TV5.com.tr mail adresine gönderilen bir mesajda bir ücretli öğretmen yaşadıkları sorunları madde madde dile getirdi.
Öğretmen B.T., gönderdiği mesajında Türkiye’de yaşanan ücretli, sözleşmeli ve kadrolu mantığı ile yönetilmeye çalışılan öğreticilerin sorunlarını dile getirdi. Ücretli öğretmen B.T., kadrolu öğretmenlerle aralarındaki sınıfsal farklılığı şu sözlerle dile getirdi; “Kadrolu öğretmenler aylık 30 bin lira alırken, bizler aylık 6 bin TL almaktayız. Kar tatili, 19 Mayıs, 23 Nisan gibi resmi tatillerde bizden kesinti olduğu için bize verilen para aylık 3 bin liraya kadar düşmektedir. Ancak resmi tatiller olsa bile kadrolu öğretmenlere ödeme yapılmaktadır. Sigortamız bile 30 gün değil 12 gün yatmaktadır.”
B.T. ayrıca kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğine dikkat çekerek, “Eğitimin kanayan bir yarası haline gelen bu sistemde 540 pirim günü çalışan ve öğretmenlik diplomasına sahip ücretli öğretmenlerin kadroya alınmasını veya kalıcı bir istihdamın sağlanmasını istiyoruz.” dedi.
PEKİ ÜCRETLİ, SÖZLEŞMELİ VE KADROLU AYRIMI NASIL OLUYOR
MEB kadrolarındaki açıklar sebebiyle ortaya çıkan ücretli öğretmenlik kavramında; ilçi müdürlüklerine yapılan başvurular sonucunda kabul edilen ücretli öğretmenler ders saati başına ücret alıyor olup, 1 yıllık sözleşmeleri sürecinde doldurdukları kadroya bir atama yapıldığında da sözleşmeleri sona eriyor.
2023 yılı başında 51, 96 TL olan ücretli öğretmen ders saati ücreti dikkate alındığında yeni atanan ücretli bir öğretmen ayda 20 gün ve günde 6 saat ders verecek şekilde çalışmış olsa aylık kazancı 7 bin 350 TL olabiliyor. Bu rakam aynı zamanda bir ücretli öğretmenin alabileceği en yüksek rakama tekabül ediyor.
Mevcut şartlarda çalışan ücretli öğretmenlerin geçimini sağlayabilmesi için mevcut çalışma süresinin üstüne çıkarak ek ders alması gerekiyor.