Hayatı ve Öğretisi
el-Bitrûcî diye bilinen Ebû İshâk Nûreddîn Ebû Ca‘fer İbrâhîm b. Yûsuf el-Bitrûcî el-İşbîlî’nin hayatı hakkında elimizde yeterli malumat yoktur fakat Kurtuba yakınlarındaki Bitruc şehrinde doğduğu ve Sevilla kentinde yaşayıp fakihlik yaptığı kabul edilmektedir. İbn Tüfeyl’in öğrencisi olma ihtimali yüksek olup İbn Rüşd’ün çağdaşıdır.
Bitrucî’nin günümüze ulaşan eseri Kitâb fi’l-hey’et, 581/1185 tarihinden sonra yazılmış olup, İbn Bâcce, Câbir b. Eflah, İbn Tufeyl, İbn Rüşd ve İbn Meymun gibi XII. yüzyıl Endülüslü Aristocu filozofların ortaya koyduğu çabaların bir devamı olarak kabul edilebilir. Bu filozoflar, Batlamyus’un el-Mecistî’sinde izah edilen matematiksel modellerin fiziksel gerçeklikle uyumlu olmadığını, Aristocu fizik çerçevesinde bir kozmoloji anlayışının kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Nitekim Bitrûcî’nin eseri de, matematiksel astronomiye örnek olmayıp esasen kozmoloji ile ilgilidir. Eserin en belirgin özelliği, kendisinden önceki Aristocu felsefeciler, fizik ile uyumlu bir gezegen modeli kurma noktasında başarı gösterememişlerken, Bitrûcî eseri ile böylesi bir modeli ortaya koyabilmiştir.
Bitrûci’nin modeli, Eudoxus astronomisi ekseninde kabul edilebilecek şekilde yer merkezli olup gök kürelerinin hepsi ortak merkezli idi (homocentric). Bitrûcî’nin sisteminde Batlamyus modelinde var olan eksantrikler ve episikllerin işlevleri kürenin kutuplarına aktarılmıştı. Bu modelin önemli taraflarından birisi, gök cisimlerinin hareketinin sebebini ve hareketin birinden diğerine nasıl aktardığına dair ortaya koyduğu yaklaşımdı. Buna göre, dokuzuncu küre, bir günde tam dönüş yapması ile en hızlı hareket eden küre idi. Bu hareket, her bir kürede azalacak şekilde aşağı kürelere aktarılıyordu. Bu aktarım fikri İbn Rüşd de olmakla birlikte Bitrûcî, VI. yüzyılda yaşamış John Philoponus’un impetus teorisini kullanmıştır. Buna göre, ilk muharrik iç kürelere kasri bir meyl uygular, tıpkı bir yayın oka kazandırdığı ve ondan ayrıldığında okun hareket edebilmesi gibi. Bitrûcî, bu modeli Ay altı âlem için de kullanmakla Aristocu görüşten farklılaşır. Bitrûcî’nin gök cisimlerinin hareketini açıklarken kullandığı bir başka model de şudur: Neoplatoncu görüş olan ve İbn Rüşd’ün de kullandığı modele göre, gök küreleri, mükemmel olan ilk muharrikin küresine benzemek için bir şevk duyarlar. O halde, ona benzemekte en çok yaklaşan sekizinci küre olacaktır ve hız tedrici olarak diğer kürelerde azalacaktır. Bitrûcî’nin kullandığı şevk kavramının Ebü’l-Berakat el-Bağdâdî’nin teşevvük kavramından türediğini düşünülmekte zira onun bu fikri, öğrencisi Ebû Sa’d Isaac tarafından Endülüs’e aktarıldığı ifade edilmektedir. Bitrûcî, ilk muharrikin her bir küreye iki farklı ve zıt yönlerde hareket kazandırdığını ifade etmekte idi. Birisi, ekvator düzleminde doğudan batıya 360o’lik hareket, diğeri ise ekliptik düzleminde batıdan doğuya olan boylamsal hareketti. Bitrûcî’nin hareketi izah teorisinde Aristocu çizgiden ziyade Yeni-Eflâtuncu çizgiye yakın olduğu ifade edilmektedir.
Batı’da Alpetragius olarak tanınan Bitrûcî, Michael Scot tarafından Latince’ye çevrilmiş ve XIII ila XVI. yüzyıl Avrupa’sında bilhassa skolastik çevrelerde Batlamyusçu modele alternatif olarak kullanılmıştır. Roger Bacon Opus tertium and Communia naturalium başlıklı eserinde Bitrûcî’nin teorisinin bir özetini verdi. Musa b. Tibbon da 657/1259 yılında metni İbranice’ye çevirdi.
Öne Çıkan Eserleri
-
Kitâb fi’l-Hey’e: Bernard R. Goldstein, On the Principles of Astronomy: An edition of the Arabic and Hebrew Versions with Translation, Analysis, and an Arabic-Hebrew-English Glossary, New Haven 1971.
Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu