Hayatı
Hayatı hakkında hemen hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Nisbesinden Marakeşli olduğu anlaşılır. XIII. yüzyılda yaşayan Merrâkuşî, muhtemelen gençliğini Marakeş’te geçirmişse de hayatının belirli bir döneminde Mısır’a gelmiş ve burada astronomi ve matematik ile uğraşmıştır. Memlük Devleti’nin yeni kurulduğu, mîkât ilminin ve muvakkitlik makamının teşekkül ettiği bir dönemde yaşamış ve kaleme aldığı Câmi‘u’l-mebâdî ve’l-ğâyât fî ʻilmi’l-mîkât ile mîkât ilminin öncülerinden olmuştur. Eserdeki gözlem kayıtlarından 1281’de hâlâ hayatta olduğu anlaşılmaktadır.
Öğretisi
Merrâkuşî, Memlük Mısır’ının en önemli astronomlarından biridir. Meşhur eseri Câmi‘u’l-mebâdî ve’l-ğâyât, Memlükler devri Mısır ve Suriye’sinde (1250-1517), Resûlî Yemen’inde (1229-1454) ve Osmanlı Türkiye’sinde yaygın olarak kullanılan bir başyapıttır. Eser, İslâm coğrafyasında astronomi aletlerine dair telif edilen en değerli ve kapsamlı çalışmadır. Merrâkuşî, bu eserini mîkât alandaki bilgi eksikliğini ve kirliliğini gidermek amacıyla hazırladığını bildirir. Eser, Memlük mîkât geleneğinin sağlam temeller üzerinde yükselmesine imkân sağlamış ve muvakkitlik makamının kurumsallaşma sürecinde temel başvuru kitabı haline gelmiştir. Eserde aletlere ilişkin Merrâkuşî öncesi astronomlara ait bilgiler de bulunmaktadır ki Câmi‘u’l-mebâdî ve’l-ğâyât bu bakımdan çok önemli bir tarihi vesikadır.
Merrâkuşî eserde, teknik anlatımı kolay anlaşılır hale getiren bir üslup kullanmış ve eserini eğitici nitelikte bir kurguyla kaleme almıştır. Kitabın muhatabının astronomi bilmeyen alet yapımcıları olduğunu ifade etmişse de Câmi‘u’l-mebâdî ve’l-ğâyât’ı okuyanların, orta-üst düzey astronomi bilgisine sahip olması ve aritmetik, geometri, küresel geometri, cebir ve trigonometri konularına aşina olması icab eder.
Câmi‘u’l-mebâdî ve’l-ğâyât, dört kitaptan müteşekkildir. Hisabiyât (Hesaplamalar) ismindeki birinci kitap 87 fasıldan oluşur ve takvimler, coğrafya, küresel astronomi, namaz vakitleri gibi astronominin temel konuları hakkında bilgi verir. Yedi kısımdan oluşan ikinci kitap, gözlem aletlerin imalatına dairdir. Bu kısımda, sabit ve taşınabilir saatlerden, usturlap gibi izdüşüme dayalı ya da gezegenlerin hareketini gözlemlemek amacıyla kullanılan aletlerden bahsedilir. On dört bâbdan oluşan üçüncü kitap, önceki bölümde imal edilişi anlatılan aletlerin bir kısmının nasıl kullanıldığını ve bu aletlerle ne tür gözlem ve hesapların yapılabileceğini anlatır. Dördüncü kitap ise buraya kadar anlatılmış bilginin öğrenilip öğrenilmediğini sınamaya yarayacak testlerden oluşur ve 4 bâbda toplam 101 soru ve cevap yer alır. Birinci bâbda hesap gerektirmeyen 21 soru, ikincisinde akıldan hesap yapılarak çözülebilecek 40 soru, üçüncü bâbda geometri bilgisi ve hesaplama gerektiren 18 soru ve dördüncü bâbda cebir formülleriyle çözülebilecek 22 soru bulunur. Eser, İslâm coğrafyasındaki astronomi külliyatında soru-cevap usulüyle hazırlanmış ilk eser olması bakımından büyük önem taşır. Bu durum, aynı zamanda eserin eğitim amacıyla hazırlanmış olduğunun da bir göstergesidir.
Câmi‘u’l-mebâdî ve’l-ğâyât, hem onlarca aletin tasarım ve imalatına dair teknik bilgiler sunması, hem de hemen her birinin şeklini resmetmesi bakımından İslâm astronomi literatüründe nadir rastlanan türde bir çalışmadır. Merrâkuşî, bazısı daha önce de bilinen ve fakat bazısı bizzat kendi icadı olan bu aletleri tanıtırken, standart kabul edilerek yüzyıllar boyunca kullanılacak birtakım trigonometrik formüller geliştirmiştir. Mîkât ilmi ve astronomi aletleri konusundaki büyük boşluğu hakkıyla dolduran bu eserin yüzyıllar süren etkisi, İslâm coğrafyasındaki astronomların yeni alet imalat kılavuzları hazırlamak yerine bu eseri istinsah ederek kullanılmalarından anlaşılabilir. Eserde göze çarpan tek eksik, rub‘u’ul-nukantarât isimli çeyrek daire biçimindeki aletten hiç bahsedilmemiş olmasıdır. Memlükler elinde gelişen rub‘u’ul-nukantarât, muhtemelen bu eserin yazılışından sonra yayılmış olduğundan bu aletin yapımına dair bilgiler Câmi‘u’l-mebâdî ve’l-ğâyât’ta yer bulmamıştır. Astronomi aletleri külliyatındaki bu eksiklik, kısa süre içerisinde Necmuddîn el-Mısrî (XIII. yüzyıl) tarafından doldurulmuştur.
Merrâkuşî’nin bu başyapıtı, İslâm coğrafyasındaki, bilhassa astronomideki, bilimsel hareketliliğin Batılı tarihçiler tarafından incelenmesine dair atılan ilk adımlara konu olmuş ve XIX. yüzyılda baba-oğul iki Fransız Doğu bilimci, Jean Jacques Emmanuel Sédillot (1777-1832) ve Louis-Pierre-Eugène Sédillot (1808-1875), bu eseri Fransızcaya tercüme ederek yayımlamışlardır. Tercümesiyle Avrupa’da büyük yankı uyandıran eser, o dönemde batılı düşünürlerin büyük bir kısmında hâkim olan ‘İslâm coğrafyasında bilimsel gelişmelerin yaşanmadığı’ önyargısının yıkılması sürecindeki ilk ipucu olmuş ve İslâm astronomi literatürünü ilginin odak noktası haline getirmiştir.
Öne Çıkan Eserleri
-
Câmi‘u’l-Mebâdî ve’l-Ğâyât fî ʻİlmi’l-Mîkât: Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2599, Ayasofya, nr. 2669, Carullah, nr. 1337; Bodleian Library, MS Marsh 154, MS Huntington 201; BnF, nr. 2507, nr. 2508; çev. Jean Jacques Emmanuel Sédillot, haz. Louis-Pierre-Eugène Sédillot, Traité des Instruments Astronomiques des Arabes.
Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu