Eğimde yaşanan sorunlar gün geçtikçe artıyor. “Eğitim fakülteleri yarın kapatılsa atama havuzuna birikmiş öğretmen sayısı ile yeni mezuna ihtiyaç duymaksızın kaç yıl idare ederiz?” araştırmasının sonuçları eğitim fakültelerindeki durumu gözler önüne serdi. Araştırmaya göre; en yüksek branş 97 yıl ile İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri olurken, en az branş ise 2 yıl ile Sınıf Öğretmenliği branşı oldu. Konu ile ilgili Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Turan ortaya çıkan bu verileri TV5’e yorumladı.
Eğitim fakülteleri bütünüyle zayıflamıştır
Eğitimin tarihine değinen Turan, “Öteden beri niteliğe pek önem verilmediğini söylenebilir. Bu durumun, eğitim sisteminin temelini oluşturan ‘öğretmen ve eğitimin’ stratejik bir konu olarak algılanmamasından kaynaklandığı söylenebilir. Özellikle 1950’den bu yana nitelikli bir eğitim politikası geliştirme ve uygulamaya geçirme pratiği zayıf kalmıştır. 1970’li yıllarda on binlerce genç ‘hızlandırılmış’ ve ‘mektupla öğretmen’ yetiştirme gibi yollarla yüzeysel bir eğitimden geçirilerek öğretmen yapılmıştır. 12 Eylül askeri darbesinden sonra öğretmen eğitiminin politik ve ideolojik yönelimlerden uzak tutulması ve tarafsız istihdam ve yetiştirme için; öğretmen eğitimi Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınarak üniversitelere aktarılmıştır. 1982’den bugüne belli bir mesafe alan ve belli bilimsel bir birikime sahip olan eğitim bilimleri ve öğretme yetiştirme alanı; öğretmen atamalarındaki karmaşa, mülakatlar, aşırı derecede verilen sertifika belgeleri ve halihazırda lisans düzeyinde herkese dağıtılmaya çalışan formasyon belgeleri; alanın ve özellikle eğitim fakültelerini de bütünüyle zayıflamıştır” diye konuştu.
Akademik nitelik düşecek
Milli Eğitim Akademisinin etkisine değinen Turan, “Milli eğitim Akademisi’nin açılmasıyla birlikte, akademinin işleyiş ve tarzı, yapı ve davranış açısından nasıl olacağı belirsiz olmasına rağmen, bu hususun eğitim fakültelerine psikolojik etkisi ve eğitim ve öğretim veya öğretmenlik mesleğini tercih edecek kişilerdeki akademik niteliğini düşüreceği kesindir. Bütün bu sorunların felsefi ve varoluşsal sorunlar olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Eğitim bir toplumun geleceği ile yakından ilişkilidir
Dünya’da ki eğitim sistemlerine dikkat çeken Turan, “Bugün dünyanın en başarılı eğitim sistemlerine baktığımız zaman; başta Singapur, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve benzeri ülkelerde öğretmen eğitiminin stratejik bir alan ve öğretmenlik mesleği saygın ve niteliği önemseyen bir kalkınma ve ilerleme bileşeni olduğunu görmekteyiz. Eğitim bir toplumun geleceği ile yakından ilişkilidir. Bu geleceği ve yeni kuşağa eğitecek kişi hiç kuşkusuz üstün insani, teknik ve kavramsal becerilere sahip olacak öğretmenlerdir. Öğretmen eğitiminin zaafa uğratılması toplumun geleceğinin zaafa uğratılması ile eş anlamlı olduğu söylenebilir” dedi.