EKONOMİ

Vatandaş pahalılıktan dert yandı: Ben çocuklara ne yedireceğim

Abone Ol

Edirne'deki pazartesi pazarında vatandaşlar, sebze ve meyve fiyatlarının pahalı olmasından yakındı. Emekli maaşlarıyla geçinemediklerini ifade eden vatandaşlar, pazarda her şeyin en ucuzunu bulmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Pazar esnafı da vatandaşın düşen alım gücüne ve artan maliyetlere dikkat çekerek şunları söyledi;

"İnsanların alım gücü yok"

"İnsanların alım gücü yok. Girdiler çok; mazot, gübre fiyatları… Her yönden; poşetinden tutun, yakıtından tutun her şey ateş pahası. Her şey üçe katladı alabildiği kadar alıyor. Bir kilo alacağına yarım kilo alıyor, 400 gram alıyor. Ezilip büzülüp gidiyoruz işte nereye kadar bilemiyoruz? Şu anda emekli olduğumuz halde babamızın bıraktıklarıyla yetinmek zorundayız. Onlara sahip çıkmak zorundayız."

"Emekli maaşıyla geçinilmez"

Hayrettin Bayrak ise tarım ve hayvancılık yaptığını belirterek, "Hafta hafta değişiyor; 10 lira’ya aldığımız şey, 15 lira oluyor. Pazarın hali zaten belli. Ben, 1984’ten 2012’ye kadar pazarcılık yaptım. 2012’de emekli oldum. Ben çiftçilik yapıyorum, artı hayvancılık. Hayvancılık olmasa zaten emekli maaşıyla olacak bir şey değil. Geçinilmez" dedi.  

“Nerede ucuz bulursak almaya bakacağız”

Mustafa Karadeniz de emekli maaşıyla fiyatlara yetişemediğini belirterek, "Fiyatlarımız aşmış bir durumda. Biz, emekli olarak erişemiyoruz. 3 bin 500 lira maaş alıyorum. İmkanı yok. Ev kiramız var. Torunlar var. Onlarla ilgileniyoruz ancak. Bir şey almadık, geziyoruz. Nerede ucuz bulabilirsek almaya bakacağız. İmkanımız el verdiği kadar" diye konuştu.

"Devletimiz indirsin bu pahalılığı. Biz perişanız"

Yaşariye Yanyacı ise şöyle konuştu:

"Pazarımız güzel ama çok pahalı. Her şey pahalı. Lahanası, meyvesi, her şeyi pahalı. Hayat nasıl gidecek, onu da anlayamadım yani. 100 lira parayla bak ne aldım? Bir peynir, bir mercimek aldım; bir fasulye aldım. Yok başka bir şey. Elimde 30 lira kaldı. Ne alacağım, ben bu çocuklara ne yedireceğim? Devletimiz indirsin bu pahalılığı. Yazık çoluğumuza çocuğumuza. Biz perişanız. Pazarda kimse kalmadı pahalılıktan. Onlar da haklı; pahalı alıyorlar, pahalı satıyorlar. Onlara da ekmek kalmıyor, bize hiç kalmıyor."