Hayatı

Bâkıllânî 330 (941-42) yılı civarında doğdu. İlköğrenimini Basra’da yaptı. İmam Eş‘arî’nin öğrencilerinden kelâm, usul, fıkıh ve ahlâk ilimlerini tahsil etti. Öğrenimini tamamlamak için Bağdat’a gitti ve oradaki ünlü âlimlerden ders aldı, hadis rivayetleri dinledi. Daha sonra Basra’ya döndü ve Basra camiinde ders verdi. Büveyhî hükümdarı Adudüddevle’nin daveti üzerine, çeşitli mezheplere mensup âlimlerle tartışmaların yapılacağı meclislere Ehl-i sünnet temsilcisi olarak katılmak için Şîraz’a gitti. Burada çeşitli kelâmî ve fıkhî konularda münazaralar yaptı ve üstünlüğünü kabul ettirdi. Adudüddevle Bâkıllânî’yi oğlu Simnânüddevle’yi yetiştirmekle görevlendirdi. Hükümdar onu Bizans’ın başkenti Kostantiniyye’ye elçi olarak görevlendirdi. Bizans İmparatoru II. Basilius huzurunda birçok papazla Hristiyanlık ve İslam’a ait kelamî, fıkhî ve siyasî konuarda münazaralar yaptı. Bağdat, Ukberâ ve Sağr’da kadılık yaptı. Adudüddevle’nin vefatı üzerine Bağdat’a yerleşti ve ölümüne kadar müderrislik yaptı. Derslerine Endülüs’ten Horasan’a kadar İslâm dünyasının çeşitli bölgelerinden gelen çok sayıda öğrenci devam etti. Bağdat’ta ikamet ettiği sırada Kerh’i ve daha başka beldeleri ziyaret etti. Bağdat çeşitli dinî grupların liderleriyle münazaralar yaptı. Halife Kādir-Billâh tarafından Batınîler’e karşı vazifelendirildi, elçi olarak görevlendirildi ve bu amaçla bir kitap da yazdı. 23 Zilkade 403 (5 Haziran 1013) Cumartesi günü Bağdat’ta vefat etti.

Öğreti

Bâkıllânî birçok dinî alanda eserleri olmakla birlikte kelam ilmindeki eserleri ve görüşleriyle temayüz eder. Eş‘arîliğin imamlarından olan Bâkıllânî, Eş‘arîliğin sistemli bir mezhep haline gelmesinde önemli katkıları olan bir âlimdir. Bâkıllânî deliller, bilginin tanımı ve kaynakları konularındaki görüşleriyle Eş‘arîliğin bilgi felsefesinin sistemleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. İstidlal kurallarını belirleme, sebr ve taksim yöntemini uygulama, gaybi olanı şahid olana kıyaslama ve delilin iptalinin medlülün iptalini gerektirme gibi konulardaki görüşleriyle bilgi metodunu geliştirmiştir.

Bâkıllânî âlemin bölünemeyen atomlardan oluştuğunu, atomların mütemasil olduğunu, zamanın bölünmeyen anlardan oluştuğunu ve atomların hareket alanı olarak evren içre boşluğun buşunduğunu düşünmektedir. Arazların sürekli yaratıldığını ve cismin varlığının da oluş arazının sürekli yaratılmasıyla devam ettiğini düşünür. Nihayet cevherler de arazlar da her an Allah tarafından yeniden yaratılmakta olup hadistirler.

Allah’ın varlığının ispatı da bu cevher araz görüşüne binaen hudûs delili ile mümkündür. Allah’ın sıfatları zâtî ve fiilî kısımlarına ayrılır ve zâtî sıfatlar zâtla birlikte ezeli, fiilî sıfatlar hadistir. Mu‘tezile’den Ebû Hâşim Eş‘arî gelenekten ise Cüveynî’nin belli bir döneminde Bakıllânî’nin ise bütün hayatı boyunca hal görüşüne sahip olduğu kelam kitaplarında yaygın olarak belirtilir. Buna göre hal, mevcud ve ma‘dûm arasında bir vasıta olup varlık ve yoklukla nitelemeyen sıfatlardır. 

Öne Çıkan Eserleri

  • el-İnsaf. (Telif) Haz. Muhammed Zâhid Kevserî. Kahire: Mektebü Neşri’s-Sekâfe el-İslâ- miyye, 1369/1950; Nşr. İmadüddin Ahmed Haydar. Beyrut: 1407/1986; Thk. Muhammed Zahid el-Kevseri, 2. bs. Kahire: Müessesetü'l-Hanci, 1963.
  • Temhîdü’l-evâil ve telhîsü’d-delâil. (Telif) Haz. İmâdüddin Ahmed Haydar. Beyrut: Müessesetü’l-Kütübi’s-Sekâfiyye, 1407/1987.
  • el-Beyân. (Telif) Thk. Richard J. McCarty. Beyrut: el-Mektebetü'ş-Şarkıyye, 1958.
  • et-Takrib ve'l-irşad: es-sagir. (Telif) Thk. Abdülhamid b. Ali Ebû Zenid. Beyrut: Müessesetü'r-Risâle, 1993/1413.
  • İ'cazü'l-Kur'ân. (Telif) Şrh. Muhammed Abdülmün' Hafaci. Kahire: Mektebetu Muhammed Ali Sabih, 1951.
  • el-İntisar li'l-Kur’ân. (Telif) Thk. Fuat Sezgin. ofs bs. Frankfurt am Main: Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften, 1986/1407.
  • et-Temhid fi'r-red ale'l-mülhideti'l-muattıla. (Telif) Thk. Mahmûd Muhammed Hudayri. Kahire: Dârü'l-Fikri'l-Arabi, 1947.

    Kaynak: İslam Düşünce Atlası
    Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu