Ankara’da çalıştığı kamu kurumundan 2013 yılında emekli olduktan sonra, doğup büyüdüğü Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesine bağlı Gövdeceli köyüne yerleşen 60 yaşındaki İdris Oğuzhan, yurdun farklı bölgelerinden temin edip getirdiği 43 civarındaki ata tohumunu, babadan kalma yöntemlerle toprakla buluşturup, ilaç, gübre kullanmadan yetiştiriyor. Hasadını yaptığı organik ürünleri yine köyünde kurduğu işletmesinde işleyip, pazara sunuyor. Babasından kalma tarım alanlarıyla birlikte yakın akrabalarının tarım alanlarını da dahil ederek 700 dönümlük bir tarım alanında üretim yapmaya başladığını kaydeden Oğuzhan, toprağı işlemediğini, ilaç ve gübre kullanmadığını, yabani otları ilaçla değil elleriyle temizlediğini, sadece ekim ve hasat yaparken, bir de ürünleri işlerken makine desteği aldığını söyledi. Organik buğday, nohut, mercimek, arpa gibi ürünlerin yanında arıcılık faaliyetleri yapıp, şekersiz bal üreten İdris Oğuzhan, bitkilerin soğuk sıkımlarını yaparak, yağ elde edip, satışını gerçekleştiriyor. Yurdun farklı bölgelerinden gelen talepleri kargo aracılığı ile karşıladığını kaydeden Oğuzhan, 500 yıllık, bin yıllık buğday çeşitlerini bir araya getirerek gelecek kuşaklara miras olarak bırakmak istediğini, yaptığı çalışmaları da bölge çiftçisinin örnek almasını istediğini anlattı.
"Nadas, ilaç, gübre yok"
İdris Oğuzhan, tarlayı nadasa bırakmadığı gibi toprağı işlemeden, ilaçsız, gübresiz organik tarımsal ürünlerin üretimlerini yaptığını, arıcılık faaliyetleri nedeniyle bitki çeşitliliğini sağlamaya çalıştığını, doğada bulunan bitkileri tarlalarının farklı bölgelerine dikerek, yetiştirmeye çalıştığını ifade etti. Oğuzhan, köyde endekslenmiş yağlık çeşitler, tahıl çeşitleri, ıtri aromatik bitkilerin hepsinden faydalanarak, doğal bir üretim yaptığını, çok sayıda bitkiden faydalandığını dile getirdi. Oğuzhan, buğday, arpa çeşitlerinin yanında keten, çörek otu, ketencik, pelemir, ızgın, aspir, kanola, fasulye, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek, kanola, aspir gibi bitki ve baklagil türlerini de yetiştirip, tesisinde işlediğini aktardı. Tüm çalışmaları kendisinin yaptığını, ailesinin ve yakınlarının da kendisine yardımcı olduğuna vurgu yapan Oğuzhan, sağlıklı nesil yetişmesi için elinden geleni yapma gayreti içerisinde olduğunun altını çizdi.
"İnsanlara sağlıklı ürünler sunmaya çalışıyorum"
İdris Oğuzhan, şunları anlattı:
"Şu anda arazilerimi ekiyorum, organik olarak. Kimyasalsız olanla, kimyasal olan bir olmuyor, bayağı bir zorlanıyoruz bu konuda ama ayrıştırmaya geçiyorum. Bir birkaç tane ayrıştırıcı aletler temin ettim, makineleştim. Bir atölyem var. Elimden geldiğince insanlara sağlıklı ürünler sunmaya çalışıyorum. Ata tohumu, ata tahılı, 43 çeşit mevcudiyetim var. Her yıl 22 veya 23 çeşit veya 20 çeşit ata tahıllı ekiyorum, bakliyat çeşitleri ekiyorum. Itri aromatikler ekiyorum. Bugüne kadar da 13 bin 500 tane arı için arı bahçesi olarak yaptım, ağaçlandırmam var. Bugün 25 yaşında ağaçlar, meyve ağaçlarım var. Oldukça değişken sebzeleri ekmeye çalışıyorum. Hepsini yaşatmaya çalışıyorum Ata tohumlarını. Şu an imkanım el verdiği 100 çeşit ürün imal ediyorum. Bitkisel yağlar, tahıllar, tahıl unları ve tahıllardan meydana gelen irmiği, eriştesi ve arıdan balı alıyoruz. Organik olarak yetiştirdiğimiz doğal olarak yetiştirdiğimiz çiçeklerin de balını almış oluyoruz. Bu ürünler Türkiye'nin dört bir yanından siparişler alıyorum. Ziyaretçilerim geliyor, yerinde görmeye, üretim şeklimi görmeye. Yani sağlıklı bir üretimle bu işi döndürmeye çalışıyorum. İnsanlara faydam olsun diye, bu vatana, bu millete hizmetimiz olsun diyorum."