YBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, İsveç'in NATO'ya katılım protokolüne ilişkin kanun teklifinin komisyonda kabul edilmesiyle ilgili, "Teklifin şu anda Genel Kurula indirilme kararı verilmiştir. 'Aynı hızda Genel Kuruldan geçecektir' şeklinde yorumlamamak lazım." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Dışişleri Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay başkanlığında toplandı.

Toplantının başında açıklama yapan Oktay, İsveç makamlarının bugüne kadar attığı adımlar ve taahhütlerinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti.

Oktay, "Son olarak Kürt Kızılayı isimli terör destekçisi oluşumun finans kaynaklarının engellenmesi ve faaliyetlerinin durdurulması olumludur. İsveç'in makamlarımızla işbirliği için görevlendirdiği savcının Ankara'daki temaslarının da olumlu ve yararlı geçtiği anlaşılıyor." dedi.

Daha sonra gündemde yer alan uluslararası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunmasına dair kanun tekliflerinin görüşmelerine geçildi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, kanun tekliflerine ilişkin Komisyon üyelerini bilgilendirdi.

İsveç'in NATO üyeliğine ilişkin teklif ve gelinen süreçle ilgili bilgi veren Akçapar, İsveç'in Türkiye'ye verdiği taahhütlerle ilgili atması gereken adımlar konusunda önemli ilerlemeler olduğunu, NATO üyeliğinin ardından bu ilerlemelerin devam edeceğine inandığını söyledi.

İsveç makamlarının, Türkiye'nin tüm taleplerini yerine getirmesinin zaman alacağının altını çizen Akçapar, "Bu bir süreç ve bu süreç uzun soluklu ve tutarlı gayretler gerektiriyor. Biz süreci izleyecek ve gerektiğinde müdahale edecek izleme ve denetim mekanizmalarını bu ülkelerle tesis ettik. İsveç'in bundan 5-6 yıl önce kimsenin hayal dahi edemeyeceği mevzuat değişikliklerini bugün hayata geçirdiğini görüyoruz." diye konuştu.

"İsveç hükümeti ve kamuoyu sadece ülkemizin meşru güvenlik kaygılarını daha iyi anlamakla kalmadı, PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin İsveç'e de arz ettiği tehdidin farkına varmaya başladılar." ifadesini kullanan Akçapar, şöyle devam etti:

"Hem hükümet hem kamuoyu düzeyinde terörle mücadele bağlamında eski yaklaşımlar artık sorgulanıyor. İsveç hükümetinin gösterdiği siyasi iradenin ve yürüttüğü yasal süreçlerin artık PKK'yı rahatsız ettiğini biliyor ve tespit ediyoruz. Anayasa değişiklikleriyle birlikte yeniden güncellenen terörizmle mücadele yasasını 1 Haziran 2023 tarihinde yürürlüğe soktu ve bu yasayla terör örgütüne katılım artık İsveç'te suç haline getirildi. İsveç, ülkemizle bağlantılı dava ve konularda eşgüdümü teminen bir irtibat savcısı atadı. İsveç irtibat savcısı 12-14 Aralık 2023 tarihlerinde ülkemizi ziyaret ederek ilgili tüm kurumlarımızla temas etti. Bu temaslar düzenli ve sürekli olarak yenilenecek."

İsveç'in, PKK’nın ve uzantılarının finansman ve organize suç faaliyetleri konusunda daha fazla bilgi sahibi kılındığını anlatan Akçapar, "PKK'nın İsveç'teki ana finansman kaynaklarından sözde 'Kürt Kızılayı' oluşumunun bankadaki hesabı kapatıldı, başka bankada hesap açmaya yönelik çabalarının sonuç vermediği ve hiçbir bankanın kendilerinde hesap açılmasını kabul etmediği görüldü. Öyle ki bu oluşum geçen hafta İsveç’teki faaliyetlerini sonlandırma kararını açıkladı. PKK mensubu bir şahıs 6 Temmuz 2023 tarihinde terörizmin finansmanı ve kara para aklama suçlarından mahkum edildi, bu bir ilk. Söz konusu kararın gerekçesinde yeni mevzuata da yer verildi." değerlendirmesinde bulundu.

Akçapar, hakkında arama kaydı olan terör örgütü PKK mensubu bir kişinin de İsveç'ten Türkiye'ye iade edildiğini bildirdi.

Bingöl ve Şırnak'ta 29 yerleşim yerine ulaşım sağlanamıyor Bingöl ve Şırnak'ta 29 yerleşim yerine ulaşım sağlanamıyor

İsveç'in, savunma sanayi alanındaki ürünlere yönelik ambargoyu da kaldırdığını belirten Akçapar, sürecin başlamasının ardından Türk firmalarınca yapılan başvuruların olumlu sonuçlandırıldığını anlattı.

- Milletvekillerinin görüşleri

İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, milli güvenliği ilgilendiren konularda devletin ve milletin yanında olduklarını ancak İsveç'in atması gereken adımlar konusunda beklentileri karşılayamadığını söyledi. Zorlu, "Teklifin tekrar gündemden geri çekilip süreç yönetiminin daha vakur, etkili, olgunlaşmış ve daha kabul edilebilir bir noktaya getirilmesinin Türk milletinin güvenlik çıkarlarının, terörle mücadelesinin, PKK ve FETÖ’ye karşı mücadelesinin etkili bir adımı olacağını düşünüyoruz." dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, NATO'nun genişlemesine karşı olmadıklarını dile getirerek, "Ancak bu aşamada iktidarın kullandığı ifadelerde, dilde bir çelişki varsa, 16 Kasım'dan bu yana kadar değişen bir şey yoksa ama bir tavır değişikliği varsa, bunun arkasında yatan ana nedeni de sorgulama ihtiyacı duyuyoruz." değerlendirmesini paylaştı.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, sürecin başlamasından sonra İsveç tarafından verilen taahhütler ve atılan adımların tatmin edici bir noktada olduğunu, eksikliklerin de zaman içerisinde giderileceğine inandığını söyledi.

Şahin, "Aslına bakarsanız şu anki İsveç ile Türkiye arasındaki bir süreçten ABD ile Türkiye arasındaki sürece evrilmiş, F16 süreci ve ABD Kongresinin Türkiye ile silah satış ilişkilerini ortaya çıkaran bir sürece dönüşmüş durumda. Büyük bir oranda İsveç'in ikinci planda, ABD ile olan ilişkilerimizin daha ön plana çıktığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, İsveç'in NATO üyeliğine onay verilmesinin yanında Türkiye'nin Avrupa Birliğine üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılması ve Türk halkına vize muafiyeti sağlanması gibi kazanımların da elde edilmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

Torun, "Biden'in vereceği sözün değeri yoktur. Seçim için bunu kullanacaktır. Daha sonra da 'sorry' diyecekler. Bu nedenle biz de bu teklifi bekletelim, somut adımlar atılınca değerlendirelim." diye konuştu.

Kaynak: Anadolu Ajansı