, incir, armut, kiraz

Hatay: Patates, narenciye

Niğde: Elma, kiraz

Karaman: Elma

Burdur: Ceviz, badem, kayısı

Mersin: Sert çekirdekli meyveler, karpuz, narenciye, sebze

Elazığ: Üzüm, kayısı, dut, ceviz

Tokat: Kiraz, şeftali, elma, ceviz

Ordu: Fındık

Giresun: Fındık

Sakarya: Fındık

Çorum: Ceviz

Konya: Meyve, buğday, kanola, erken ekilen şekerpancarı

Tekirdağ: Üzüm

Zirai dona karşı etkili 3 yöntem

Karaman İl Tarım ve Orman Müdürü Hatice Bulut yaptığı açıklamada meyve üreticileri için en büyük riskin ilkbahar geç donları olduğunu belirterek don zararından fazla etkilenmemek için yararlanabilecek yöntemleri şöyle sırladı.

1-Su Uygulaması (Spring) : Don olayını önlemede en etkin yöntemlerden biri olan bu yöntemde buz yükünü taşıyabilecek bitki üzerine üstten spring veya yağmurlama uygulaması yapılmasıdır. Bu yöntemde bitki su soğuduğu veya donduğu zaman radyasyonla kaybolan ısıyı kazandırmak için eritme ısısını ortama verir. Eğer yaprak veya tomurcuk ince bir su filmi ile kaplanırsa, suyun donmasıyla ısı açığa çıkacak ve bitki sıcaklığının 0 santigrat derecenin altına düşmesi engellenecektir. Bu su filminin olabildiğince sürekliliği sağlanarak buz tabakası oluşması ile ortam sıcaklığı donma noktasının altına düşmesine rağmen bitki sıcaklığı donma noktasının altına düşmeyeceğinden üşüme olmayacaktır. Yağmurlama veya spring işlemi hava sıcaklığının 0 santigrat derecenin üzerine çıkıncaya kadar devam ettirilmelidir.

2- Don Pervanesi Uygulaması: Isı transferinin yoğun olduğu gecelerde hava yüzeye yakın bir yerde soğuk bir tabaka meydana getirir, yerden yukarı çıkıldıkça ise hava normalin aksine ısınır. Bu sebeple üst seviyelerdeki sıcak hava ile zemine yerleşen soğuk hava tabakası don pervaneleri veya fanlar ile karıştırılarak don zararı azaltılacaktır.

3- Dumanlama Makinesi veya ateş yakma suretiyle hava ve bitkinin ısıtılması: Zirai don esnasında rüzgar olmadığından dumanlama makinesi kullanarak oluşturulan yapay duman bulutları ile bitki üzerine soğuk havanın teması engellenebilir. Açık ve soğuk havalarda radyasyon yoluyla yeryüzünden atmosfere giden ısı kaybı çok fazla olmaktadır ve bitkiler don olayına maruz kalmaktadırlar. Isı kaybının en aza indirilmesi için uygun ısıtma ekipmanları kullanmak veya küçük ateşler yakmak gerekmektedir. Bu yöntemle arazilerde veya meyve bahçelerindeki sıcaklıklar belirli ürünler için kritik sıcaklık değerinin üzerinde tutulabilir.

Kaynak: ekonomim.com