Türkiye'nin de aralarında bulunduğu "Uzlaşı için Birleşme" (UfC) Grubu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde köklü bir reform için yeni bir çağrıda bulundu. Grup, Konsey'in daha temsili, şeffaf ve etkili hale getirilmesi gerektiğini belirterek, özellikle Afrika kıtasının daha iyi temsil edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu 12 ülke arasında Arjantin, Kanada, Kolombiya, Kosta Rika, İtalya, Malta, Meksika, Pakistan, Kore Cumhuriyeti, San Marino, İspanya ve Türkiye yer alıyor.

Grup dün düzenlenen toplantıda, BM Güvenlik Konseyi'nin daha temsilî, kapsayıcı, şeffaf, verimli, etkili, demokratik ve hesap verebilir hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Ülkeler, kısa süre önce kabul edilen "Gelecek Paktı"nın, Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından Güvenlik Konseyi'nin reformuna yönelik yapılan acil çağrıyı memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. Açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin mevcut yapısının dünya barışı ve güvenliğine yeterince hizmet edemediği ve bu nedenle köklü bir değişime ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.

Beş daimi üyenin veto yetkisine sınırlama talebi

Mart 2024'te UfC Grubu tarafından sunulan reform modeli, daimi olmayan üyelerin sayısının artırılmasını ve Güvenlik Konseyi'nin çalışma yöntemlerinin iyileştirilmesini öneriyor.

Bu model, daha geniş bir temsil gücüne sahip bir konsey oluşturmayı ve coğrafi dağılımın daha adil hale getirilmesini amaçlıyor. Ayrıca, beş daimi üyenin veto yetkisinin sınırlandırılması gerektiği de önerilen değişiklikler arasında yer alıyor. UfC, bu önerilerin, daha demokratik ve hesap verebilir bir Güvenlik Konseyi'ne doğru atılacak önemli adımlar olduğuna inanıyor.

Erdoğan Mısır'da: Tüm dini grupların bir arada yaşadığı, terörden arınmış bir Suriye çağrısı yaptı Erdoğan Mısır'da: Tüm dini grupların bir arada yaşadığı, terörden arınmış bir Suriye çağrısı yaptı

Afrika kıtasındaki adaletsizliklere vurgu

Grup, özellikle Afrika kıtasına karşı tarihsel adaletsizliklerin giderilmesi gerektiğine dikkat çekti. Afrika'nın BM Güvenlik Konseyi'nde daha iyi temsil edilmesi gerektiğini belirten UfC, bu kıtanın ihtiyaçlarının reform sürecinde öncelikli olarak ele alınması gerektiğini belirtti.

Reform modeli, Afrika'nın yanı sıra Asya-Pasifik, Latin Amerika ve Karayipler gibi bölgelerin de BM Güvenlik Konseyi'nde daha etkin bir şekilde temsil edilmesini hedefliyor. Bu, bölgeler arası dengenin sağlanması ve küresel karar alma süreçlerinde daha kapsayıcı bir yapı oluşturulması açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

"Uluslararası toplum için hayati önemde"

UfC Grubu, reform sürecinin sadece birkaç üye devletin değil, tüm üye devletlerin yararına olacak şekilde ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Grup, BM Güvenlik Konseyi'nin daha demokratik, hesap verebilir ve etkili bir yapıya kavuşmasının, uluslararası barış ve güvenliği koruma kapasitesini artıracağını belirtti.

Ayrıca, bu reformların, BM Güvenlik Konseyi'ni küresel topluma daha iyi hizmet eden bir kurum haline getireceği ifade edildi.

UfC Grubu, bu süreçte kararlılıkla çalışmaya devam edeceğini ve BM Güvenlik Konseyi reformunu hayata geçirme çabalarının sürdürülmesi gerektiğini bir kez daha teyit etti. Grup, bu reformların sadece BM'nin değil, tüm uluslararası toplumun geleceği için hayati önem taşıdığı vurgulandı.