İşlenmemiş gıdadaki KDV'nin yüzde 1'de sabit bırakılmasına karşın diğer tüm ürünlerdeki vergi oranlarının artırılmasının, perakende gıda fiyatlarında en az yüzde 15 oranında zamma neden olduğu belirtildi. Buna bir de ÖTV'deki artış sonrası akaryakıt fiyatlarındaki dev zammın eklenmesi bekleniyor.
Vergi artışı market ve pazara nasıl yansıyacak? Zamlar peş peşe geliyor
Vatandaşın sürekli maruz kaldığı kur zamlarına bu ayın başından beri bir de vergi oranlarındaki artışlar eklenince tüm ürünlerde yeni bir zam yağmuru başladı.
İşlenmiş gıda ürünlerinden alınan yüzde 8’lik Katma Değer Vergisi (KDV) oranı yüzde 10’a çıkarılırken, işlenmemiş temel gıda ürünlerinden alınan KDV yüzde 1’de sabit bırakılmıştı.
Ancak hem diğer tüm ürünler üzerinden alınan vergilerin artması hem de döviz kurundaki yeni rekor seviyeler nedeniyle artan maliyetler, perakende gıda fiyatlarını artırmaya başladı.
Gıda Perakendecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Tüfekçi, son gelişmelerin tüm perakende ürünlerle birlikte KDV’si yüzde 1 olan gıda ürünlerinin fiyatlarında da yüzde 15-17 oranında yukarı yönlü bir baskı oluştuğunu; bugünden itibaren yeni fiyat listelerinin vatandaşa yansıtılmaya başlanacağını söyledi.
Buna bir de, akaryakıttan alınan Özel Tüketim Vergisi’ndeki (ÖTV) artışlardan sonra litrede 6-7 TL birden zamlanan benzin ve motorinin maliyetlerde yarattığı artışlar eklenecek.
Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan ve İstanbul Gıda Toptancı Tüccarları Derneği Başkanı Mustafa Karlı, motorinin litresinin 26 TL seviyesinden 33 TL’ye kadar fırlamasının, bu hafta itibarıyla yaş sebze ve meyve ile kuru gıda fiyatlarında en az yüzde 20 oranında artışa yol açacağına işaret etti.
SEBZE VE MEYVE FİYATLARINA MAZOT DARBESİ
Tavşan, yaş sebze ve meyve fiyatlarında asıl belirleyici olanın tarımsal üretim olduğunu, sahadan aldıkları bilgilere göre bu yıl rekoltede ciddi bir sorun olmadığını, dolayısıyla üretimi artacak ürünlerde fiyatların da gevşeyeceğini söyledi.
Ancak akaryakıttan alınan ÖTV’deki sert artış sonrası benzin ve motorinin litre fiyatı 6-7 TL civarında artmıştı.
Tavşan, bir litre mazotun illere göre değişmekle birlikte 33 lirayı aşmasının sadece nakliye giderlerini değil, tarımsal üretimin tüm aşamalarında maliyetlerde sert artışa neden olacağına dikkat çekti ve şöyle dedi:
“Mazot sadece bizim nakliye giderlerimizi değil, tarımsal üretimin her safhasında aşama aşama kullanılıyor. Dolayısıyla maliyetlere ciddi tesiri olacak bu durum kaçınılmaz olarak sebze ve meyve fiyatlarını da artıracak.”
“Domates 3 liradan 5 liraya çıkacak diyemem ama fiyatların artmaması gibi bir ihtimal hiçbir şekilde yok” diyen Tavşan, “Akaryakıttan alınan ÖTV’deki artışın motorinin pompa fiyatını yüzde 20’nin üzerinde arttığı için fiyatlardaki artış da yine bu oranlarda olacaktır” diye konuştu.
TOPTAN GIDA TARAFINA GERGİNLİK HAKİM
KDV oranlarındaki 2 puanlık artıştan ziyade fiyatlara asıl etki edecek gelişmenin akaryakıttaki ÖTV’nin artırılması olduğuna dikkat çeken Mustafa Karlı ise, Tavşan ile benzer şekilde yüzde 20 oranına işaret etti ve “Nakliye bizim için ciddi bir maliyet. Akaryakıttaki artış oranı satılan ürünlere de aynı oranda etki ediyor. Bu hafta içinde yeni fiyat geçişleri de netleşecektir” dedi.
Karlı ayrıca, “KDV’si yüzde 1 olan temel gıdadaki vergi oranı değişmedi ama diğer tüm ürünlerdeki vergi artınca fiyatlar da yükseldi. Bunda vergideki artış kadar döviz kurundaki yeni rekorlar da etkili oluyor. Zaten kısıtlı mal veriliyor. Toptan gıda tarafından mevcut ortam gergin biraz” değerlendirmesinde bulundu.
‘VERGİ VE KUR, EN YÜKSEK ENFLASYONU YAŞATACAK’
Perakende gıda fiyatlarında yaşanan fiyat artışları yalnızca vergi oranlarındaki artış nedeniyle değil, döviz kurunda görülen yeni rekor seviyeler ve temmuz ayı itibarıyla asgari ücrete yapılan ara zammın etkisiyle artan işçilik giderleri nedeniyle de artıyor.
Erdal Tüfekçi, maliyetleri artırdığı için perakende satış fiyatlarına da etki eden tüm bu etkenlere işaret ederek “Temmuz ayının en yüksek enflasyonun gerçekleştiği ay olmasını bekliyoruz” dedi.
Öte yandan, Reuters’ın haberine göre ekonomistler de seçim sonrası vergi oranlarındaki artışın ve TL’deki yeni değer kaybının etkisiyle temmuzda yüzde 10 TÜFE artışı bekliyor.
Ayrıca, yıl sonu TÜFE’sinin de yüzde 50’li seviyelerden yüzde 60’lara çıkmasının kaçınılmaz olduğu değerlendiriliyor.