Hayatı

Muhyiddin Pîrî Reis tahminen 875/1470 civarında, dönemin en önemli Osmanlı deniz üslerinden biri olan Gelibolu’da doğmuştur. Babası Hacı Mehmed, amcası ise dönemin ünlü korsan ve denizcisi Kemal Reis’tir. Hayatına dair en önemli bilgileri ihtiva eden kaynaklar kendisinin müellifi olduğu Kitâb-ı Bahriyye ve dönemin Osmanlı kronikleridir. Pîrî Reis’in denizciliğe ne zaman başladığı meçhul olsa da amcası Kemal Reis’in yanında yetiştiği bilinmektedir. Denize açıldığı bu ilk dönemde Pîrî Reis amcası ile birlikte Ege ve Akdeniz’de korsanlık yaptı ve Venediklilere karşı Osmanlı kıyılarının güvenliğini sağladı. Kuzey Afrika ve İspanya kıyılarına yapılan akınlara da iştirak eden Pîrî Reis ve Kemal Reis’in çok sayıda gemi ve kale ele geçirdiği bilinmektedir. Dönemin kaynaklarına göre Kemal Reis ilk olarak 1470’te Osmanlı donanmasının bir seferine katılmıştı. 901/1495-96’da II. Bâyezîd tarafından İstanbul’a çağırılan Kemal Reis’in yanında Pîrî Reis’in de olduğu Kitâb-ı Bahriyye’de belirtilmektedir.  Bu dönem, Pîrî Reis’in Osmanlı hizmetine girişi olarak kabul edilir.  Amcası Kemal Reis’in 916/1510’daki ölümüne kadar Pîrî Reis onun hizmetinde kadırga reisi olarak görev yaptı ve İnebahtı kuşatması (905/1499), Modon, Koron (1500) ve Navarin’in fethi (1501), Endülüs Müslümanlarının korunması ve Portekizlilere karşı Mısır’a yardım gönderilmesi faaliyetlerinde bulundu. Amcasının ölümünden sonra Gelibolu’ya döndüğü düşünülen Pîrî Reis burada hazırladığı ilk dünya haritasını 1513’te tamamladı ve Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine gemi reisi olarak katılarak 1517’de haritasını padişaha sundu. Bu harita Pîrî Reis’in 1513 tarihli ilk dünya haritası olarak anılmakta ve Topkapı Sarayı’nda muhafaza edilmektedir. Kânûnî Sultan Süleyman’ın tahta geçmesiyle Sadrazam İbrahim Paşa’nın filosuna katılan Pîrî Reis, Kitâb-ı Bahriyye’nin 1521’de tamamladığı ilk nüshasını gemide Paşa’ya sundu. Daha sonra Paşa’nın isteği üzerine eserini temize çekmek üzere Gelibolu’ya dönen Pîrî burada Kitâb-ı Bahriyye’nin ikinci nüshasını hazırlayarak 923/1526’da Kânûnî Sultan Süleyman’a takdim etti. 1528’de ikinci dünya haritasını hazırlayan Pîrî Reis bu haritayı da padişaha sundu. Bu haritanın yalnızca Atlas Okyanusu’nu gösteren kısmı günümüze kalmıştır. Bu dönemde aktif denizcilikten ziyade ilim faaliyetleri ile meşgul olan Pîrî Reis ikinci haritasının takdiminden sonra Barbaros Hayreddin Paşa’nin kurduğu donanmaya katılarak tekrar denize açıldı. Pîrî Reis’in denizcilik kariyerindeki en önemli noktalardan biri 954/1547’de Hint kaptanlığına getirilmesidir. Bu dönemde Pîrî Reis üssü Süveyşt’te bulunan, Hint donanması olarak bilinen Kızıldeniz ve Umman Denizi’ndeki Osmanlı gemilerinin kaptanı olarak Portekizlilere karşı üstünlük mücadelesi verdi.  Bunlardan ilki 1447-1549 arası Portekizlilere karşı yapılan akınlar ve 955/ 1549’da Aden’in yeniden fethidir. İkinci seferi için 1552’e Süveyş’ten hareket eden Pîrî bu kez Portekizlilerin egemen olduğu Hürmüz’ü ele geçirmek amacıyla Umman Denizi’ne yelken açtı ve Maskat’ı fethetti. Daha sonra Hürmüz’ü başarıyla kuşatan Pîrî Reis, Portekiz direnişinin uzun sürmesi ve Portekiz donanmasının yaptığı hazırlıklardan duyduğu endişe üzerine muhasarayı kaldırma kararı aldı ve Basra’ya döndü. Bu durum hem Basra’da hem de Basra Beylerbeyi Kubad Paşa’nın ulaştırdığı haberler dolayısıyla İstanbul’da hoş karşılanmasa dahi bu kararın hemen ardından Portekiz donanmasının Hürmüz’e ulaştığı haberinin gelmesi Pîrî Reis’in öngörülerinin doğru olduğunu göstermektedir. Bu haberin ardından Pîrî Reis, Portekiz donanmasının bir sonraki hedefinin Basra Körfezi’ni kapatmak olabileceğini düşündü ve yanına üç kadırga alarak buradan ayrıldı ve seyir halindeyken birinin karaya oturması üzerine iki kadırgayla önce Süveyş’e daha sonra da kara yoluyla Kahire’ye ulaştı.  Burada Mısır Beylerbeyi Davud Paşa tarafından savaş meydanını terk etmiş bir kumandan gibi telakki edilerek hapsedildi. Daha evvelden Kubad Paşa’nın yaydığı haberlerin de tesiriyle İstanbul’dan gelen bir emirle 960/1533 sonlarında Divan-ı Mısır’da idam edildi ve bütün malları müsadere edildi.

Öğretisi      

Pîrî Reis diğer ünlü Osmanlı denizcileri Hayreddin ve Oruç Reislerden farklı olarak hem denizcilik hem de ilim faaliyetlerinde bulundu. Dolayısıyla kendisinin ilmî kişiliği ve faaliyetleri de büyük önem arz etmektedir. Piri Reis denizcilik kariyeri boyunca çok sayıda harita ve coğrafi eser biriktirmiş ve bunları etüd ederek kendi harita ve eserlerini ortaya koymuştur. Portolan tarzında bir eser olan 1513 tarihli ilk dünya haritasında Pîrî Reis, İspanya, Portekiz ve Batı Afrika ile yeni keşfedilmiş Amerika kıtasının doğu kıyılarını çizmiştir. Pîrî Reis bu haritaya düştüğü notlarda, Ortaçağ mappa mundilerinden (Avrupalıların çizdiği dünya haritaları), Arap haritalarından ve Kristof Kolomb’un günümüze kalmayan haritasından faydalandığını açıklar. Keşifler Çağı’ndan günümüze kalan ve Amerika’yı ihtiva eden (ilk olmasa da) en kapsamlı haritalardan biri olması bakımından dünyaca ünlüdür. Pîrî Reis’in 1528 tarihli yine aynı tarzdaki ikinci dünya haritası ise ilkine göre daha ustaca hazırlanmıştır. Günümüze kalan parçaları kuzey batı Atlantik kıyılarının, güneyde Florida ve Küba’ya, kuzeyde ise Newfoundland’dan Grönland’a kadar uzanan kısmını resmeder. Uzmanlara göre aritanın kartografik başarısı Orta Amerika ve Karayipler’in günümüzdeki coğrafi konumlara göre kusursuz bir biçimde haritalandırılmış olmasıdır.  Dünya haritalarından daha az popüler olmakla beraber ihtiva ettiği harita ve metinlerle Kitâb-ı Bahriyye Osmanlı denizcilerinin yüzyıllar boyu kullandığı bir rehber haline gelmiştir. Bütün Akdeniz’i içeren detaylı harita ve metinlerinin yanısıra eserin tertip ediliş biçimindeki itina onu türünün en önemli örneği kılmıştır. İki dünya haritası ve eseri Kitâb-ı Bahriyye üzerinden Pîrî öğretisini değerlendiren araştırmacılar, temsil ettiği ekol üzerinde iki farklı yorumda bulunmuşlardır. Bunlardan ilki, Pîrî Reis’in kendi tuttuğu notlardan yola çıkarak, çizimlerinin Kristof Kolomb’un haritasını ve diğer Batı kaynaklı haritaları baz aldığı yönündedir. Bir diğer görüş ise Pîrî Reis’in empirik olarak bu kaynakları kullanmış olsa dahi Ortaçağ İslâm haritacılığı geleneğinin devamı olduğunu savunur. Dolayısıyla Pîrî Reis’in haritacılık tekniği Batı ve İslâm kartografi geleneklerinin bir nevi sentezi ve eserleri de bu sentezin ilk ve en çarpıcı örnekleridir. 

Öne Çıkan Eserleri

  • 1513 Dünya Haritası: ed. Yusuf Akçura, Pîrî Reis Haritası, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Hidrografi Neşriyatı, 1966.

  • Kitâb-ı Bahriyye: Türk Tarih Kurumu, Ankara 1935.

  • 1528 Dünya Haritası: haz. Afet İnan, En Eski Amerika Haritası, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1954.

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu