Hayatı

Tam adı, Nizâmeddin Abdül'ali b. Muhammed b. Hüseyin el-Hanefî'dir. Fâzıl Bircendî diye de bilinir. Muhtemelen ilk tahsilini Bircend'de yaptı, daha sonra da Herat'da okudu. Hocaları arasında Kemâleddin Hüseyin Konevî ile Sa'deddin Taftâzânî'nin torunu Ahmed b. Yahyâ (ö.1510) da bulunmaktadır. Şah İsmail, başta hocası Ahmed b. Yahya olmak üzere, sünnî alimleri öldürmeye başlayınca Anadolu'ya geçti. Trabzon'a, Şehzâde Yavuz'un yanına gitti. Burada Trabzon şehrinin kıble semtinin tayinini yaptı ve bunun için bir eser telif etti. Akabinde İstanbul'a geçip (1525) bazı eserler kaleme aldı. Ölüm yeri ve tarihi bilinmemekle beraber, kaynaklar 1528-29'da hayatta olduğunu bildirmektedir.

Öğretisi

Abdülalî Bircendi, aklî ve naklî ilimlerde iyi yetişmiş bir alimdi. Özellikle, matematik ve astronomi sahalarında, Ali Kuşçu ile Mîrim Çelebi'den sonra, klasik İslâm Medeniyeti'nin ilmî birikimini Semerkand matematik okulunun takipçisi olarak, en iyi temsil eden alimlerden birisiydi. Başta bu sahalar olmak üzere, takvim, astronomi aletleri, fıkıh usulu ve fıkıh alanlarında telif ettiği eserler, Osmanlı ülkesi ile diğer İslâm bölgelerinde rağbet gördü. Özellikle, Şerefüddin Çağminî'nin (ö.1221 civ.) el-Mulahhas fî'l-hey'e adlı eserine, Kâdîzâde Rûmî'nin (ö.1444-45 civ.) kaleme aldığı Şerh'e yazdığı Hâşiye, medreselerde nazarî astronomi sahasında, istiksâ rütbesine yani ileri seviyeye yakın olmak üzere okutuldu. Bircendî'nin, önemli diğer bir eseri Nasîruddin et-Tûsî'nin Tahrîru’l-Macestî'si üzerine yazdığı hacimli şerhtir. Bu şerh 921/1515 yılında tamamlanmıştır.

Bircendî, yukarıda zikrettiğimiz eserlerinin yanında Uluğ Bey Zîci'ni, 929/1523 yılında; Nasîruddin et-Tûsî'nin, et-Tezkire fi'l-Hey'e adlı eserini de 913/1507-1508 tarihinde şerhetmiştir. Her iki şerh de hacimlidir ve Farsça olarak kaleme alınmışlardır.

Eserleri

Başta şerh ve hâşiye şeklinde olmak üzere, muhtelif sahalarda Arapça ve Farsça eser veren Abdül`alî Bircendî'nin eserleri, yüzyıl öncesine kadar, Osmanlı ülkesi, İran ve Türkistan'da yaygın bir şekilde kullanıldı. Astronomi çalışmalarında Semerkand matematik-astronomi okulunun çizgisini; fıkhî eserlerinde de Hanefî mezhebinin çizgisini takip etti. Ancak ele aldığı konularda önemli katkılarda bulundu.

  • Hâşiye alâ şerhi'l-mulahhâs fî'l-he'ye (A): Günümüze en çok nüshası gelen üçüncü Osmanlı astronomi eseridir (101 tane). Nazarî astronomi sahasında, Kâdî-zâde'nin eseriyle birlikte medreselerde en çok okutulan kitaplardan birisidir (Süleymaniye Ktp. Bağdadlı Vehbi nr.847, 65 vr.). Osmanlı alimlerinden Abdurrahman Suhrânî (ö.1656) ile Mevlânâ Ahmed el-İmâdî (XI./XVII.asır) esere birer hâşiye kaleme aldı; Abbâs Vesim (ö.1760) de güneş ve ay tutulması bölümünü Türkçe'ye tercüme etti (10.bâb). Eser, 1286 ve 1290 yıllarında İstanbul'da taşbaskı usulüyle iki defa; İran ve Hindistan'da bir çok kere basıldı.

  • Şerh-i bist bâb der ma`rifet-i a`mâl-i usturlâb (F): Nasîruddin Tûsî'nin Bist bâb der ma`rifet-i a`mâl-i usturlâb adlı eserinin şerhidir (1494). Usturlâb aletinin yapımı ve kullanımından bahseder. Medreselerde okutulan eserin günümüze otuzu aşkın nüshası gelmiştir (Süleymaniye Ktp. Ayasofya nr.2648, 132 vr.).

  • Tuhfe-i Selimiyye (F): Trabzon'un kıble semtinin tayini için telif ettiği eser (1505-6), Risâle der ta`yîn-i semt-i kıble-i Trabzon adıyla da bilinir (İstanbul Üniversitesi Ktp., FY, nr.71, 29 vr. Müellif nüshası).

  • Şerh-i Zîc-i Cedîd-i Sultânî (F): Şerh-i Zîc-i Uluğ Bey adıyla da bilinen eser, Uluğ Bey Zîc'nin (ö.1449) şerhidir. Bu eser, Osmanlı astronomi tarihinde, Ali Kuşçu ile Mirim Çelebi'den sonra kaleme alınmış üçüncü önemli şerhtir (1523). Dünya yazma kütüphanelerinde otuza yakın nüshası bulunan eser Osmanlı astronomları tarafından da kullanıldı (Kandilli Rasadhanesi Ktp. nr.253, 235 vr.). Şerhde, ayrıca, on iki hayvanlı Türk takvimi hakkında da geniş bilgi verilmektedir.

  • Şerhu't-tezkire fi ilm'il-hey'e (A): Tûsî'nin et-Tezkire fî ilmi'l-hey'e adlı önemli astronomi eserinin şerhidir (1507-8). Osmanlı astronomi tarihinde Fethullah Şirvânî'ninkinden sonra ikinci olan bu şerhin dünya yazma kütüphanelerinde ona yakın nüshası bulunmaktadır (Râşid Efendi Ktp. nr.11300, vr.95b-169a). Eser, Sanskritçe'ye tercüme edildi (1729); Leknev'de basıldı (1885).

  • Şerhu tahrîri'l-Mecistî (A): Batlamyus'un İslâm Medeniyeti'nde el-Mecistî adıyla bilinen kitabına, Nasîruddin Tûsî'nin kaleme aldığı Tahrîr'in şerhi olan eser, Osmanlı astronomi tarihinde Kâdı-zâde Rûmî'nin (* aynı esere yazdığı Hâşiye'den sonra yapılan ikinci çalışmadır (1515). Dünya yazma kütüphanelerinde altı nüshası vardır (Selim Ağa nr.735).

  • Şerhu'r-risâleti'ş-şemsiyye fî'l-hisâb (A): İlk dönemde Osmanlılarda hesâb-ı hindî sahasında kullanılan temel kitablardan biri olan Nizâmuddîn Nisâbûrî'nin (ö.1330) eş-Şemsiyye fî'l-hisâb'ının şerhidir. Daha önce Mahmûd eş-Şirâzî (ö.1525) eseri, Farsça şerhederek Fâtih Sultân Mehmed'e sundu (Süleymaniye Ktp. Şehid Ali nr. 1985). Ali Kuşçu'nun talebelerinden Ebû İshak Kirmânî tarafından tekrar şerhedilen eseri (Topkapı, III. Ahmed nr. 3153). Abdül`alî Bircendî yeniden şerhetti (1518); iyi bir matematikçi ve astronom olduğundan hesâb-i hindî, hesâb-ı sittînî ve mesâha'yı geniş bir şekilde inceledi (Hamidiye, nr. 879, 206 vr.).

  • Şerhu muhtasarü'l-menâr fî usûlî'l-fıkh: Hâfizüddin en-Nesefî'nin (ö.1310-11) fıkıh usulüne dair Menârü'l-envâr adlı eserinin muhtasarının şerhidir. Zübdetü'l-usül diye de bilinir. Bazı kaynaklara göre bu eseri İstanbul'da tamamladı. Dünya yazma kütüphanelerinde pek çok nüshası vardır (Nuruosmaniye Ktp. nr.1335, 212 vr.).

  • Şerhu'n-nikâye muhtasarü'l-vikâye (A): Sadrüşşerîa Ubeydullah b. Mes'ud'un (ö.1344-45) en-Nikâye muhtasarü'l-vikâye adlı eserinin şerhidir. Kâsım b. Kutluboğa (ö.1474) telifine başladı, Abdül`alî Bircendî, İstanbul'da tamamladı. Hanefî fıkhına dair olan eser, 1884'de Leknev'de dörd cilt halinde basıldı (Süleymaniye Ktp. Bağdadlı Vehbi nr. 446, 517 vr.).

  • Abdül`alî Bircendî'nin bunlardan başka astromi ve coğrafya sahasında, Osmanlı Ülkesi'nde fazla rağbet görmemiş eserleri vardır: Fecir vakti ile güneşin doğma zamanı arasındaki müddeti inceleyen Meşârıkü'l-edvâ' fî ma`rifeti kemmiyâti mâ-beyne tulû`i'l-fecr ve tulû`i'ş-şems (A); rasad aletlerini ele aldığı Risâle fî âlâti'l-rasad (A); astronomi ve coğrafya karışımı Risâle-i hey'et (F); yine astronomi, coğrafya, kıble tayini gibi konuları incelediği Risâle der eb`ad-i ecrâm ve `acâib-i bilâd (F, 1523); rasad yöntemlerini anlattığı Muhtasar fî beyâni'l-rasad (A) ile takvimlerin mukayesesini yaptığı Risâle der ma`rifet-i takvîm (F, 1478). Son eser (Veliyüddin Efendi nr.2283/2, vr.37b-50b), Muzaffer Cünebâdî tarafından şerhedildi; bu şerh de Tahran'da basıldı (1854-55). Abdül`alî Bircendî, ayrıca, münâzara yöntemleri ile adabını ele alan Adudiddîn İcî'nin Risâle fî âdâbi'l-bahs adlı eserini şerhetti (Şehid Ali Paşa nr. 2314/4, vr. 28-45),

Öne Çıkan Eserleri

  • Hâşiye alâ şerhi'l-mulahhâs fî'l-he'ye (A). (Hâşiye) Hâşiyetu ale’l-Bircendi ala Şerhi’l-Çağmini = Hâşiye ala Şerhi’l-Mülahhas. / Nizamüddin Abdülali b. Muhammed Hüseyn Bircendi, (İstanbul : Ali Efendi Matbaası, 1290)

  • Şerh-i bist bâb der ma`rifet-i a`mâl-i usturlâb(F). (Şerh; 899/1494) Veliyüddin Ef.-2271 Ayasofya-2648 Bağdadlı Vehbi-992. (Diğer nüshalar için bkz. OALT, s.108)

  • Tuhfe-i Selimiyye (F) (911/1505) İstanbul Üniversitesi, FY 71.

  • Şerh-i Zîc-i Cedîd-i Sultânî (F) (Şerh; 929/1523) Nuruosmaniye-2939; Emanet Hazinesi-1714; Hamidiye-84. (Diğer Nüshalar için bkz. OALT, s.109)

  • Şerhu't-tezkire fi ilm'il-hey'e (A) Şerh Raşid Ef.-11300 Ragıp Paşa-922. (Diğer nüshalar için bkz. OALT, s.111)

  • Şerhu tahrîri'l-Mecistî (A) (Şerh; 921/1515) Selim Ağa-735. (Diğer nüshalar için bkz. OALT, s.109)

  • Şerhu'r-risâleti'ş-şemsiyye fî'l-hisâb (A) Şerh 924/1518 Hamidiye-879. (Diğer nüshaları için bkz. OMLT, s.56)

  • Şerhu muhtasari'l-menâr fî usûlî'l-fıkh. (Şerh) Nuruosmaniye-1335.

  • Şerhu’n-nukâye muhtasaru’l-Vikâye. (Şerh) Ragıp Paşa-575; Nuruosmaniye-1659. (1884’te Leknev’de dört cilt halinde basıldı.)

  • Hâşiye ale’r-risâleti’l-Adudiyye . (Haşiye) Şehid Ali Paşa-2314/4 Esad Ef.-3038/3

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu