Hayatı

Yahyâ b. Adî’nin doğumu hakkında bilgi veren tek kaynak olan Kiftî’ye göre müellif yaklaşık olarak 282/895 yılında Tikrit’te doğmuştur. Öğrenimini, doğum yerine yakın olan Bağdat’ta tamamlamıştır. Çağdaşı olan el-Fihrist müellifi İbnü’n-Nedîm onu “zamanın biriciği” olarak değerlendirmektedir. Aynı zamanda Fârâbî’nin en seçkin öğrencisi olarak anılan İbn Adî’nin hikmette derinleşmiş bir bilgin olduğu kabul edilmektedir. Hocası Ebû Bişr Mettâ ve Fârâbî’den felsefe ve mantık öğrendi. “Mantıkî” lakabı onun mantık ilminde zamanının önde geleni olduğunu göstermektedir. Tevhîdî, Yahyâ’nın etrafında entelektüel bir topluluğun sürekli bulunduğunu ve onun bu topluluk içinde bir üstad olarak kabul edildiğini kaydetmektedir. Ebû Süleyman Sicistânî ise İbn Adî’den bahsederken onu “üstadımız” olarak nitelemektedir. Aynı zamanda bir diğer önemli mantıkçı Ebû Bişr Mettâ’nın öğrencisi olan Yahyâ’nın hocasıyla birlikte tercüme faaliyetlerine etkin bir şekilde katıldığı görülmektedir. Sözkonusu tercüme faaliyetleri içinde Yahyâ’nın başta Aristoteles olmak üzere Eflâtûn, İskender Afrodisias, Themistius, Porphyrius ve Amonios gibi önemli filozofların eserlerini tercüme ettiği bilinmektedir. Yahyâ’nın katkısı sadece eser tercüme etmekle sınırlı olmayıp aynı zamanda başka mütercimler tarafından tercüme edilen eserleri tashih ve istinsah etmiştir. Onun bu katkısı güncel bir terimle ifade edilirse editörlük görevini de üstlenmiştir. Yahyâ b. Adî yaşadığı dönemde İslâm dünyasının en önemli ilim merkezi olan Bağdat’ta 364/975 yılında ölmüştür.

Varlık Düşüncesi ve Metafiziği

Yahyâ b. Adî’nin varlık anlayışı hocası Fârâbî’nin etkisindedir. Fârabî gibi varlığı vâcip ve mümkün olarak ikiye ayırmaktadır. Vâcip varlık yokluğu düşünülmeyen zorunlu varlık olmasına karşılık, mümkün varlık ise hem varlığı hem de yokluğu düşünülen varlıktır. Ancak Fârâbî’den farklı olarak zorunluluk ve mümkün kavramını ontolojik bir gerçeklik olarak değil mantıksal terimler olarak ele almıştır. Bu tercihte onun teslis inancının felsefî olarak açıklama çabasının etkisi büyüktür. 

Bilgi Teorisi

Çalışmalarının büyük bir kısmını mantık ve bilgi teorisi alanında gerçekleştiren Yahyâ İbn Adî’nin epistemolojisi Aristotelesçi-Fârâbîci mantık kavrayışı üzerine kuruludur. Fârâbî’nin, Aristotelesin İkinci Analitikler (el-Burhân) kitabında tespit edilen ilkelere dayalı kesin bir bilim olarak felsefe kavrayışı, İbn Adî tarafından da doğru bilgi ve doğru davranışın temeli olarak kabul edilmektedir. Ona göre mantık teorik ilimlerde doğru bilgi ile yanlış bilgiyi pratik bilimlerde ise iyi ile kötüyü birbirinden ayırma sanatıdır. Böylece mantık teorik olarak hakikate pratik olarak iyiliğe ulaştırmaktadır. 

Ahlâk ve Siyaset Düşüncesi

Büyük ölçüde Galen ve Aristoteles’in ahlâk görüşlerini birbiriyle telif eden Yahyâ b. Adî ahlâkı ‘insanın düşünüp seçim yapmaksızın onunla fillerini ortaya koyduğu nefsin bir durumu’ olarak tanımlamaktadırlar. Ahlâkı, ‘nefsin bir durumu’ olarak gören Yahyâ b. Adî Aristoteles’in nefs tarifini kullanmakla birlikte nefsin güçleriyle ilgili Platonun bir takipçisidir. Buna göre nefsin arzu, öfke ve düşünme olarak üç gücü bulunmaktadır. Yahyâ b. Adî’ye göre ahlâk, nefsin bu güçleri tarafından belirlenmektedir. Ona göre nefsin güçlerinden birtakım fiiller meydana gelmekte ve bunlar erdemler ve rezîletler olarak tasnif edilebilmektedir. Bununla birlikte Yahyâ b. Adî bazı davranışların hem erdem hem de rezîlet olarak ortaya çıkabileceğin söylemektedir. Ahlâk eğitiminin temel şartı aklın güçlendirilmesidir; bu da ancak aklî bilgilerin geliştirilmesiyle sağlanabilir. Bunu en üst düzeyde yetkin insan temsil etmektedir. 

Öne Çıkan Eserleri

  • Tehzîbü’l-Ahlâk: nşr. M. S. Efrâm Bârsûm, Chicago 1928.

  • Makâle fi’l-Mevcûdât: nşr. Sahbân Halîfât, Amman 1988.

  • Kitâbü Nakzi Huceci’l-Kâilîn bi-enne’l-Ef‘âl Halkun lillâh ve İktisâbün li’l-İbâd: nşr. Sahbân Halîfât, Amman 1988.

  • Makâle fi’t-Tevhîd: nşr. Sahbân Halîfât, Amman 1988.

  • Fî İsbâtî Tabîati‘l-Mümkin: nşr. C. Ehrig-Eggert, Zeitschrift für Geschichte der Arabisch Islamischen Wissenschaften içinde, Frankfurt 1989.

  • Makâle fi’l-Mevcûdât: nşr. Sahbân Halîfât, Amman 1988.

    Kaynak: İslam Düşünce Atlası
    Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu