Dernekten yapılan "Uluslararası Sinema Derneği'nden Medya ve İzleyicilere Çağrı" başlıklı açıklamada, İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırıma karşı bütün dünyanın büyük bir infial içinde olduğu belirtildi.
Sinemanın önemli merkezi Hollywood'un insanlık karşıtı bir ideoloji olan siyonist yapımcı ve yönetmenlerin güdümünde olduğunu her olayda gösterdiği kaydedilen açıklamada, "Gazze'deki soykırımı lanetleyen çok sayıda oyuncu film kadrolarından, akademisyenler üniversitelerden çıkarılmış veya çıkarılma tehdidi altında bulunuyor. Sadece sinema değil televizyon, gazete ve haber ajanslarında da benzer olaylar yaşanıyor. Televizyonlarda ise Gazze'de yaşanan insanlık dramı görmezden geliniyor ve siyonistler aleyhine konuşmacılara yer verilmiyor." denildi.
"Filistin'le ilgili belgesel ve kurmaca filmler ekranlara taşınmalı"
ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinin medyalarında Filistin'de yaşanan soykırım haberlerinin sansürlenerek ve manipüle edilerek yayınlandığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
"Tüketim mallarında dünya çapında hayata geçirilen ve olaylar yatışsa dahi devam edecek olan 'Boykot Hareketi', televizyon kanalları ve dijital platformlar zemininde de karşılık bulmalıdır. Filistin'de yaşanan soykırımın daha iyi anlaşılması için Türk ve dünya medyası, Filistin'le ilgili yapılmış nitelikli birçok belgeseli ve kurmaca filmi daha fazla ekranlara taşımalıdır. Aynı şekilde dünyanın diğer problemli coğrafyalarına ait film ve belgeseller de devamlı gündemde tutmalıdır. Medya, insana, toplumsal sorunlara, çevreye, tabiata dair konuları merkezine almalıdır. Dünyaya ve insanlığa ait sorunların çözümünde bir farkındalık ortaya koyma anlamında üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli ve bu konuda duyarlı davranmalıdır."
"Siyonizme hizmet eden filmlerin yayınlanmaması insanlık görevidir"
Sinema salonlarında, televizyonlarda ve dijital platformlarda siyonizm sempatizanı yapımcıların filmlerinin yıllardır yayınlandığının altı çizilen açıklamada, "Siyonistlerin bir propaganda aracı olarak medya gücünü elinde tutma gayreti birinci öncelikleridir. Böylece holokostun acısını filmler yaparak canlı tuttular. Gerçekleri kendi amaçları uğruna çarpıtma fırsatlarını hiçbir zaman kaçırmadılar. Görüyoruz ki soykırımı yaşamış bir toplumun başka bir toplumu soykırıma uğratması için sadece askeri güce değil, bunun için büyük bir medya gücüne de ihtiyacı var. Ülkemizin ve dünyanın vicdan sahibi duyarlı medya kuruluşlarının, yüzyılın soykırımını yapan siyonizme hizmet eden filmleri yayınlamamaları, duyarlılık göstermeleri en hafifinden insanlık görevidir." değerlendirmesi yapıldı.
Seyircilerin de izledikleri film, belgesel, haber ve programlar konusunda şuurlu olmaları ve siyonistlere karşı tepkilerini dile getirmelerinin son derece önemli olduğuna dikkati çeken çağrıda, ayrıca şöyle denildi:
"Daha fazla Filistinlinin ölmemesi için insanlığın şeref ve haysiyetini ayaklar altına alan siyonist zihniyete ve ona hizmet eden medyaya dur diyelim! İnsanlık dışı medya tekelinin kırılması için dünyadaki farklı medya kuruluşlarının temel insanlık değerlerini ihtiva eden yapımlarını ekrana taşıyalım."