Ankara 61'inci İş Mahkemesi, doğumundan hemen sonra 'Kistik fibrozis' tanısı alan U.T.D'nin (3) ömür boyu kullanması gereken ve yurt dışından getirilen, kutusu yaklaşık 800 bin TL'lik ilacın Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmasına karar verdi.

U.T.D'ye, doğumundan hemen sonra solunum sistemi ve sindirim kanalında hasara yol açan, genetik bir hastalık olan 'Kistik fibrozis' tanısı konuldu. Hastalığın tedavisi için yıllık 2 kutu ilaç reçete edildi. Aile, yurt dışından getirilen ve kutusu yaklaşık 800 bin lira olan ilacın SGK tarafından karşılanması için başvurdu. Ancak SGK, söz konusu ilaç geri ödeme listesinde bulunmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetti. Aile de avukatları aracılığıyla yargıya başvurdu. Ankara 61'inci İş Mahkemesi'nde açılan dava dosyasına sunulan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda, U.T.D'ye 'Kistik fibrozis' tanısı konulduğu, dava konusu ilacın çocuk için hayati önem taşıdığı, kullanmasının tıbbi açıdan zorunlu olduğu, iyileşmesine katkıda bulunacağı, ilacın hücrelerin işlevini düzeltici etkiye sahip olduğu için mevcut tedavi yöntemlerine göre çok daha etkin ve yararlı olduğu belirtildi.

'Yaşama hakkının korunması devletin temel görevi'

Yenidoğan Çetesi Davası'nda örgüt lideri Fırat Sarı'nın mal varlığı ortaya çıktı Yenidoğan Çetesi Davası'nda örgüt lideri Fırat Sarı'nın mal varlığı ortaya çıktı

Mahkeme kararında, anayasanın 'Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı', 'Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması' ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde geçen 'Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur' maddelerini hatırlatarak, U.T.D.'nin tedavisinin sürdürülmemesi halinde ciddi zararın meydana geleceğini ve etkin ilacı kullanamama nedeniyle anayasal güvence altında olan sağlık ve yaşama hakkından mahrum kalacağını belirtti. Kararda sosyal devlet anlayışına vurgu yapılarak, "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla yükümlüdür. Diğer bir anlatımla temel insan hakkı olan yaşama hakkının korunması devletin temel görevleri arasındadır. Diğer yandan sosyal devlet, sosyal güvenlik hakkı kapsamında devletin sosyal güvenliği sağlama yükümlülüğü de vardır. Davacının yaşama hakkını tehdit eden hastalığın tedavisi devletin anayasal görevleri arasındadır" denildi. Mahkeme, davanın kabulüne karar verip, idarenin başvuruya ilişkin işleminin iptali ile ilacın tedavi boyunca kesinti yapılmadan SGK tarafından karşılanmasına hükmetti.

'Karar, çocuğun ömür boyu ilaca ulaşması demek'

Davacı ailenin avukat Eliz Atlı, müvekkil ailenin çocuğuna doğduktan yaklaşık 15-20 gün sonra 'Kistik fibrozis' tanısı konulduğunu hatırlatarak, "Ömür boyu sürecek bir tedavi planlanıyor. Müvekkil çocuğumuz oyun oynamak istiyor diğer yaşıtları gibi, maalesef akciğerleri çok müsaade etmediğinden çok rahat bir şekilde hayatına devam edemiyor. Doktorları tarafından dava konusu edilen ilaç ömür boyu tedavi olarak öneriliyor. Yalnız ilaç yurt dışından özel olarak sipariş usulü ile geldiği için, Türk lirasına çevirdiğimizde büyük bir meblağ ortaya çıkıyor" dedi.

Bu kapsamda SGK'ya sosyal devlet ilkesinden yola çıkarak başvuru gerçekleştirdiklerini belirten Atlı, "Başvurumuzda, tedaviye erişim hakkının karşılanması gerektiğinden bahsettik. Ancak SGK geri ödeme listesinde yer almadığı için bu ilacı karşılamayacağına ilişkin cevabı bize gönderdi. Cevabın gelmesinin akabinde de biz dava sürecini başlattık. Davanın sonucunda anayasanın ilgili hükümleri, sosyal devlet ve tedaviye erişim hakkı bağlamında davamızın kabulüne ve SGK'nın gerçekleştirdiği işlemin iptaline karar verildi. Yani bu da çocuğun ömür boyu ilacına ulaşması demek. Çocuğumuz şu an ilacı kullanıyor. Dava konusu ilaç yurt dışında üretilmiş olmasına rağmen Türkiye'de de klinik araştırmaları devam eden ve etkinliği, güvenilirliği kanıtlanmış olan ilaçtır" diye konuştu. (DHA)