EKONOMİ

Zam oranında kafalar karıştı! Asgari ücret neye göre belirlenecek? İşte uzmanından en kritik tahmin

Yıl sonuna yaklaşılırken gözler 2025 yılı asgari ücretine çevrildi. Ara zammın verilmemesiyle maaşlar enflasyon karşısında küçüldü. Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin bir araya geleceği kritik asgari ücret toplantısı beklenirken zam oranının da neye göre belirleneceği ve beklentileri karşılayıp karşılamayacağı da merak konusu oldu. İşte uzmanından enflasyon hedefi ve büyüme rakamları doğrultusunda zam oranını verdi. İşte asgari ücrette kritik zam oranı tahmini…

Abone Ol

Milyonlarca çalışan 2025 yılı için belirlenecek yeni asgari ücrete kilitlendi. Yıl sonuna adım adım yaklaşılırken gözler hükümet, işçi ve işverenin aynı masada olacağı kritik Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına çevrildi. 

Komisyonun asgari ücret belirleme çalışmalarında takvim henüz netleşmedi. Ancak yeni asgari ücretin ne olacağı, nasıl belirleneceği, ara zam olmadan yüksek bir zammın hedeflenip hedeflenmediği de merak konusu.

Yeni yıla yaklaşılırken uzmanlar ekonomik veriler ışığında yapılacak zam oranı ile ilgili tahminlerde bulunmaya devam ediyor.

Hem TCMB’nin enflasyon hedefi hem de hükümetin ekonomik yol haritasında belirlediği hedefler başta olmak üzere Türkiye ekonomisinin başta büyümeye ilişkin verileri, ekonomideki canlanma ve enflasyon verileri yapılacak zam ile ilgili beklentileri de değiştirdi.

Peki, asgari ücret neye göre belirlenecek? İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Sezgin CNBC-e canlı yayınında kritik tahminde bulundu.

Ekonomide birtakım ödünlerle ilerliyoruz

Nilüfer Sezgin, ekonomide ödümleşimlerle ilerlendiğini dikkat çekerek enflasyonu yükseltmeden, atılacak adımların bu aşamada kritik olduğunu dikkat çekti.

Sezgin, şunları söyledi:

“Biz bir ödünleşimle ilerliyoruz. Ama gönül istiyor ki ya da ideal olan şu ki biz öyle bir noktaya gelelim ki enflasyonu da düşürmeyi başarmış ama bir yandan bunun kalıcı olması için de sağlıklı bir büyüme yapısıyla hayatımıza devam edelim. Sağlıktan kastımız da verimliliğin yüksek olduğu bir ortamda hem büyüme oranımızı yukarı çekip hem de bunu enflasyonu yükseltmeden başarabileceğimiz bir noktaya gelmeyi umut ediyoruz.

Hem istihdam yaratalım, hem daha fazla büyüyelim ama aynı zamanda da bu enflasyonist olmasın. Bunu başarabilmeniz için elbette ki bir takım yapısal değişikliklere ihtiyaç var. Belki burada çok büyük büyük adımlar da başta gerekmeyebilir. Ama daha kısa vadede elde edebileceğiniz vergi yapısının değiştirilmesi, teşvik sisteminin tekrardan ele alınıp gerçekten verimliliği teşvik edecek şekilde tekrardan kurgulanması gibi aslında yapısal alanda da yapılabilecek, belki de daha kısa vadede de pozitif sonuçları üretmeye başlayabilecek birtakım konular da var.”

“Asgari ücrete ara zammın yapılmamasının nedeni enflasyonu düşürmek”

Asgari ücrete ara zammın yapılmamasının enflasyonu düşürmek için atılan adımlardan biri olduğunu dikkat çeken Sezgin, “Asgari ücrete ile ilgili olarak da örneğin ikinci defa arttırılmaması da aslında enflasyonu düşürmek için bizim yaptığımız ödünleşimlerden bir tanesi. Reel olarak gelirleri çok arttırmıyoruz ki bu harcamaya dönüşmesin ve enflasyonist olmasın. Sonuçta burada iç talebi sınırlı ve ılımlı tutuyor olmak bizim için en öncelikli, olmazsa olmaz konulardan bir tanesi enflasyonu düşürmekten bahsediyorsak. Bu da bir ödünleşimle oluyor” dedi.

İşte ekonomik verilerle 2025 Asgari ücretine ilişkin en kritik tahmin

Nilüfer Sezgin asgari ücret ile ilgili beklentilerini de paylaştı. Ortalama enflasyon ve büyüme tahminleri ışığında asgari ücrette zam oranını açıklayan Sezgin, şunları söyledi:

“Asgari ücret tabi gelecek sene ocak ayından itibaren geçerli olacak şekilde bir arttırım olacak. Buradaki mesajlar beklenen enflasyona göre olacağı yönünde. Beklenen enflasyon dediğimizde Orta Vadeli Program’da biliyorsunuz yüzde 17’nin üzerinde belirlendi ama Merkez Bankası’nın daha düşük bir sene sonu enflasyon hedefi vardı. Daha doğrusu 2025 için ara tahmini vardı. Yine enflasyon raporu yayınlandığında OVP’de bir miktar yukarı revize edebilirler. Orta Vadeli Program’a bir miktar yaklaştırabilirler diye düşünüyorum.

Dolayısıyla 20’ye yakın bir enflasyon beklentisini mi dikkate alacağız o zaman soru bu. Yani asgari ücret bu kadar mı artacak. Benim görüşüm biraz daha sene sonuna doğru biraz da ortalama enflasyonun dikkate alınabileceği. Hep de bir refah payı ifadesi oluyor. Dolayısıyla ortalama enflasyon ve büyüme tahmini bir araya koyarak ben asgari ücret artışı geleceğini tahmin ediyorum.

Dolayısıyla yüzde 30 civarında bir rakam görmek benim açımdan çok şaşırtıcı olmaz. Bunun altında olursa enflasyon beklentilerini aşağı yönlü itebilir diye düşünüyorum. Yani olumlu anlamda itebilir. Enflasyon beklentilerini olumlu anlamda değiştirebilir. Daha yukarıda bir rakam görürsek o zaman enflasyon patikasına ilişkin beklentilerin gözden geçirilmesine ve biraz daha belki yukarı çekilmesine neden olabilir.”

“Asgari ücret artışıyla enflasyonda bir bozulma görme olasılığımız var”

Asgari ücret artışıyla birlikte, piyasada beklenen faiz artışının yeni yılda enflasyonda bozulmalara neden olabileceğini dikkat çeken Sezgin, ücret artışının en kritik konulardan biri olduğunu da belirtti. Sezgin, “Seneyi tamamlaya yaklaşırken artık faiz indirimleri gündemimizde.

Merkez Bankası’nın son açıkladığı faiz kararı ile birlikte yayınladığı metinde de bir miktar sıkı duruşunu nötre çekmeye başladığının sinyalini almıştık. Sonrasında medyada bir takım haberlerde yer aldı.

İşte kasımda 5 baz puanlık indirim gündeme gelebilir şeklinde, dolayısıyla bunlar biraz da bizim biraz da faiz indiriminin biraz da radarımıza girmeye başladığı bir döneme işaret ediyor. TCMB kasım veya aralık ayında sınırlı indirimler yaptığını hayal edelim. Yani enflasyon verilerinin düşük geldiğini ve böyle bir indirime imkan tanıdığını düşünelim, ocakta tekrar asgari ücretle enflasyon rakamları etkilenebilir ve biz ocakta tekrardan enflasyonda bir bozulma görme olasılığımız var.

O zaman ‘Merkez Bankası neden faiz indirdi’ bu defa bu tartışılmaya başlayabilir. Dolayısıyla asında asgari ücret önümüzdeki dönemde en kritik konulardan biri olacak” diye konuştu.