Hem duygudurum değişiklikleri hem de vücut bağışıklığımızın zayıfladığı bu dönemlerde uzmanlar, doğal yöntemlerle güçlenmenin mümkün olduğunu söylüyor. Uzman Diyetisyen Melis Bengisu Demirci, soğuk havalara geçiş döneminde vücut direncini artırmak için antioksidanlar ve A, C, E vitaminleri ile çinko, magnezyum, selenyum gibi minerallerin takviyesini artırmak gerektiğini söyledi.
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezinden Uzman Diyetisyen Melis Bengisu Demirci, vücut direncini artırmak için omega 3 ve Omega 9 yağ asitlerinin bağışıklık için koruma kalkanı oluşturduğunu vurgulayarak, özellikle bu süreçte nasıl beslenilmesi gerektiğinden bahsetti. Demirci, “A vitamini, yumurta, balık, havuç, süt, ıspanak, brokoli, kabak gibi yeşil sebze ve meyvelerde bulunuyor. Çok bilinmese de özellikle yeşil biber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak iyi C vitamini kaynaklarıdır. Kış mevsimi meyvelerinden portakal ve mandalina, yine en çok kış tüketebileceğimiz kuşburnu içeceği harika bir C vitamini alternatifidir. Yağlı tohumlar, yeşil yapraklı bitkiler, sert kabuklu ceviz, badem gibi meyveler, fasulye ve nohut gibi baklagiller E vitamini açısından zengindir. E vitamini açısından zengin şekilde beslenmek vücudunuzu enfeksiyonlara karşı korur” diye konuştu.
‘BALIK YEMEK ŞİFA VERİYOR’
Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü; “Omega 3 ve 9 yağ asitlerinin anti-enflamatuar özellikleri sayesinde soğuk algınlığı, grip ve diğer kış hastalıklarına karşı vücudumuza direnç kazandırmamız mümkün. Bu yağ asitlerinin, kalpten cilde, sindirimden bağışıklık sistemine kadar geniş yelpazede faydaları bulunuyor. Omega 3 ve 9’un vücudun soğuk algınlığı, grip ve diğer kış hastalıklarına karşı daha dirençli olmasına yardımcı olur. Omega 3; yağlı balıklar olan somon, sardalye, ton balığı, uskumru, yağlı tohumlar olan ceviz, badem, soya filizi, nohut, keten tohumu, kuş üzümü ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunuyor. Omega 9 ise, zeytinyağı en iyi kaynak olması yanı sıra avokado ve bademde bulunuyor. Haftada bir kez balık tüketmeniz genel sağlığınızı olumlu yönde etkileyecektir. Bu noktada, balığı pişirme yöntemi de son derece önemlidir. Balık, kızartma ile yüksek ısıya maruz bırakmadan, haşlama, fırın ya da ızgara yöntemi tercih edilmelidir.”