A Milli Futbol Takımı’nın Başantrenörü Vincenzo Montella, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda (EURO 2024) başarıya ulaşmanın yolunun “çok çalışmak ve inanmak” olduğuna dikkat çekti.
Madrid’de düzenlediği basın toplantısında, Real Madrid’den Arda Güler, Atletico Madrid’den Çağlar Söyüncü ve Getafe’den Enes Ünal gibi İspanya’da top koşturan milli oyuncularla bir araya gelen Montella, Anadolu Ajansı muhabirine özel açıklamalarda bulundu.
Sakatlıkların gölgesinde geçen dönemleri nedeniyle bu oyuncuların milli takım adına önemli olduklarını ancak zorlu bir süreçten geçtiklerini belirten Montella, “Bazıları (Enes Ünal ve Arda Güler) oldukça uzun süreli sakatlıklar yaşadı. Benim amacım, futbolcu olarak önceden tanıdığım bu oyuncularımızı daha yakından tanımaktı. Oldukça olumlu izlenimler aldım. Şimdi gelecek kamplarımız için onları kadroya çağırıp çağırmayacağımı değerlendireceğim.” ifadelerini kullandı.
Özellikle Arda Güler’in “İnanılmaz bir yetenek” olduğunu söyleyen Montella, Kenan Yıldız’ın da genç ve yetenekli bir isim olarak dikkat çektiğini, diğer genç futbolcuları da gözlem altında tuttuklarını vurguladı.
Takımın geleceğine yönelik stratejilerini anlatan A Milli Takım Teknik Direktörü, “Sonuca bakmak için bazı şeyleri karıştırarak, birlikte ele almak gerekir. Gençler, biraz daha tecrübeliler ve daha yüksek tecrübesi olanlar. Biz tüm genç yeteneklerimize bakıyoruz. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra da diğer gençler için boşluk olacağını düşünüyorum.” açıklamalarını yaptı.
“BAŞARMAYA İNANMIŞLARDI”
Hırvatistan ile deplasmanda oynanan ve kazanılan kritik eleme maçının sürpriz olmadığını belirten A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, takımın bu başarıya sıkı çalışma ve inançla ulaştığını vurguladı.
Montella, “Biz inanıyorduk. O hafta oldukça sert bir çalışma yaptık. Çocuklar hazırlık döneminde çok arzuluydu ve öncesinde pek de olası görülmeyen bir şeyi başarmaya inanmışlardı. Layığıyla kazandık ve bunun futbolda olması gereken çalışmayla, inanmayla, kaliteyle geldiğini biliyoruz.” şeklinde konuştu.
GRUP BİRİNCİLİĞİ İDDİASI
Avrupa Şampiyonası’na katılımı garantileyen milli takım, bu başarısıyla Futbol Federasyonu ve Türk halkı için önemli bir dönüm noktasına ulaştı.
Montella, bu başarıya dair duygularını, “Almanya’ya gitmeyi garantilemeyi başardık. Çok mutluyuz. Şimdi önümüzde önem verdiğimiz bir hazırlık maçı (Almanya’ya karşı) var. Ama sonrasında grup birinciliğine karar verecek daha da büyük bir maçımız (Galler) var. Bu noktada grup birincisi olarak çıkıp küçükte olsa bir avantaj elde etmek bizi mutlu eder. Grup birincisi olmanın kuralarda küçükte olsa bir avantajı olur. Birinci olarak çıkmanın verdiği prestijin yanında küçük bir avantaj da iyi olur.” şeklinde ifade etti.
“AYAKLARIMIZ YERE BASARAK DÜŞÜNMELİYİZ”
A Milli Futbol Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’na katılımını garantilemesinin ardından Türk halkının aklında şampiyonluk ihtimalinin doğduğu belirtilerek, Teknik Direktör Vincenzo Montella’ya bu konuda bir soru yöneltildi.
Montella, bu soruya, “Adım adım ilerlemek lazım. Önemli bir hedefi gerçekleştirdik. Şimdi hazırlanmak için önümüzde bir zaman var. Sezon sonunda birçok futbolcu hazır durumda olursa yapacağımız seçimler, değerlendirmemiz çok daha fazla olacak. O zaman ayaklarımız yere basarak büyük düşünmeye başlayabiliriz.” şeklinde cevap verdi.
Takımın güçlü bir birlik içinde olduğunu vurgulayan İtalyan teknik direktör, “Takım olarak sağlıklı bir grup var. Federasyonu da arkamıza alarak güçlü bir aileyiz.” dedi ve ekledi: “Bize gerçekten bu aileye ait olma hissini veren, her gün ihtiyacımız olduğumuzda yanımızda olan, Türk bayrağını inançla geleceğe taşımak isteyen insanlardan oluşan bir aileyiz.”
“HAYALİNİZ YOKSA…”
Montella, çalışmanın önemine vurgu yaparak, “Milli takım Avrupa Şampiyonası’nda bize hayal kurduracak mı?” sorusuna, “İlk önce çalışacağız, ardından bunu sahada sergileyeceğiz. Sahadaki performansımız, bizim hangi seviyede olduğumuzu belirleyecek. Bu yüzden herhangi bir sınır belirlememek gerekiyor. Hayallere ulaşabilmek için öncelikle bir hayalinizin olması şart. Yani hayaliniz yoksa, ulaşacağınız bir şey de olmaz. Ne kadar büyük hayal kurarsak, o kadar çok çalışmamız gerekecektir. Ben, büyük hayaller kurup çok çalışmaya ve ‘her şeyimi veremedim’ düşüncesiyle pişmanlık duymamaya alışkın biriyim” dedi.
Milli takımdaki ilk teknik direktörlük deneyimi hakkında konuşan Montella, “Başlangıçta bazı şüphelerim ve endişelerim vardı, çünkü bu farklı bir iş” ifadelerini kullandı. İşini sevdiğini belirten Montella, “Bu iş dinamik ve sürekli güncellenmesi gereken bir iş. Tüm maçları izlemeye çalışıyorum ve bu benim sevdiğim bir şey. Kendi hızımı buluyorum” şeklinde konuştu.
“MİLLİYETÇİ DUYGULAR OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Türkiye Milli Takımı’nın başında olmanın getirdiği sorumluluğu dile getiren Montella, “Türkiye’de çok güçlü milliyetçi duygular olduğunu biliyoruz. Bu yüzden gerçekten ilk günden beri Milli Takım Teknik Direktörü olmak büyük bir sorumluluk. Futbol aracılığıyla bir ulusu temsil etmenin sorumluluğunu hissediyorum. Benim düşüncelerim tamamen buna odaklanmış şekilde. Biz teknik ekip olarak, futbolcularla Türkiye’yi temsil ediyoruz. Bu asla unutulacak bir şey değil.” ifadelerini kullandı.
“BATIL İNANÇLARA İNANMIYORUM”
İtalyan teknik direktörlerden Giovanni Trapattoni’nin maçlarda “kutsal su” kullanma ritüelini hatırlatan bir soru üzerine, Vincenzo Montella gülümseyerek “Ben batıl inançlara inanmıyorum.” yanıtını verdi. Montella, “Çalışmaya, inanmaya çok güvenen biriyim. Sadece bu şekilde şans için umut olabileceğine inanıyorum. Daha sonra doğaüstü güçler senin için bir şeyler yapabilir.” ifadeleriyle kendi yaklaşımını açıkladı.
“FAVORİ İNGİLTERE VE FRANSA”
Avrupa Şampiyonası’nda favori olarak görülen takımlarla ilgili olarak ise Montella, Fransa ve İngiltere’nin turnuvanın öne çıkan ekipleri arasında yer aldığını vurguladı.
Montella, bu bağlamda, “Fransa çok güçlü bir takım. Kazanmaya da alışık bir takım. Fransa kadar güçlü diğer bir takım İngiltere, Belçika ya da evinde oynama avantajına sahip Almanya gibi başka takımlar da söyleyebilirim. Eğer şampiyonaya katılmayı başarırsa İtalya, ya da tarihlerinde büyük hedeflere alışık Hırvatistan gibi takımlar.” değerlendirmesini yaptı.
