Trabzon'da bu yıl turizm sezonu hayal kırıklığı yarattı. Turizm paydaşları döviz bazında artan fiyatların turizmi olumsuz etkilediğini belirterek son 10 yılın en kötü sezonunu yaşadıklarını belirtti.

Duvar yazarlarından Fatih Saygın'ın haberine göre; 2010'lu yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerle Doğu Karadeniz'de başlayan turizm hareketliliği sezonun sonuna gelirken turizmcileri memnun etmedi. Turist sayısındaki azalma az olsa da harcama miktarının düşmesi ve sektöre giren çok sayıda kayıtsız işletme hem konaklama işletmelerinin hem de acentelerin kârlılığını büyük oranda düşürdü. Kaçak işletmelere karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çıkardığı kanunlara rağmen kamu kurumları tarafından denetimlerin yeteri kadar yapılmaması birçok kayıtlı işletmeyi kapanma noktasına getirdi.

KANTARCI: TÜRKİYE PAHALI HALE GELDİ

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Doğu Karadeniz Bölge Başkanı Volkan Kantarcı, bu yıl sadece Doğu Karadeniz Bölgesi'nde değil ülke genelinde ülke genelinde turizm paydaşları ve esnafın önceki yıllardaki verimliliği elde edemediğini söyledi. Bunun hem ekonomik hem de uygulamalarla alakalı sorunlardan kaynaklandığını dile getiren Kantarcı, özellikle salgın sonrası yaşanan ekonomik dengesizliği Türkiye'yi pahalı bir destinasyon haline getirdiğini belirtti.

Türkiye'nin önceki yıllarda ucuzluğuyla dış pazarda ilgi çektiğini ve her geçen yıl turizmde artış yaşandığını kaydeden Kantarcı, "Ülkemizde TL bazında giderler son 3 yılda 6 kat 7 kart artarken döviz aynı oranda artmadı. Dolayısıyla 2 sene önce bir işletme TL'yi dolara çevirdiği zaman bir ürünü 80 dolara satıyorsa bu sene o giderleri dolara çevirdiği zaman aynı ürünü 120-130 dolara satabiliyor. İçeride de ciddi fiyat artışları var. Her ne kadar haberlerde 'etiket kontrolü yapılıyor, marketler, restoranlar denetleniyor' denilse de sahaya çıktığınız zaman bunların sadece sembolik hareketler olduğunu herkes görebiliyoruz. Bunun tabi iç pazara da çok ciddi yansımaları oldu. Bölgemize İstanbul başta olmak üzere İzmir, Ankara, Antalya ve Güneydoğu'dan gelen gruplar oldukça azaldı. Bu yıl hiçbir firma otobüslerini 45 koltuk yapamadı. 15-20 kişiyle gelen otobüsleri gördük. 30'un altı firmalara için zarar yazmaya başlar" dedi.

'BÖLGE TURİZMİNDE YENİLİK YAPILAMADI'

'Arap turizmi' olarak tabir edilen bölgeye Körfez ülkelerinden gelen turist yoğunluğunun azalmasının ekonomik sebepler dışında da nedenleri olduğunu kaydeden Kantarcı, Arap turistlerin son yıllarda bölgeye fazlaca gelmesinin ve yeni bir şey sunulamamasının turistleri farklı destinasyonlara yönelmesine sebep olduğunu belirtti.

Kantarcı, "Sektörde eğlence adına bir proje geliştiremedik. Yanı başımızdaki Gürcistan her yıl turizmde üzerine koyuyor. Batum'da tekneler bir anda arttı. Jet ski, deniz paraşütü, muz bot, tüplü dalış gibi farklı farklı deniz aktiviteleri oluşturdular. Black Sea Arena diye 13 bin kişilik etkinlik mekânı yaptılar, dünyaca ünlü sanatçıların konserleri oluyor. Biz o anlamda ekside kaldık. Trabzon'da son yıllarda yapılan sadece Tünel Akvaryum ve seyir terası bile turizme katkı sağladı. Yeni bir şey yapılmayınca bölgeye zaten çokça gelen Orta Doğu'dan gelen turistler de Azerbaycan, Bosna Hersek, Gürcistan ve hatta İngiltere'ye yöneldiler" sözlerini kullandı.

'KAÇAK İŞLETMELER İÇİN KANUNLAR UYGULANMIYOR'

Bölge turizminde en büyük problemin kaçak işletmeler olduğunu belirten Kantarcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çıkardığı kanunlara rağmen gerekli uygulamaların yapılmadığını söyledi.

Özellikle 2 yıllık genel ve yerel seçim sürecinde sahanın boş bırakıldığını kaydeden Kantarcı, "Uygulamayla ilgili müdürlükler sahaya çıkmaya başladı ama belgesiz konaklama tesislerinin sayısı o kadar çok fazla ki 1-2 haftada birkaç ayda gerekli cezaların ve kapamaların yapılması mümkün değil. Dolayısıyla en azından önümüzdeki sezon başına kadar şubat bu yetki belgesiz konaklama tesisleri için aksiyon alınması gerekiyor. Özellikle sosyal medya hesaplarında üzerinden ciddi kaçak faaliyetler var. Bakanlıktan hala daha sosyal medya hesaplarıyla ilgili bir dijital denetleme mekanizması kurmasını bekliyoruz. Bu başa bela bir durum. Etrafımızda kimse yok ki çevresinde sosyal medya üzerinden rezervasyon yapıp da dolandırılmış olmasın" değerlendirmelerinde bulundu.

Bölgeye gelen yabancı turist sayısında ciddi bir düşüş olmamasına rağmen gelir anlamında büyük kayıplar olduğunu kaydeden Kantarcı, sezon sonunda değerlendirmelerin doğru yapılması gerektiğini söyledi. Turizmdeki azalmayı geçici bir kayıp olarak görmek istediklerini kaydeden Kantarcı, "Rakamsal veriler ortaya çıktığında 'bakın çok da büyük kayıp yaşamadık' diye değerlendirilmemeli. Önemli olan bölgeye, esnafa, turizmcilere bırakılan yani ülke ekonomimize olan katkıdır. Bu sene bu seneki katkı maalesef düşüktür. Umarım 2025 sezonunda daha kötü bir yıl geçirmeyiz. Çünkü bu gidişatla beraber önümüzdeki dönem başta Maliye Bakanlığı olmak üzere ekonomik tedbirler üzerinde yeni sıkılaştırmalar, esnafı, turizmcileri sıkıştırmaya devam ederse iş başka yerlere gider" diye konuştu.

'EYLÜLDE BİRÇOK OTEL VE ACENTA KEPENK KAPATACAK'

Bölge turizminde ciddi bir daralma beklentisi oluştuğunu kaydeden Volkan Kantarcı sezonun sona ermesiyle birçok işletmenin kapatacağını söyledi. Kantarcı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aynı şeyleri tekrar etmekten sıkıldık. Üzerine ekonomik sıkıntılar da bu sıkkınlığımızı katlıyor. Sağ olsun Maliye Bakanımız da her ay yeni yeni vergiler koymaya devam ediyor. Ekim sonrasında turizm sektöründe ciddi daralmalar olacak. Geçen gün ziyaret ettiğim 4 otel ve 3 acente sahiplerinin bazıları faaliyetlerini yarıya indireceğini bazıları ise bir sonraki sezona kadar tamamen kapatacağını söyledi. Kış mevsiminde birçok turizm işletmecesi daralmaya gidecek. Otellerin birçoğu dönemsel olarak kapanacak. Bu da işsizliği artıracak. Geçtiğimiz yıllarda iki haftalık inanılmaz bir yoğun dönem yaşanırken hiç iş yapamayan işletmeler oldu.

Haziran ayında işsiz sayısı 232 bin artmış. Haziran ayı turizm sektörünün en yoğunlaştığı ay iken ekim kasımda durum ne olacak merak ediyorum. Ankara'da ya da İstanbul'da ülke genelinde sahada neyin nasıl gittiği doğru görünmüyor olabilir. Doğru görenler bizleriz. Bununla ilgili de mütevazı olmamıza da çok fazla gerek yok. Her yerde işleyişi ve gidişatı görüyoruz, anlıyoruz. Bununla ilgili olarak gerçekleştirilecek olan eylem planlarında sahaya kulak verilmesi gerekiyor."

BİLGİN: ARAÇ KİRALAMA ORTALAMASI 30 GÜNDEN 8 GÜNE DÜŞTÜ

Trabzon'da araç kiralama yapan Eray Bilgin kiralama gün sayılarının bu yıl oldukça düştüğünü söyledi. Bölgeye gelen turistlerin harcama rakamlarının ciddi oranda azaldığını kaydeden Bilgin, son yıllarda Doğu Karadeniz'e Orta Doğu'nun düşük gelirli gruplarından turist geldiğini söyledi.

Döviz bazındaki fiyat artışlarından dolayı turistlerin de daha az harcadığını kaydeden Bilgin, "Geçtiğimiz yıllarda Arap turistlere ortalama 30 gün kiralarken şimdi ortalama 8-10 gün kiralıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda araçlarımız yaz döneminde en fazla 8-9 gün boşta kalırken şimdi 30 güne yakın boşta kalıyor. Turizm sezonunu artırmaya çalışırken sezon çok daha daraldı. Trabzon'da bu yıl turizm sezonu 40 güne kadar düştü. Son dönemde Körfez ülkelerinden az da olsa araçlarıyla gelenler de oluyor. Enflasyon, pahalılık ve fiyatların döviz bazında da artması en büyük sebeplerden" dedi.

Bölgede zaman zaman gündem olan fahiş fiyat uygulamalarının da Orta Doğulu turistlere olumsuz yansıdığını kaydeden Bilgin, "Kendi aralarında da gruplarında esnafların yüksek fiyat verdiğini ve daha çok pazarlık yapmaları gerektiğini konuşuyorlar. Bu şekilde de fiyat politikamızdan çok daha aşağı inmek zorunda kalıyor. Yıllar önce bazı esnafların yaptığı fahiş fiyat uygulamaları da buna sebep oldu. Bu durumlar Arap turistleri harcama olarak düşürdü. Arap turistler azalmaya başladı ve geri dönem ihtimali yok" sözlerini kullandı.

DÜNDAR: SON 10 YILIN EN KÖTÜ SEZONUYDU

Trabzon'da otel işletmeciliği yapan Mustafa Dündar, kentte turizm hareketliliğinin 19 Ağustos'tan sonra bıçak gibi kesildiğini dile getirdi. "Son 10 yılın en kötü sezonuydu" diyen Dündar, yüksek enflasyonun turizmi çok olumsuz etkilediğini ifade etti.

Otel konaklama fiyatlarının geçen yıla göre döviz bazında ortalama yüzde 20 aşağıda olduğunu buna karşın yiyecek içecek sektöründe yapılan fahiş fiyat uygulamalarının ve alışveriş merkezlerindeki pahalılığın turistleri kaçırdığını kaydeden Dündar, "Döviz bazında fiyatların artması turizmi en çok etkileyen durum oldu" dedi.

Rakamsal olarak son verilere göre geçen yıl gelen yabancı turist sayısından sadece yüzde 6'lık bir kayıp yaşadıklarını kaydeden Dündar, "Turist sayısında aşırı azalma yok fakat biz bu turistleri otellerde konaklatamadık. Otelciler Birliği Derneği'mizin de çok üzerinde durduğu yasa dışı konaklatma faaliyetleri otellerin önüne geçti. Turizmi baltalayan en önemli gerçek budur. Gelen turistlerin yüzde 60'ı bu kaçak işletmelerde konaklıyor. Sezonda bile resmi işletmelerin doluluğu yarıda kaldı" sözlerini kullandı.

Otel işletmecisi Mustafa Dündar, kaçak işletmelerin bölge turizmini 'baltaladığını' ifade etti.

'KAÇAK İŞLETMELER ÇIKAR ÇEVRESİ HALİNE DÖNÜŞTÜ'

Kaçak işletmelerin bölgede bir çıkar çevresi haline geldiğini ve kanunların uygulanmadığını ifade eden Dündar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Turizm Bakanlığı bununla ilgili iki tane yasa çıkardı. Bu yasalar sektöre çok ciddi düzen getiren, düzenleyen, çok yerinde kanunlar fakat ne yerel yönetimler ne de kamu kuruluşları bu yasayı uygulamamakta ısrarcı oldular. Ben bazı kaçak işletmelerin bir çıkar çevresi haline dönüştüğünü ve siyaset üzerinde etkili olduğunu düşünüyorum.

Bu durumun düzelmesi için önce kanunların uygulanması gerekiyor ve liyakatli yöneticilerin işi ele alması gerekiyor. Kanun var, fakat bunu uygulamamakta direnirseniz, hiçbir şey düzelmez. Kanunu uygulamadığınızda uyuşturucu satışı da patlar, trafik suçları da patlar, bu böyledir."

Kaynak: Duvar