"Ev bizimdir, Gazze bizimdir" sloganının yer aldığı kapakla okurlarını karşılayan özel sayı, "Tohum Çatladı" başlıklı sunuş yazısıyla başlıyor.
Hattat Mustafa Cemil Efe'nin "Hüsn-i hat" isimli eserinin yer aldığı sayıda, İsmail Kıllıoğlu'nun "Filistin Sorunu ve Kötülüğün Gücü", Bedri Mermutlu'nun "Ölmenin Küçük Uzmanları Gazzeli Çocuklar", Ersin Nazif Gürdoğan'ın "İbrahim Halilullah Diyenler Kudüs'te Kan Dökmezler", Ali Haydar Haksal'ın "Büyük Oyunun Başlangıcı" ve Ali Günvar'ın "İsrail'in Arz-ı Mev'udun Kendilerine Ait Olduğu Safsatası" yazıları bulunuyor.
Karikatürist mütefekkir Hasan Aycın'ın "Çizgi" adlı görsel eserinin de okurların beğenisine sunulduğu özel sayıda, Ali Günvar'ın "Filistin Baladı", Nurettin Durman'ın "Buradan Bakınca Gazze", Mahmut Derviş'in "Gazze İçin Sessizlik", Abdurrahman Ekinci'nin "Windows Başlatılıyor", Zeynep Seyyah Ak'ın "Yabancı", Ahmet İşler'in "Acılar Coğrafyası", Halil İbrahim Peşmen'in "Hastaneden Kalan Son Dualar", Claudia Piccinno'nun "Fatma Nazzal ve Halkı İçin", Temim Bergusi'nin "Dur Bir Saat", Hayrullah Gürdağ'ın "Fiili Dua", Eslem Kaplan'ın "Ahu", Yasin Mortaş'ın "Kudüs'ün Güneşli Köşeleri", Mehmet Ali Abakay'ın "Kedi ve Çocuk", Hakkı Aytaç'ın "Able", Mukaddes Yüzgeç'in "Pandomim", Ferda Nayır'ın "Pulsuz Mektup", Serhat Ölçer'in "Getir Cinayet", İrem Zeyren'in "Çerçeve" ve Ayşegül Büyükçapar'ın "Bir Fotoğraf" adlı şiirleri yer alıyor.
Dergiye Mehmet Görmez, Mustafa Özel, Osman Koca, Mahmut Toptaş, Mehmet Güneş, Erol Erdoğan, Fahrettin Gün, Selvigül Kandoğmuş Şahin, Celil Bozkurt, Nurettin Taşkesen, Fatih Memiş, Peren Birsaygılı Mut ve Fatma Zehra Beyaz kaleme aldığı yazılarıyla destek verdi.
Toplam 220 sayfalık özel sayıda ayrıca, Kudüs, Mescid-i Aksa ve Gazze'nin geçmişten ve bugünden fotoğrafları okuyucunun beğenisine sunuldu.
"Bütün insanlığın harekete geçmesi zorunluluk arz ediyor"
Ersin Nazif Gürdoğan, "İbrahim Halilullah Diyenler Kudüs'te Kan Dökmezler" başlıklı yazısında, "Türkiye kültürel derinliği, ekonomik zenginliği, demokratik yönetimiyle Avrupa ile Asya arasında bir çevre ülke olmaktan daha çok, merkez ülke özelliği taşıyor. Demokratik kültürüyle ekonomik yapısıyla Türkiye, Batı ile İslam dünyası arasındaki barışa öncülük yapıyor. Türkiye'de terör olursa, hem İslam hem Batı dünyasında barış olmaz. Dünyadaki bütün krizler terörden kaynaklanıyor. Suçsuz insanları hedef alan terörün önlenmesi, ortak sorunların başında yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Gençler İçin Gazze ve Filistin" başlıklı yazıyı kaleme alan Mehmet Görmez de Filistin'de yaşananların nasıl algılanması gerektiğini ele alırken şu ifadelere yer verdi:
"Belirtmek gerekir ki insan hayatı her şeyin üstünde muhteremdir. Yani ismet kavramını unutmayalım. Dokunulmazdır. Kendinde insanlık onuru gören, adaleti şu ya da bu ölçüde savunan, hiç değilse adaletin sözünü eden herkesin, özellikle de hükümetlerin, uluslararası adalet ve hukuk mekanizmalarının, insan hakları örgütlerinin, hukukçuların, baroların, mahkemelerin, ulusal ve yerel meclislerin, insanlığa karşı işlenen bu suçlara karşı kendi onur ve haysiyetlerini korumak adına hepimizin bütün insanlığın harekete geçmesi zorunluluk arz ediyor."
Fahrettin Gün ise "Yahudilerin Filistin Topraklarını İşgalinin Kısa Tarihi..." başlıklı yazısında Kudüs'ün her dönem dünyada güçlü olan devletlerin hükmünde bulunduğuna dikkati çekerek, "Hasılı Filistin meselesi yazmakla konuşmakla bitmeyen bir acılar dehlizi, akıl almaz bir trajedidir. Gül medeniyetinin çocuklarının bitmeyen trajedisi... Filistin koskoca bir çığlık... Kan denizinde şehit düşenlerin kesilmeyen çığlığı... Bu masum ve mazlumların çığlığı yüreklerimizi ve beyinlerimizi dağlamakta. Unutmayalım ki yeryüzünde Yahudilerin Kralı yoktur, Kralların Yahudisi vardır. Bugün ABD başta olmak üzere İngiltere, Fransa, pek çok Doğu ve Batı ülkesi Kralların Yahudisi tarafından yönetilmektedir..." ifadelerini kullandı.