Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin yerleşkesi, "Yeşil Enerji Evi Projesi" kapsamında, hidrojenden üretilen elektrikle aydınlatılıyor.
Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, AA muhabirine, üniversitelerinin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in açıkladığı "hidrojen yol haritası" kapsamında çalışmalar yaptığını söyledi.
Bu çerçevede sudaki hidrojeni elektroliz (elektrik akımının etkisiyle ortaya çıkan kimyasal ayrışma) yoluyla ayırarak yakıt pilleriyle elektriğe çevirdiklerini vurgulayan Uslu, "Hidrojen ve oksijenin ayrıştırılmasını da sanayi elektriğinden değil, kurduğumuz güneş panellerinden aldığımız elektrikle yapıyoruz. 'Yeşil hidrojen' dediğimiz bu enerjiyi de depolayabiliyoruz. Ürettiğimiz enerjiyi ise geceleri üniversitemizin içerisini aydınlatmak için kullanıyoruz." dedi.
Yeşil Enerji Evi Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Yüksel Kaplan da güneş ve rüzgardan elde edilen enerjinin sürekli kullanılamadığını, bu yüzden enerjinin dönüştürülmesine ihtiyaç duyulduğunu anlattı.
Bu çalışmaların yapılabildiğini göstermek için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının desteğiyle Türkiye'de ilk defa üniversitelerinde Yeşil Enerji Evi kurulduğunu dile getiren Kaplan, çalışmaların olumlu sonuç verdiğini aktardı.
- Yakıt pilleri ile geceleri elektrik üretiliyor
Kaplan, proje kapsamında kurulan güneş enerjisi sisteminden gelen elektriğin, gündüzleri yerleşkedeki kafeteryanın ihtiyacını karşıladığını, fazlasının ise akülerde depolanarak elektrolizörde kullanıldığını anlattı.
Elektrolizörden elde ettikleri hidrojeni ise kompozit depolarda muhafaza ettiklerini ifade eden Kaplan, "Güneş battığında otomatik kontrol ünitesi yardımıyla hidrojen yakıt pillerine geliyor. Geliştirdiğimiz bu sistemle toplam 20 kilovat kapasiteli 2 katı oksit yakıt piliyle geceleri elektrik üretiyoruz. Bunu da yerleşkenin aydınlatılmasında kullanıyoruz." diye konuştu.
Kaplan, enerji üretimi sırasında hidrojenin çevre kirliliğine de neden olmadığına dikkati çekerek, "Hidrojen, doğal gazın yaklaşık 3 katı enerji yoğunluğuna sahip. Hem enerji yoğunluğu hem de enerji emisyonu açısından çok kıymetli. Kimseye muhtaç değilsiniz. Evrende en çok su var ve siz bunu sudan üretiyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Kaplan, güneş ve hidrojen enerji sisteminin üniversiteye yıllık yaklaşık 1 milyon lira katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.