Bir yazarın, bir yıldan kısa süre içerisinde 100'e yakın kitap yazması mümkün mü? Bu sorunun cevabı yaklaşık iki yıl önceye kadar "imkansız" olabilirdi ancak son zamanlarda hayatımıza giren yapay zekâ araçları bunu başarmamızı mümkün kılıyor. ABD'li bilim kurgu yazarı Tim Boucher'ın hikayesi ise dokuz ayda 100'e yakın kitap yazmanın başarılabileceğini kanıtlıyor.
Dokuz ayda 97 mini roman
ABD'li yazar Tim Boucher, çeşitli yapay zekâ araçlarını kullanarak son dokuz ayda tam tamına 97 mini roman yazdı. Yapay zekâ ile yazdığı bu kitaplar serisine "AI Lore Kitapları" adını veren yazar, yapay zekânın insan yaratıcılığını artırma potansiyelini kanıtladığını düşünüyor.
Tim Boucher, fikir üretmek ve metin oluşturmak için ChatGPT ve Claude adlı yapay zekâ araçlarını kullandığını belirtiyor. Romanlarının görsellerini oluşturmak için ise Midjourney adlı bir diğer yapay zekâ aracından faydalandığını ekliyor. Yapay zekâ destekli bu araçlar, Boucher'ın etkileyici bilimkurgu romanlarını kısa sürede üretmesine yardımcı oluyor. Mini romanlarını ortalama 8 saatte tamamladığını ifade eden Boucher, Ağustos ve Mayıs ayları arasında 500'den fazla kopya satarak toplamda 2 binden fazla dolar kazandığını belirtiyor.
Yapay zekâ insan yaratıcılığının yerini alabilir mi?
Yapay zekânın yaratıcılık alanındaki potansiyeli hakkındaki tartışmalar hala devam etse de, Boucher'ın bu başarısı, yapay zekânın yaratıcı bir süreçte nasıl kullanılabileceği konusunda ilham verici bir örnek sunuyor. Tabii ki, yapay zekânın yaratıcı sürece dahil edilmesiyle ilgili bazı eleştiriler de mevcut. Bazıları, yapay zekânın insan yaratıcılığının yerini alabileceğini ve gerçek sanatın yerine geçebileceğini savunurken, diğerleri, insanın benzersiz yaratıcılığının ve duygusal bağlantısının önemini vurguluyor. Belki de gelecekte, insan ve yapay zekâ işbirliğiyle yazılan kitaplar daha da yaygınlaşacak ve okuyuculara yeni ve sıra dışı deneyimler sunacak.