New York'taki Türkevi’ndeki kabule katılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Amerikan Yahudi toplumu arasındaki görüşmenin detaylarını Hürriyet’ten Yunus Paksoy’a anlatan Haham Marc Schneier, geçmişte de bu formattaki görüşmelere katıldığını ancak şu ana kadar gördüğü “en sıcak, en rahat ve en samimi” buluşmanın çarşamba günü yapılan olduğunu aktardı.
İSRAİL İLE İLİŞKİLERDE İÇTEN BİRİ ERDOĞAN ..! PEKİ NEDEN?
ABD’deki Yahudi toplumu üyelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeye davet alabilmek için yoğun çaba sarf ettiğini akta-ran Schneier, şunları söyledi: “Şunu şahsen biliyorum. Cumhurbaşkanı ile görüşmeye davet almak şu an New York’taki en çok istenen bilet gibi. Bence bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir saygı gösterisiydi çünkü kendisi İsrail ile ilişkiler kurma ve güçlendirme isteğini defalarca içten bir şekilde ortaya koydu. Kendisi (İsrail Cumhurbaşkanı Isaac) Herzog ile yakın bir ilişki kurmuştu. Şimdi de Başbakan Netanyahu ile bir ilişki geliştirmek istiyor.”
YAHUDİ DÜŞMANLIĞINI SONA ERDİRMEDE ERDOĞAN’IN ROLÜ
Schneier, görüşmede masaya yatırılan en önemli noktalardan birinin, Türkiye’nin Biden yönetimi ve ABD Kongresi olan ilişkile-rini geliştirmede Amerikan Yahudi toplumunun oynayabileceği rol olduğunu söyledi. Yahudi toplumunun en büyük önceliğinin anti-Semitizmle mücadele olduğunu belirten Haham, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yahudi düşmanlığının görüldüğü coğrafyalarda sorunun çözümü konusunda rol oynayabileceğini belirttiğini kaydetti.
MARC SCHNEİER KİMDİR?
- ABD merkezli Etnik Anlayış Vakfı’nın kurucusu Haham Schneier, Yahudi toplumunun Müslüman cemaatler ile Amerikalı siyahlarla ilişkilerini geliştirmeye odaklanıyor. Özellikle Körfez ülkeleri ile İsrail ilişkilerini geliştirmeye odaklanan Schneier, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un 2022’deki Türkiye ziyareti için çalışmıştı. Türkiye-İsrail yakınlaşmasını destekleyen bir isim.
ARZ-I MEVUD NEDİR?
Arz-ı mev‘ûd Hz. İbrâhim, Hz. İshak, Hz. Ya‘kūb ve Hz. Mûsâ’ya ve onların zürriyetlerine ebedî mülk ve miras olarak verilmiştir (Tekvîn, 17/8; 28/4,13; 48/4; Çıkış, 6/8); ancak bu hiçbir şarta bağlı olmayan, mutlak bir vaad değildir. Arz-ı mev‘ûda sahip olmanın, orayı ebedî mülk ve miras olarak almanın şartları, Rab Yahova ile İsrâiloğulları arasında değişik dönemlerde yapılan ahidlerle tesbit edilmiştir. İsrâiloğulları bu ahidlere riayet etmeleri şartıyla vaade hak kazanacaklar, aksi takdirde bundan mahrum kalacaklardı.
Kur’an’da “arz-ı mukaddese”, “bereketli arz” gibi ifadelerle anılan ve İsrâiloğulları için yaratıldığı belirtilen bu yerin neresi olduğu açık olarak bildirilmemiştir. Nitekim bu âyetlerin tefsirinde çeşitli yerler üzerinde durulmuş, bazı âlimler bu yerin Şam ve Mısır, bazıları Mescid-i Aksâ’nın bulunduğu Kudüs ve Lübnan dağı çevresi olduğunu söylerken diğer bazı âlimler de kesin bir yer belirtmenin doğru olmayacağını, ancak Fırat ile Mısır arasında bir yer olması gerektiğini ifade etmişlerdir.
Yahudiler arz-ı mev‘ûddan uzaklaştırıldıktan sonra (m.s. 70) daima oranın hayaliyle yaşamışlar, zaman zaman ortaya çıkan sahte mesîhler de oraya kavuşma idealini körüklemişlerdir. Bu mesîhlerden bazıları “arz-ı mev‘ûd”u önce Filistin, sonra da bütün yeryüzü şeklinde yorumlamışlardır. Siyonizm hareketinin ortaya çıkış sebebi de arz-ı mev‘ûd idealinin gerçekleşmesi arzusudur.
Vaad öncelikle Hz. İbrâhim’e yapıldığına göre, bu vaad bir hak doğuruyorsa, İshak soyundan gelen yahudiler kadar İsmâil neslinden gelenlerin de o topraklarda hakkı olmalıdır. Diğer taraftan vaadin gerçekleşmesi birtakım şartların yerine getirilmesine bağlanmıştır. Bunların başında Allah’a itaat gelmektedir (el-Mâide 5/12). Halbuki İsrâiloğulları Allah’ın emirlerine boyun eğmemiş yapılan ahidleri yerine getirmemiş, hatta Allah’ın elçilerini öldürüp fesat çıkarmışlardır (el-Bakara 2/61, 100; en-Nisâ 4/155-156; el-Mâide 5/13). Ayrıca Kur’an’da “arz”a belli ırklara mensup olanların değil “sâlih kullar”ın vâris kılınacağı ve bu ilâhî kanunun bütün mukaddes kitapların hükmü olduğu bildirilmiştir (el-Enbiyâ 21/105; krş. Mezmur, 37/29; 69/32-36). TDV İslam Ansiklopedisi
HAİM NAHUM DOKTRİNİ NEDİR?
Haim Nahum Doktrini 7 maddedir; "Aç bırakacaksın, işsiz bırakacaksın, borca esir edeceksin, dininden uzaklaştıracaksın, böleceksin, böldüklerini birbiri ile çarpıştıracaksın, yumuşak lokma haline getirip yutacaksın..." Prof. Dr. Necmettin Erbakan