Hayatı
Ataları, Nil kenarında yer alan Demîra adlı köyden olan Demîrî, 742/1341 yılında Kâhire’de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Erken yaşlardan itibaren ekonomik problemler yaşadığı için terzilik öğrendi ve geçimini bu mesleği yaparak sağladı. Ailesi tarafından kendisine verilen Kemâl ismini, kişinin kendini kusursuz görme anlamına gelebileceğini düşündüğünden değiştirerek, dinin tamlığı anlamında Kemâlüddîn biçiminde kullandı.
Muzafferüddîn b. Attâr el-Askalânî’den Tirmîzî’nin Sünen’ini 750’li yıllarda dinleyerek icazet aldı. Aynı yıllarda Ali Ahmed el-Urdî’den (ö. 764/1363) Ahmed b. Hanbel’in Müsned adlı hadis kitabını, hacca gittiğinde ise Mekke’de İbn Habîb el-Halebî’den (ö. 779/1377), Şâfiî ve Tayâlisî’nin Müsned’lerini, İbn Mâce’nin Sünen’ini, Harîrî’nin Makâmât’ını okudu. Medine’de ise Afîfüddin Abdullah el-Matarî’den ders aldı.
Tasavvufa ilgi duyan Demîrî, Afîfüddin el-Yâfiî’ye (ö. 768/1367) intisap ederek Kâdirîlik tarikatının Yafiiyye kolu usulünce seyri sülûkunu tamamladı. 762-799/1360-1396 yılları arasında altı kez hacca gitti, burada uzun yıllar kalarak dersler verdi. Kâhire sûfileri arasında kerametleri ile tanınan Demîrî, 3 Cemâziyelevvel 808/27 Ekim 1405’te Kahire’de vefat etti ve Mekâbirü’s-sûfiyye’ye defnedildi.
Öğretisi
Demîrî, birçok eser telif etmiş ise de onu üne kavuşturan kitabı, Hayâtu’l-Hayevân’dır. Cahiliye Arapları, Yunan, Fars ve Hint kültürlerinden gelen zooloji bilgileri Demîrî’den önce Câhiz, Tûsî ve Kazvînî gibi yazarlarca benimsenerek mezcedilmiştir. Demîrî kendinden evvel oluşan bu birikimi alfabetik olarak sıralayarak eserinde işlemiştir. Toplamda 1069 başlık altında çeşitli hayvanları inceleyen Demîrî, onları herhangi bir tasnife tabi tutmadan anlatmıştır. Hayvanları genel olarak yedi başlık altında işlediği ifade edilir: (i). Dil bilimsel: Bu başlık altında hayvanın isminin Arapça farklı adları üzerinde durur ve sözlüklerden yararlanır. (ii) Hayvanların Nitelikleri: bu başlık altında Aristo ve Câhiz’e müracaat ederek söz konusu hayvanın niteliklerinden, yaşamından, beslenme ve üremesinden söz eder. (iii) Hadis: bu başlık altında, söz konusu hayvan Hz. Peygamber’in hadislerinde geçiyorsa, o hadisleri nakledip yorumlar. (iv) Fıkhî Hüküm: bu başlık altında, ele alınan hayvanın mezheplere göre yenilip yenilmeyeceğine değinir. (v) Deyim: bu başlık altında, söz konusu hayvanın Arapça deyimlerde geçiyor ise bu deyim Meydânî’nin el-Emsâl adlı eserine müracaatla açıklama yapar. (vi) Tıp ve tılsım: Demîrî, ele aldığı hayvanın tıbbî olarak kullanılan organları varsa bunlara değinir, yine hayvanların çeşitli tılsımlarda kullanımına yer yer işaret eder. (vii) Rüya: Hayâtu’l-Hayevân’da hayvanlar anlatılırken o hayvanı rüyada görmenin neye yorulduğu da belirtilir.
Alfabetik bir düzene göre yazılan eserdeki bu kural, ormanların kralı olması bakımından aslan (esed) ile başlanarak ve halifeler tarihine dair uzun bir bölümle bozulur.
Anka, ejderha, nesnâs ve şık gibi mitolojik canlıları da eserde yer verilmiş ayrıca hayvanlar, birer folklor ögesi olarak da konu edinilmiştir. Kendi gözlem ve tecrübelerinden ziyade farklı kaynaklardaki bilgileri derleyen Demîrî, bir din bilgini olması hasebiyle hayvanları, başta dinî, bilimsel ve edebî olarak ele almış, böylece geniş kitlelerin beğenisine mazhar olmuştur. Yazıldığı dönemden kısa bir süre sonra Türkçe ve Farsça’ya çevrilen eser, minyatürlerle de süslenmiştir.
Öne Çıkan Eserleri
-
Hayâtu’l-Hayevân: Matbaatu’l-Âmire, 1315.
-
Muhtasaru’l-Ğaysi’l-Müseccem: Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 4110.
-
Şerhu Minhâci’t-Tâlibîn: Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1278.
-
Rumûzu’l-Künûz: Köprülü Ktp., Hacı Ahmed Paşa, nr. 89-92.
-
Manzûme fî İstishâbi’l-Vudû: Köprülü Ktp., Hacı Ahmed Paşa, nr. 92/2.
Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu