İki başarılı yönetmenin 2006'daki 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne dayanan atışmaları sosyal medyada en çok konuşulanlar arasında yer aldı.
Son günlerdeki tartışmalar, Nuri Bilge Ceylan'ın 2014'te Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazandığı "Kış Uykusu" filminin kitabını geçen ay yayınlamasıyla başladı.
Usta yönetmen, kitabında "Üç Maymun" filmini Zeki Demirkubuz'un senaryosundan intihalle çektiği iddiasına ilişkin şu ifadelere yer verdi:
"Tabii ki yok böyle bir şey. Aslında bunu Zeki de çok iyi biliyor ama nedense öyle bir şey varmış gibi bir izlenim yaratmayı da tercih ediyor. Yani açıkça söylemiyor, onun yerine icabında kolaylıkla inkar edebileceği güvenli bir mesafeden yapıyor bunu. Bence çok ayıp ediyor. Bunca yıl arkadaşlık ettik, birbirimize ne yardımlar ettik sonuçta. Yarışma duygusunu anlarım ama hiç değilse sportmence yapılabilmesini beklerdim. Böyle bel altından vurarak değil. Üç Maymun filmini seyretmediğini de söylemiş üstelik. İnsan izlemediğini iddia ettiği bir film için nasıl böyle şeyler ima eder? Filmine itinayla hesaplanmış detaylar yerleştirerek çamur at izi kalsın şeklinde incelikli bir strateji yürütmüş. Piyasada yarattığı izlenime bakılacak olursa isteğine ulaşmakta başarılı olmadığı söylenemez. Aşağılanan ben oldum ama aşağılık olan kesinlikle ben değilim."
"Ben ima etmem, bir şey varsa çat çat söylerim"
Zeki Demirkubuz ise 26 Aralık akşamı bir televizyon programına konuk olarak konuya ilişkin dikkati çeken açıklamalarda bulundu.
Demirkubuz, 2006'da "Kader" filminin Antalya Film Festivali'nde "En İyi Film" ödülünü aldığı törende Nuri Bilge Ceylan'ın bayıldığını hatırlatarak, yaşananları şöyle anlattı:
"Hiçbir zaman söylendiği gibi çok yakın arkadaş değildik. Aç kalsam ekmek parası isteyeceğim biri değildi. Ama işte Semih Kaplanoğlu gibi ya da başka arkadaşlar gibi görüştüğüm bir arkadaştı. Ama ben midem bulanınca uzaklaştım ama ilişkimiz kopmadı. İklimler filminin kurgusu sırasında çok çiğ bir hareket yaptı. O onu çekti, ben Kader'i çektim."
Festivalde verilen ödülün o yıl 300 bin liraya çıkarıldığını, bu meblağın o zaman yaklaşık 230 bin dolara karşılık geldiğini ifade eden Demirkubuz, "Ödül töreninin açıklanacağı gün otelin lobisinde otururken bu geldi, böyle havalı havalı, gevrek gevrek. Jüride de Cannes'dan bir lavuk var, bunun bir arkadaşı. Hatta orada bunun esprisi oldu, herhalde sinyal aldı bu, ondan keyfi yerinde diye. Benimle de konuşuyor, geldi masamıza oturdu, sohbet ettik. Aynı akşam bunlar geldi yapımcısı, karısı, kendisi, tören sırasında önümüze oturdular, hiç konuşmadılar benimle. Ebru iki gün önce Kader'i izleyince allak bullak olduğunu söyledi, aramız iyiydi. Neyse geldiler, konuşmuyor. Arkasından seslendim, bakmadı bile. Neyse vardır bir derdi dedim. İki tane ödül aldı, çıktı acayip küskün falan. Sonra her şeyin üstüne yemin ediyorum bir tane bile Kader'e şey yok. Bizim zaten bir beklentimiz de kalmadı. Tam böyle en iyi film ödülü açıklanmadan önce bu pat bayıldı. Gitti kaldırdılar, hatta ben de yardım etmeye çalıştım. Törenden sonra 'İyi misin?' demek için aradım. Konuşmak istemedi ve o günden itibaren konuşmadı. İki gün sonra Mis Sokak'ta yüz yüze geldik, 'İyi misin?' dedim, yüzünü çevirdi. Bir tane tokat atmak istedim. Çok yakınındaki bir akrabasına sordum. Cannes Film Festivali aleyhinde konuştuğum için benimle konuşmadığını söyledi. Cannes Film Festivali'nin muhtarı mısın, nesin sen, sana ne?" görüşünü paylaştı.
Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan'ın kitaptaki sözlerine de cevap vererek, "Ülkenin dünya çapındaki tek yönetmeninin bu durumlara düşmüş olması utanç verici. 15 yıl sonra neden böyle bir şey yaptı anlamıyorum. Bunun arkasında mutlaka bir hesap, çıkar vardır. Onun için yapmıştır. Üç Maymun'u izlemedim. Adilik yapmasın. Çünkü ben ima etmem, bir şey varsa çat çat söylerim." ifadelerini kullandı.
"Ne söylerse söylesin cevap vermeyeyim diyordum"
Nuri Bilge Ceylan da Zeki Demikubuz'un televizyon kanalında yaptığı ve gündem olan açıklamaların ardından X (Twitter) sosyal medya hesabından Demirkubuz'a yanıt verdi:
"Ne söylerse söylesin cevap vermeyeyim diyordum ama bu üslup karşısında ne yazık ki bu artık mümkün değil. Kendine şimdiden bir YouTube kanalı açarsa iyi eder. Yakında..."
Yönetmenlerin atışması Zeki Demirkubuz'un yaptığı şu paylaşımla devam etti:
"Toplumun adalet duygusuna, muhalifim diye geçinen bu dangalakların gerçeğe merakına bir gram güvensem ve milletin diline düşmekten çekinmeseydim hesabı daha o zaman kapatır, seni de 'milli kahraman' yapardım. Tekrar söylüyorum otur oturduğun yerde ve dişini sıkmaya devam et."
Sosyal medyada sinema dünyasından ve toplumun çeşitli kesimlerinden konuya ilişkin pek çok paylaşım ve yorum yapılırken, tartışmaların ne yönde devam edeceği ve sektörü nasıl etkileyeceği de merak konusu oldu.