Hayatı
Tam adı Ebû Abdurrahmân el-Halîl b. Ahmed b. Amr b. Temîm el-Ferâhîdî el-Ezdî’dir. Yahmedî ve Basrî nisbesiyle de anılır. 100/718 yılında Umman'da dünyaya gelen Halîl b. Ahmed Basra'da eğitim gördü ve ömrünü büyük çoğunlukla bu şehirde geçirdi. Bu yüzden Basralı olarak da anılmaktadır. Îsâ b. Ömer es-Sekafî (ö. 149/766) ve Ebû Amr b. Alâ' (ö. 154/770)’dan dil ve gramer, Ahfeş el-Ekber (ö. 177/793)’den ise lügat alanında dersler alan Halîl b. Ahmed’in tahsil hayatında hadis ilminin de özel bir yeri vardır.
Halîl b. Ahmed, aktardığı ilmiyle çok büyük âlimlerin yetişmesine vesile olmuştur. Kendisinden Arap dili grameri tahsil ederek tuttuğu notlarla el-Kitâb adlı önemli eseri yazan Sîbeveyhi bunların en meşhurlarındandır. Yine, talebeleri arasından Leys b. Muzaffer kendisinden lügat, Ali b. Nasr el-Cehdamî hadis, Müerric es-Sedûsî şiir ve lügat, Nadr b. Şümeyl hadis ve lügat, Ahfeş el-Evsat ve Asmaî ise gramer rivayet etmiştir.
Halil b. Ahmed, Arap dili grameriyle ilgili çalışmalara yoğun zihni çaba harcamış ve ilk Arapça sözlük ünvanını kazanan Kitâbu’l-Ayn adlı meşhur eserini yazmıştır. O, dâhî ve müstesna bir âlim olarak tanındığı gibi, mütevâziliği, zühd ve kanaatkârlığı ile de meşhurdu. Bu sebeple makam sahipleriyle yakınlık kurmaktan uzak dururdu. Nitekim Ahvaz valisi Süleyman b. Alî kendisine hediyeler göndererek yanına çağırıp çocuklarını eğitmesini isteyince Halil. b. Ahmed onun elçisine bir kuru ekmek göstererek şöyle dedi: “Bundan başka mâlim yok, bunu bulduğum müddetçe de Süleyman’a ihtiyacım yok” dedi.
Basralı ilim adamlarından yapılan rivayete göre yakın dostu olan meşhur edip İbnü'l-Mukaffa'ya Halil b. Ahmed hakkında ne düşündüğü sorulduğunda, “O öyle bir zâttır ki aklı ve zekâsı ilminden daha çoktur” demiştir. Halil b. Ahmed’e İbnü’l-Mukaffa sorulduğunda ise onun ilminin aklından çok olduğunu söylemiştir. Nitekim Halil b. Ahmed’in, hiç bilmediği Süryânî harfleriyle yazılmış Arapça bir metni kısa bir çaba sonucu okuyup anlaması, Yunan melikinin Grekçe yazıp Halil b. Ahmed’e gönderdiği mektubu bir ay gibi kısa bir sürede Grekçe öğrenip sonunda anlaması ve bunun gibi birçok meziyeti nakledilmektedir.
Halil b. Ahmed, nahiv ilmini sisteme kavuşturan ve aruz ilmini icad eden büyük bir dil bilginidir. Sadece Basra dil mektebi değil, İslâm medeniyetinin ortaya çıkardığı ender bir âlimdir. Çok yönlü bir âlim olan Halîl b. Ahmed, ilgilendiği lügat, gramer ve mûsiki gibi alanları ilmî usul ve kaideleriyle ilk defa vazetmiştir. Özellikle de aruz ilmini keşfetmesiyle meşhur olmuştur.
Halil b. Ahmed, alışveriş yapmaya giden bir hizmetlinin çarşıda kazıklanmasını önlemek için bir çeşit algoritma üzerinde çalışmaktayken caminin bir sütununa başını çarpmıştır. Bu hadise onun ölümüne sebebiyet vermiş ve 175/791 yılında Basra’da vefat etmiştir.
Öğretisi
İslâm coğrafyasının genişlemesinden sonra diğer milletlerle karışan Araplar, Arapça’nın bozulmasını engellemek için dil çalışmalarına özel bir ihtimam göstermişlerdir. Zira diğer milletlerle karışmanın sonucunda dilde yabancı kelimeler ve konuşmada gramer bakımından yapılan yanlışlar (lahn) arttı. Bundan dolayı, II. yüzyıldan itibaren hem gramere dair eserler telif edilmiş hem de Arapça’nın ses özellikleri incelenmeye başlanmıştır. Halil b. Ahmed bu konunun en güzel örneğini teşkil etmektedir. Nitekim o, nahiv ve aruzu sistemli bir hale getiren, Arap lügatçiliğinin kurucusu, İslâm medeniyetinin yetiştirdiği müstesna bir dil bilgini ve edebiyat âlimidir. Zira o gramer, lügat, mûsiki gibi ilim dallarını teorileriyle ilk defa sistemli hale getirmesi ve aruz ilmini yeni bir ilim dalı olarak ortaya koyması ile ünlenmiştir. Döneminde, Arap diliyle ilgili çalışmalara ağırlık vermiş ve ilk Arapça sözlük olan Kitâbu’l-Ayn adlı meşhur eserini yazmıştır. Bu eserde, bizzat kendisinin icad ettiği sese dayalı bir metod takip etmiş ve harflerin mahreçlerini esas aldığı için eserine ayn harfiyle başlamış ve eserine de el-Ayn adını vermiştir. Halil b. Ahmed’in el-Ayn’da tatbik ettiği yöntem, daha önce hiçbir sözlük yazımında kullanılmamıştır. Her ne kadar bazı müsteşrikler Halil b. Ahmed döneminde Basra’da birçok Hintlinin olduğunu ve onun, mahreç esasına dayalı bu sistemi onlardan esinlenerek bulduğunu iddia etmişlerse de bunların ikna edici delilleri olmayıp bu iddilar âlimler tarafından birçok eserde çürütülmüştür.
Eserin mukaddimesindeki sesle ilgili bilgiler, Halil b. Ahmed’in bu ilim dalındaki yetkinliğini göstermektedir. Araplar dışındaki filologlar sesbilim konusundaki bu bilgilere Halil b. Ahmed’den ancak yüzyıllar sonra kavuşabilmişlerdir. Halil b. Ahmed, Arap dili ve edebiyatını kendinden daha iyi hiç kimsenin bilmediği söylenecek derecede nâm kazanmıştır. Ayrıca Süryânice ve Grekçe üzerinde çalışmış ve keşfedici karakteriyle birçok özgün çalışma ortaya koymuştur.
Halil b. Ahmed aynı zamanda tıb ile de ilgilenmiştir. Tarifini bilmediği bir göz ilacını koklayarak ilacın ihtiva ettiği maddelerin neler olduğunu söyleyebildiği aktarılır. Şairlerin ancak dil terbiyesiyle edindikleri nazım kurallarını ilk defa teorik olarak sistematik bir hale sokmuş ve "aruz" ismiyle yeni bir ilim dalı olarak icad etmiştir.
Öne Çıkan Eserleri
- Kitâbu’l-Ayn: Mehdî Mahzûmî-İbrahim es-Sâmerrâî, Bağdat 1980-1985.
- Kitâbu’n-Nakt ve’ş-Şekl.
- Kitâbu’l-Aruz.
- Kitâbu’l-Cümel fi’n-Nahv.
- Kitâbu’l-Îkâ.
- el-Hurûf: Ramazan Abdü’tttevvâb, Kahire 1969.
Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu